Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmeyecektir. Üçüncü grup ticari davalar ise, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür....
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmeyecektir. Üçüncü grup ticari davalar ise, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür....
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/03/2022 KARAR TARİHİ : 21/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile yapılan sözlü protokol gereği, müvekkilin, davalıların çalıştırdığı......
Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Mutlak ticari davalar TTK'nın 4/1-a bendi uyarınca; tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK'da düzenlenen hususlardır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/815 Esas KARAR NO : 2021/402 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/11/2020 KARAR TARİHİ : 13/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin toptan gıda ürünleri satan ve hızla büyümeyi hedef edenmiş bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şahsın ......
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davanın kambiyo senedinden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde asıl alacak borç ilişkisinin ne olduğunun açıklanmadığını, davacı tarafın iddialarını genişletmesine muvafakatları olmadığını, davada kambiyo senedine dene olan hukuki ilişki nedeniyle bir alacak iddiası olduğunu, alacağın kaynağının ticari olup olmadığının bel olmadığını, Ticari alacak olduğu belli olmayan bir davanın Ticaret Mahkemelerinde açılmasının doğru olmadığını bu nedenle yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin emlak komisyonu işi nedeniyle müvekkilinin davacıdan alacak olduğun, alacaklarının bir kısmının senet borcuna mahsup edildiğini, müvekkilini davacı ile güven ilişkisine dayanak kısmı ödemelerde belge almadığını, davacının dava konusu senetleri sunması gerektiğini, davacı tarafından müvekkilinin ihtarname ile temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle talep edilen faizin yasal olmadığını belirterek açılan davanın reddine...
Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle yersiz yere ödendiği belirtilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde sayılan davalar ve bazı özel kanunlarda belirlenmiş olan davalar (Kooperatifler Kanununun 99.; İcra ve İflas Kanununun 154.; Finansal Kiralama Kanununun 31.; Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi) (mutlak ticari davalar), her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar (nispi ticari davalar) ile yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar (üçüncü grup ticari davalar) ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Ticari işletme - Bütünlük ilkesi başlıklı 11/1. maddesi "Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı...
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır....
Şti. firmasına kullandırılan ticari kredilere temerrüt tarihi itibariyle hesapladığımız asıl alacak tutarlarına 27/01/2020 iflas tarihine kadar BCH/Ticari krediler için %91,00 ve kredi kartı için %30,24 temerrüt faiz oranları ile yaptığımız hesaplama göre : Davacı bankanın asıl borçlu firmadan 27/01/2020 iflas tarihi itibariyle BCH/işletme kredilerinden kaynaklanan 1.499.301,41-TL asıl alacak, 1.801.708,45-TL işlemiş faiz ile 90.085,42- TL BSMV toplamı 3.391.095,27-TL ve kredi kartından kaynaklanan 29.227,49-TL asıl alacak, 11.833,63-TL işlemiş faiz ile 591,68-TL BSMV toplamı 41.652.80-TL olmak üzere genel toplamda 3.432.748,07-TL nakit alacağının bulunduğunun hesaplandığı " belirtilmiştir. Kayseri Genel İcra Dairesi'ne müzekkere yazılarak ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ticari işletme kirası sözleşmesinden kaynaklanan 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taahhüt senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup daha önce de HİİK tarafından temyiz inceleme görevinin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi olarak belirenmesi dikkate alınarak temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 13....