Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriği, toplanan deliller, kararda yazılı gerektirici nedenler, istinaf talep dilekçesi içeriği ve 06.10.2017 tarih 34637 yevmiye no.lu kat karşılığı inşaat sözleşmesi değerlendirilerek yapılan inceleme sonucu; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmek olduğu, bu nedenle arsa sahibinin sözleşme imzalarken güttüğü saikin salt kullanma ve tüketme kapsamında kabul edilen tüketici saikinden farklı olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında davanın görevden reddine ilişkin mahkemenin dosya kapsamına uygun kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığı sonucuna varılmakla davacının istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

Noterinin 25.01.2019 tarih ve 323 sayılı ihbarnamesi ile 14.01.2016 tarih ve 329 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiğini,14.01.2016 tarih ve 329 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine göre davalı 30.12.2017 tarihinde inşaatı bitirmediği takdirde almış olduğu daireler için kendisine kira ödemesi yapması gerektiği halde davalı şimdiye kadar kira ödemesi de yapmadığını, bütün bu sebeplerle davalı ile yapmış olduğu Osmancık Noterinin 14.01.2016 tarih ve 329 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshini, tapudaki satış vaadi şerhinin kaldırılmasını ve 30.12.2017 tarihinden itibaren alması gereken kiraların bilirkişi marifetiyle tespiti ile tespit edilecek miktarın ay be ay davalıdan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesine dava ve talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.05.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar arsa maliki ... ile diğer davalı ... Konut Yapı Kooperatifi arasında 29.12.1993 tarihinde düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca 294 ada 7 parselde inşa edilen binadaki 4 numaralı bağımsız bölümü 7.9.1995 tarihinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile aldığını belirterek adına tescili isteğinde bulunmuştur....

    Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

      Şti. ile 7.2.2002 tarihinde yaptıkları satış vaadi sözleşmesi ile arsa sahipleri olan diğer davalılara ait arsa üzerine yapılmakta olan binadan 13 numaralı bağımsız bölümü satın aldıklarını belirterek, bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. ./.. 2009/12450-13358 -2- Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....

        Noterliği'nin 14962 yevmiye nolu 08.05.2018 tarihli sözleşmesi ile yeni bir düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olduğunun anlaşıldığını, ikinci kez noterde düzenlenen sözleşme ile tarafların iradesinin dava konusu ilk adi yazılı şekilde düzenledikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi yönünde birleştiğinin kabulü gerekeceği için dava konusu sözleşmenin hüküm ifade etmemesi konusunda tarafların anlaştıklarının görüldüğünü, bu nedenle davacı arsa payı sahibinin dava konusu ilk adi yazılı şekilde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep etmesini gerektirecek hukuki bir neden bulunmadığını, davacı tarafın sözleşmenin zamanında ifa edilmemesinden kaynaklanan mahrum kalınan kar ile zararların tazminini talep ettiğini, tarafların ikinci kez noterde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemeleri nedeni ile iradelerinin dava konusu ilk adi yazılı şekilde düzenledikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi yönünde...

        Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, 6502 sayılı Kanun bakımından ifade edilen tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç arsasını değerlendirmektedir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanun’da, kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

        Noterliğince 04/06/2018 tarih 05297 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye göre davalı T3'nin davacıya ait Çanakkale ili, Merkez ilçesi, Barbaros Mahallesi, Sabuncu Mevkiinde bulunan 12 Pafta, 942 Ada, 106 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde 7 bağımsız bölümden oluşan inşaatı ruhsat ve projelerine uygun olarak yapma ve 3 bağımsız bölümü davacıya teslim etme işini yüklendiğini, taraflarca akdedilmiş 04/06/2018 tarihli Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi hükümlerine göre inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 12 aylık süre içerisinde bağımsız bölümlerin davacıya tesliminin kararlaştırıldığı, söz konusu inşaat ruhsatının 18/12/2018 tarihinde alındığı ve 12 ay sonra 18/12/2019 tarihine gelinmesine rağmen davacıya teslim edilmesi gereken bağımsız bölümlerin sözleşmeye, projeye, inşaat ruhsatına uygun ve iskanı alınmış olarak bitirilip tam ve eksiksiz teslim edilmediği, davalıya...

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 Sayılı Kanun’da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda, asıl ve birleşen davalarda bir kısım davacıların arsa sahibi olduğu ve tazminat istemlerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı görülmüştür....

          Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

            UYAP Entegrasyonu