Maddesine göre abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin tüm takiplerin Merkezi Takip Sistemi nezdinde yürütülmesi gerektiğini, takibe konu faturanın abonelik sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen cezai şart faturası olduğu hususu göz ardı edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Takip dosyasının tetkikinde ;davacı tarafından davalı abone hakkında cezai şart fatura- sından kaynaklanan 134.600,00 TL asıl alacak + 4.867,73 TL takip öncesi işlemiş faiz alacağından ibaret toplam 139.467,73 TL alacağın tahsili talebiyle MTS üzerinden takibe girişildiği, itiraz üze- rine takip durduğundan itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Somut olaya bakıldığında; anılan kanun hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davada, kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Anılan kanun hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Somut olayda, davacı vekili kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın ... Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olaya bakıldığında; anılan yasa hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davada, kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3, 73/1, 83/2 maddeleri uyarınca, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/405 Esas KARAR NO : 2021/805 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/07/2021 KARAR TARİHİ : 29/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bir kısım elektrik faturasını ödemediğini bunun için takip yaptıklarını takibe haksız şekilde itiraz edildiğini belirtmiş itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesine bahsi geçen faturaların kendi kullanımı olmadığını, kendisi aboneliğini sonlandırdıktan sonra tahakkuk eden faturalar olduğunu savunmuş davanın reddini talep etmiştir. Eldeki dava elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Davacı faturaların ödenmediğini savunmuş davalı ise aboneliğini iptal ettirdiğini öne sürmüştür. Bir sözleşmeden kaynaklı borç ancak sözleşmenin devamı süresince ve sözleşmenin tarafından talep edilebilir....
Somut olaya gelince, kartı veren kuruluş tarafından, tacir olmayan kart hamiline yöneltilen ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, 15.05.2014 tarihinde açılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin görevli bulunduğu düşünülebilirse de, yukarıda açıklandığı üzere, özel kanun olan 5464 sayılı Kanunun 44/2 ve 43. maddelerinin açık hükümleri karşısında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu kabul etmek gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/..., 83/2. maddeleri uyarınca bu kanunun yürürlüğe girdiği .../05/2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan ve kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davalara bakma görevi tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, "tüketici olan kart hamili" tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ... ve .... maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, İkinci fıkrasında ise "kart çıkaran kuruluşlar" tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK'nın (6100 sayılı HMK'nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK'ya yaptığı atıfların HMK'ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren...
İcra Müdürlüğünün 2018/20290 esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 99.952,00 TL üzerinden %20 oranla hesaplanan 19.190,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şirket adına abone olunan internet ücretinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları...
Asliye ticaret mahkemesince, davanın taraflar arasındaki elektrik abone sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup ticari dava olmadığı ve davalının tacir olmadığı, esnaf olduğu, esnaf işletmesi işlettiği, abone dosyası içerisinde esnaf ve sanatkar sicil tasdiknamesi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi ise, her iki tarafın tacir olduğu, davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Kanunla değişik 4. maddesinde ticari davalar sayılmış olup, aynı kanunun 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi ise ticari davaların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği, 5/3. maddesinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığını 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesine göre belirlemek gerekir....