Davadaki istemin dayanağı, biçimine uygun düzenlenmiş 17.08.1998 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Sözleşmenin tarafları davacı Kenan ile vaad borçlusu Cevdet'tir. Anılan sözleşmenin davalılar arasındaki 03.06.1996 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayanılarak yapıldığı, davacıya satış vaadinde bulunan yüklenici Cevdet'in arsa sahiplerinden kazanacağı kişisel hakkını 17.08.1998 tarihinde satış vaadi sözleşmesi ile davacıya alacağın temliki hükümlerine göre temlik ettiği görülmektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Burada satış vaadinde bulunan tarafın borcu bir taşınmazı veya yapıdaki binanın bağımsız bölümü mülkiyetini vaad alacaklısına geçirmek, vaad alacaklısının borcu ise yapılacak temlik işleminin bedelini (satış bedelini) vaad borçlusuna ödemektir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/232 Esas KARAR NO : 2023/311 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/03/2023 KARAR TARİHİ : 31/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ve dava dışı---- Adi Ortaklığı arasında 26.03.2018 tarihinde ---- Noterliği -----Yevmiye Numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi/hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi/arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, taraflar arasında imzalanan bu sözleşmeye binaen müvekkili şirket ile -----Ortaklığı arasında 19.12.2019 tarihinde ----- Noterliği'nde -------Yevmiye Numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin şirket ile adi ortaklık arasında imzalanan sözleşme kapsamında satış bedeli olarak belirlenen 360.000,00 TL'nin 80.000,00 TL'si müvekkilince...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2022 NUMARASI : 2013/638 ESAS, 2022/300 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) olmadı Tazminat KARAR : Bafra 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2006 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.07.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ve vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalıların murisi ... ile yapılan 01.09.1960 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca ... Köyü 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 15, ......
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiğinin ifade edildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/11/2020 gün ve 2016/18794 Esas, 2020/7411 Karar sayılı ilamı ile düzelterek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; Beyoğlu 1....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dışı kişiden 22.03.2011 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile davacının murisi davalının borçlu olduğu taşınmaz satış vaadi sözleşmesindeki hakları temlik almıştır. B.K. 183. madde uyarınca kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Yine aynı kanunun 189. maddesine göre alacağın ferileri de devrolana geçer. Davacının dayandığı temlik sözleşmesine, satış vaadi sözleşmesinden doğan haklar davacıya geçmiştir. Davalıya husumet yöneltilmesinde yanlışlık yoktur. Mahkemece, işin esası incelenerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....