Alacağın temliki işlemine dayanan yeni alacaklı (davacılar) ifa talebini ancak arsa sahibinden isteyebileceğinden, eldeki davada arsa sahipleri de taraf durumunu almalıdır. O yüzden taraflardan gerekli bilgiler sağlandıktan sonra yüklenici konumundaki davalı ... ile dava dışı arsa sahipleri arasındaki sözleşme istenmeli, sözleşmenin arsa sahibi taraflarına karşı da dava açmak üzere davacılara yetki ve mehil verilmeli, açılırsa dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, onların da delilleri istenip toplanmalıdır. Alacağın temliki işlemi, kısaca borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeyen eski alacaklı ile alacak haklarını temlik alan yeni alacaklı arasında yazılı olarak yapılması zorunlu bir işlemdir. Temlik alan yeni alacaklının bu işleme dayanarak isteyebileceği ancak gerçek alacak ne ise odur....
Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin alacağı olan gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Bütün bu açıklamalara göre davacı ile yüklenici şirketin imzaları bulunan 7.10.2005 günlü sözleşmenin bir alacağın temliki sözleşmesi olduğu duraksamadan kabul edilmelidir. Ancak, yukarıda vurgulandığı üzere bu sözleşmenin hüküm ve sonuç meydana getirmesi alacağın gerçek alacak olmasına ve sözleşmenin diğer koşullarının davacı tarafından yerine getirilmiş bulunmasına bağlıdır. O yüzden mahkemenin kabulünün aksine orta yerde yazılı şekilde yapılmış bir alacağın temliki sözleşmesi bulunduğunun kabulü zorunludur....
Diğer taraftan, yüklenicinin temliki işlemine dayanan bir kişi temlik nedeniyle kazandığı alacağın gerçek olduğunu ve bu gerçek alacak sebebiyle istemini arsa sahibine karşı ileri sürebileceğinden ve esasen taşınmazın mülkiyeti tapuda arsa sahibine ait bulunduğundan davada arsa sahibi olan ...’a da husumet düşer. Dolayısıyla mahkemenin arsa sahibi hakkındaki davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi de yasaya uygun değildir. Ne var ki; yukarıdan beri vurgulandığı üzere temlik alınan alacağın gerçek bir alacak olması gerekir. Oysa davalılar arasındaki 06.08.2004 tarihli sözleşmenin eki olan paylaşım listesinde çekişme konusu C Bloktaki 1. kat 5. numaralı bağımsız bölümün yükleniciye değil, arsa sahibi olan davalı ...’a bırakıldığı görülmektedir. Bu bakımdan da yüklenicinin davacıya temlik ettiği alacak gerçek bir alacak olarak kabul edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davalı yüklenici tarafından alacağın temliki hükümleri uyarınca alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı yüklenici, davaya cevap vermemiş, arsa sahipleri ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yüklenici hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına, davayı takip eden arsa sahipleri aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere davadaki istemin dayanağı yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile ondan temlik alan üçüncü kişi (davacı) arasında borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi bu şekilde bir temlik varsa temlik İşleminden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; alacak isteminin kabulüne dair verilen 06.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davacı vekilinin duruşma isteminin yargılama gideri verilmediğinden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali tescil, ıslah yoluyla öne sürülen istek ise 40.000.00 YTL olan çekişme konusu bağımsız bölüm bedelinin davalı yükleniciden tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı arsa sahipleri, yüklenici ile olan 12.12.2003 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 13.09.2005 tarihinde fesh edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....
Mahallesi 7291 Ada 6 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki 1, 2, 7 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin yüklenici şirket adına tescili istemiyle bu davayı açmıştır. Dava dışı yüklenici şirket ile davalı arsa sahipleri arasındaki ... 7. Noterliği'nin 06.08.2004 tarih 21482 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27.07.2006 gün 2006/23-310 sayılı kararı ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmiş, bu karar 27.09.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Arsa sahipleri ile yüklenici şirket arasında düzenlenen 30.09.2006 günlü ibraname başlıklı belgede, yüklenici şirketin daha önce üçüncü kişilere sattığı 8 ve 9 bağımsız bölüm numaralı taşınmazların yaptığı iş karşılığı yüklenici şirkete ait olması kabul edilmiş, yüklenici şirketin arsa sahiplerinden başka hiçbir talepte bulunmayacağı kararlaştırılmış, bu şekilde arsa sahipleriyle yüklenici şirket ibralaşmışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.05.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine alacak isteminin kabulüne dair verilen 19.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Davalı arsa malikleri ve yüklenici davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine alacak isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı arsa malikleri temyiz etmişlerdir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahibi mirasçıları, davacının tescil isteme hakkının oluşmadığını, bedel yönünden de kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı yüklenici ... ile davalı arsa sahibi mirasçılarına karşı açılan tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacının davalı arsa sahibi mirasçıları aleyhine açmış oldukları alacak talebinin ise bu davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı yüklenici ...'a yönelik açılan alacak talebinin ise yargılama esnasında ayrılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, davadaki istemin dayanağı yüklenicinin adi yazılı sözleşmeyle yaptığı temlik işlemidir....
Yukarıda sözü edildiği üzere, arsa sahibinin ilk yüklenici ... ile olan sözleşmesi 07.10.19998 tarihinde geriye etkili olarak feshedilmiş ve inşaatın kalan kısmının yapımı için birleşen davanın davalısı ... ile aynı tarihte ikinci bir sözleşme yapılmıştır. 07.10.1998 tarihinde yapılan ikinci sözleşmeyle yüklenici ... da arsa sahibinden kişisel hak kazanır. Yüklenici, kazandığı bu kişisel hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi belirtildiği üzere alacağın temliki suretiyle üçüncü kişilere de temlik edebilir. Şahsi hakkın üçüncü kişiye devri halinde, arsa sahibine karşı ifayı talep yetkisi üçüncü kişiye geçer. Birleşen davada dayanılan 01.02.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi, bir alacağın temliki işlemidir....