Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, tellallık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 03/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın tellallık sözleşmesinden kaynaklanmasına, yerel mahkemece daha önce verilen hükmün temyiz incelemesinin Yüksek 13.Hukuk Dairesi tarafından yapılmış olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/743 Esas KARAR NO : 2022/854 DAVA: İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/03/2019 KARAR TARİHİ: 22/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhinde----- dosyası ile başlattığı ilamsız icra takibine davalı tarafça ---- tarihinde haksız olarak ve herhangi bir gerekçe göstermeksizin itiraz edildiği, müvekkili ----arasında imzalanmış olan aracılık sözleşmesine dayalı olarak --ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sonrasında ise ödeme yapmayarak takibe haksız ve mesnetsiz İtiraz ettiğini ve buna dayalı olarak takibin devamını, kötüniyetli itiraz sebebi ile % 20 den az olmamak kaydı ide icra inkar tazminatına hükmedilmesi, masraf ve ücreti vekaletinde davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Taraflar arasında imzalanan sözleşme gayrimenkul tellallık sözleşmesi olup bu sözleşmenin taşınmaz sahibi veya alıcıyla yapılması mümkündür. Gayrimenkul tellallık sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı yapılması yeterlidir. Tellallık sözleşmesinin resmi şekilde veya satıcıyla yapılması şart değildir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme her iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğinde ve geçerli olup, altındaki imzanın davalıya ait olduğu yine davalının beyanı ile sabit olduğundan taraflar açısından bağlayıcı niteliktedir....

          Somut olayda; dava Borçlar Kanununun 405. maddesinde yerini bulan tellallık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki tellallık ilişkisi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Bartın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21 ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Bartın Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu halde sözleşmede yazılı dairenin davalı tarafından satın alındığı da dikkate alındığında, davacının tellallık ücretini istemeye hak kazandığının kabulü gerekir. O halde, mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme göz önünde bulundurularak hesaplanacak tellallık ücreti yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III- maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu karara göre dairemizin görevi "6098 sayılı TBK 2. kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " yine aynı karara göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14-43. Hukuk Dairesisinin görevi "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"dır....

                Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22/09/2020 tarih ve 2018/965 esas 2020/561 karar sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş ise de;Dava konusu uyuşmazlık ve istinaf talebi, nakliyat poliçesi kapsamında davacı ... tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, taşıyan ile sigortalısından rücuan tahsiline ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali talebinden kaynaklanmaktadır. “6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan...

                  HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; tellallık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Yerel Mahkemece, “emlak komisyonculuğunun sadece yer göstermeden ibaret olmadığı, alıcı/kiracı ile satıcıyı/kiralayanı bir araya getirme ve taraflar anlaştırdıktan sonra gerekli işlemlerinin yapılmasını da kapsadığı, bu itibarla davacının yer gösterme sözleşmesine dayanarak komisyon istemesinin hakkaniyete uygun olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    KARAR Davacı, davalıya ait tapuda kayıtlı bina ve arsanın 3.kişilere satışı konusunda anlaşmış olmalarına rağmen davalının Tellallık sözleşmesinden doğan ücreti ödemediğini, bunun için İcra takibi yaptığını ancak davalının borca itiraz ettiğini belirterek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile % 40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı kendisinin sattığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının, taşınmazı kendisinin sattığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında B.K.madde 404 gereğince geçerli bir Tellallık sözleşmesi vardır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, Tellal yaptığı çalışmanın akte müncer olması halinde ücret talep edebilir. Ancak bu yasal düzenleme kamu düzenine ilişkin olmayıp, taraflar sözleşme serbestisi içinde aksini kararlaştırabilirler....

                      UYAP Entegrasyonu