Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak taşınan ürünler davalı firmaya ait olup, davalı firmanın dava dışı firma ile aralarındaki ticari ilişkiye konu olmakla ve dava dışı firma tarafından kabul edilmeyip iade edildiğinden söz konusu ürünler davacı tarafından davalının Edirne'deki yerine getirilmiştir. Davalının ticari ilişki içerisinde bulunduğu dava dışı firma tarafından iade edilen ürünler, davacı tarafından davalının menfaatine uygun olarak davalıya teslim edilmiştir. Taşıma işleri ticari işletme faaliyeti olup, tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebileceğinden, davacının davalı yararına yapmış olduğu bu taşıma nedeniyle vekaletsiz görme hükümleri gereği ücrete hak kazandığı ve davacının Edirne Konya arası taşımasının tutarı KDV dahil 4.099,00-TL hesaplanmakla, davacının iade edilen aynı ürüne ilişkin davalı yararına yaptığı Konya Edirne arası taşımanın da aynı ücretle yapılacağı kanaatine varılmıştır....

    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava; antrepo ücretinden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın tarafları tacir olup dava konusu yapılan alacak tarafların ticari işletmelerini ilgilendirdiğinden ticari niteliktedir. Davacı vekilince başlatılan icra takibinde avans faizi isteminde bulunulmuştur....

      Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı TTK'nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan bir işin diğeri için de ticari sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, kanun ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

        Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı TTK'nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan bir işin diğeri için de ticari sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, kanun ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

          Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı TTK'nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan bir işin diğeri için de ticari sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, kanun ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

            Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı TTK'nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan bir işin diğeri için de ticari sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, kanun ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/223 KARAR NO: 2022/262 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/03/2022 KARAR TARİHİ: 04/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili --- dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın --- dava doışı ---- kredi kullandırdığını, davalılar ---- müteselsil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun kredi koşullarına uymaması, borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile borçlu davalı kefillere --- nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, kredi alacağının tahsil ve tasfiyesinin teminen kefiller hakkında ---- haciz kararı alınmasına müteakip---- dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, arabuluculuk başvurusu yapıldığını, yasal süresi içerisinde davayı açtıklarını, itirazların yerinde olmadığını...

                ın taşınmaz maliki Mahsen'e karşı vekaletsiz görmekten kaynaklanan alacak ve dava haklarının 18.05.2011 tarihli temlikname ile temlik alındığını ileri sürerek, vekaletsiz görme hükümlerine göre hakedilen 18.500,00- TL'nin davalı ...'den, tellalık sözleşmesi uyarınca hakedilen 1.200,00-TL komisyon ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ve ... davanın reddini dilemiş, davalı ... karşı davasında ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL maddi tazminatın davacı-karşı davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davalı ...'in dava konusu evin satışı için davacı ile anlaşmasını söylediğini, davalı ...'in bilgisi dahilinde sözleşme imzalandığını, sonrası hakkında bilgisi olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/184 KARAR NO : 2023/159 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/03/2023 KARAR TARİHİ : 15/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı ... müvekkilinin hesabından sözleşmeye aykırı miktar ve oran konusunda müvekkili ile herhanhangi bir anlaşma sağlanmadan kesintiler yaptığını, müvekkilinin davalı ... sadece ... Tarihinde ...-TL Tüketici kredisi kullandığını, ticari herhangi bir kredi kullanmadığı halde ... Tarihinde ...-TL, ... Tarihinde ...-TL, ... Tarihinde ...-TL ve ... Tarihinde ...-TL olmak üzere toplam ......

                    K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, vekaletsiz görme nedeniyle alacak ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu