Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiğinin ifade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yasal maddi unsurları ihtiva ettiği ve geçerli olduğu noktasında bir tereddüt yoktur. Ancak mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına rağmen davacının zilyetliğin devredildiğine ilişkin iddiası araştırılmamıştır. Bilindiği üzere taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sözleşmenin ifa olanağının doğduğu andan itibaren 10 yıl içerisinde açılabilir. Lakin zilyetlik devredilmiş ise zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin işlediğinden bahsedilemez....
Dava, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; Dava konusu parselin 09.06.1997 günlü düzenleme sözleşme ile 70.000.000 TL. bedelle satışı vaat edilmiştir. Ancak, 25.02.2007 gününde mahallinde yapılan keşif sonunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri 8000 YTL. olarak tespit edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesi uyarınca müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Bu durumda taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerine nazaran asliye mahkemesi görevli olmasına rağmen, mahkemece sözleşmedeki değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacılar noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu payların satın alındığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacıların murisi Sebahat Budak ve davacı ... ile davalı ... Sezar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacılar tarafından nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/166 Esas KARAR NO: 2023/669 DAVA: Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 04/06/2020 BİRLEŞEN DAVA (-----esas sayılı dosyası) DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 10/08/2020 KARAR TARİHİ: 05/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ana dava 01/03/2023 tarihli duruşmaya gelmediği, taraflar tarafından davanın, 01/03/2023 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemden kaldırıldığı, birleşen davada davacının 03/05/2023 tarihli duruşmaya gelmediği, taraflar tarafından davanın 03/05/2023 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemlen kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği görülmekle; davanın açılmamış sayılmasına; karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/166 Esas KARAR NO: 2023/669 DAVA: Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 04/06/2020 BİRLEŞEN DAVA (-----esas sayılı dosyası) DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 10/08/2020 KARAR TARİHİ: 05/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ana dava 01/03/2023 tarihli duruşmaya gelmediği, taraflar tarafından davanın, 01/03/2023 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemden kaldırıldığı, birleşen davada davacının 03/05/2023 tarihli duruşmaya gelmediği, taraflar tarafından davanın 03/05/2023 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemlen kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği görülmekle; davanın açılmamış sayılmasına; karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.04.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 13.03.2015 tarihli 2014/43863 Esas, 2015/8164 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/647 Esas KARAR NO: 2021/529 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 23/06/2015 KARAR TARİHİ: 06/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile ---------- satışı ile ilgili proje üzerinde---- satış vaadi ve alacağın temliki sözleşmesi ile ek protokol imzaladığını, ek protokole göre teslimin ----- olduğunu, davalı şirketin temerrüde düşmesi sonucu gecikmeden dolayı mahrum kalınan kira bedellerinin tazmini için davalı şirkete --- ihtarname gönderildiğini, mezkur bağımsız bölümlerin teslimi ile fazlaya ilişkin dava ve takip haklarının saklı kalmak kaydı ile mahrum kalınan toplam ---- kira bedelinin ihtarname tarihinden başlayarak temerrüt faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir....
Sigorta Fonu vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı kısmi tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dayanılan 11.7.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesinin tarafları davacı ile dava dışı ... A.Ş.dir. Satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh konularak kuvvetlendirilmemiştir. Bu hali ile satış vaadi alan alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan haklarını taşınmaza sonradan kayden malik olan iyiniyetli kişilere karşı ileri süremez. Diğer taraftan, davalının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hakları bertaraf etmek üzere hareket ederek kayda kötüniyetle malik olduğu iddiasını ispat etmek de davacıya düşer....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerliliği açıklanan yasal düzenlemeler sebebiyle resmi şekil şartına bağlı ise de sözleşmeden doğan kişisel hakkın devri alacağın temliki niteliğinde olduğundan Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddeleri gereğince yazılı sözleşme ile devredilebilir....