Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tenkis hesabında dikkate alınması gerektiği belirtilerek, mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılıp davalılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atılıp atılmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS-ALACAK-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nın tüm çocuklarının emek ve çalışmalarını birleştirmek suretiyle 1972 yılında dava konusu 1437 ada 1336 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını ancak tapunun mirasbırakan adına değil en büyük oğul olan davalı ... adına kayıtlandığını, davalının da taşınmazı 31.07.2015 tarihinde 50.000 TL bedel göstermek suretiyle dava dışı kişiye sattığını ileri sürerek belirsiz alacak davası şeklinde şimdilik 50.000 TL’den miras paylarına isabet eden 33.300 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir. Davalı, alacak istekli davada genel yetki kuralı gereğince davalının ikametgah mahkemesinin yetkili olduğunu, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, dava konusu taşınmazı kendi emek ve birikimleriyle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Dava, vasiyetname konusu alacak hakkının zamanaşımına uğramış olduğunun tespiti ile davalılara vasiyet edilen taşınmazlar yönünden taraflar arasında çıkan muarazanın önlenmesi istenmesine ilişkindir. Tespit davaları, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır. Tespit davası yolu ile, mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilebilir. Tespit davası, eda davasının öncüsüdür. Tespit davasının dinlenebilmesi için, diğer genel dava şartlarından başka, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması üç şartın varlığına bağlıdır. İlk olarak, davacının hakkının veya hukuki durumunun güncel bir tehlike ile tehdit edilmiş olması gerekir....

        Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı (MK.md.506) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 506. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir....

          Mahkemece, tenkis isteğinin kabulü ile her bir davacı için 82.708,32 TL olmak üzere toplam 165.416,64 TL’nin hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1927 doğumlu mirasbırakan ...’in 06.12.2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacılar çocukları ...ve ... ile davalı çocuğu ...’in kaldığı, 960 ada 122 parseldeki 5 nolu bağımsız bölümün 14.10.1982 tarihinde davalı ... tarafından satış suretiyle edinildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....

            Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....

              Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa, davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede düzenlenen alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir....

                Bu nedenle dava tenkis istemi yönünden değerlendirilmiştir. Mirasbırakanın vasiyetname ile yaptığı temlik mutlak suretle tenkise tabidir. Bilindiği üzere, tenkis davaları ihlâl edilen saklı payın temin edilmesi amacını taşımaktadır. Tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup, mahkemece saklı payların ihlal edilip edilmediği, ihlâl edilmiş ise bunun miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 30.09.2014 gün, ... esas, 2014/15121 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi “ tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikle miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması şarttır....

                  O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda; mahkemece yukarıda belirtilen ilkeleri kapsar biçimde bir inceleme ve araştırma yapıldığı söylenemeyeceği gibi, tenkis hesabının da doğru yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; ... 1....

                    Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmalarının (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul, miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilebilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümünün bilinmesiyle mümkündür. Tereke, miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de terekenin pasifidir. Belirtilen borçların aktiften indirilmesiyle net tereke oluşur....

                      UYAP Entegrasyonu