WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış yolu ile ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde ağaç, bina vs. muhtesat var ise arzın mütemmim cüz-i sayıldığından arz ile birlikte satışına ilişkin karar verilir, ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh var ise veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyor ise o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulur iken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibarı ile değerleri ayrı ayrı takdir ettirilir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. Bulunan tüm değer muhtesat bedelinin ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibarı ile ne kadarının muhtesata ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtımda bulunan bu yüzde nispetler göz önünde tutularak muhtesata isabet eden kısım sadece muhtesat sahibine veya payları nispetinde sahiplerine arza isabet eden kısmında payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder....

Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

Asliye Hukuk Mahkemesi 28/11/2019 tarih, 2017/75 Esas, 2019/370 Karar sayılı "Davanın KABULÜ ile, Davacının hissesine düşen 275.000 USD'nin ve tapu satış tarihi olan 25/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, " kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, murislerine ait taşınmazın davalı tarafından dava dışı şirkete satıldığını, bedelini davalının aldığını, hissesine düşen meblağı ödemediğini, taraflar arasında görülen İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/247 Esas, 2014/365 Karar sayılı dava dosyasında da davalının satış bedelini aldığını kabul ettiği, mahkemece davacının payını diğer paydaşlardan isteme durumunda olduğuna karar verildiğini, davalının ödemediği hisse bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....

Asliye Hukuk Mahkemesi 28/11/2019 tarih, 2017/75 Esas, 2019/370 Karar sayılı "Davanın KABULÜ ile, Davacının hissesine düşen 275.000 USD'nin ve tapu satış tarihi olan 25/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, " kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, murislerine ait taşınmazın davalı tarafından dava dışı şirkete satıldığını, bedelini davalının aldığını, hissesine düşen meblağı ödemediğini, taraflar arasında görülen İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/247 Esas, 2014/365 Karar sayılı dava dosyasında da davalının satış bedelini aldığını kabul ettiği, mahkemece davacının payını diğer paydaşlardan isteme durumunda olduğuna karar verildiğini, davalının ödemediği hisse bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....

Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 10.07.1991 tarihli olması, davanın ise 21.11.2012 de açılmış olması nedeniyle aradan 21 yıl 4 ay 11 gün geçtiğinden zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaadedilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez....

    kamulaştırma alanı içinde kaldığını ileri sürerek; davaya konu taşınmazın davalılar ve murisleri adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile adına tescilini,olmadığı takdirde taşınmaz için takdir edilen kamulaştırma bedelinin tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece,alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2011/7759-15991 2-Davacı, davalının vekili olarak Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/225(yeni 1999/25) esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açarak sonuçlandırdığını, karar kesinleştikten sonra dava konusu taşınmaz hissesinin davalı adına tescil işlemlerini yaptırdığını, 4.6.2002 tarihli yazılı ücret sözleşmesi imzaladıklarını, davalının hissesine isabet eden taşınmaz hissesi değerinin 213.510TL olup sözleşme gereğince bunun %40 oranı üzerinden 85.404 TL vekalet ücreti alacağının olduğunu ileri sürerek,fazlası saklı kalmak üzere 20.000TL’nin tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece, alınan bilirkişi...

        KARAR Davacı ...’ya vesayeten vasisi ..., davacının 3/4 hissine malik olduğu dairenin, 1/4 hissesine malik olan davalı tarafından 15.5.2010 tarihinde aylık 1.900,00 TL bedelle kiraya verildiğini, bu durumun öğrenilmesi üzerine kiracıya gönderilen ihtarla kira bedellerinin 15.7.2011 tarihinden itibaren davacı adına yatırılmasının sağlandığını, ancak 15.5.2010-15.7.2011 tarihleri arasındaki davalı tarafından tahsil edilen 14 aylık kira bedelinin kendi hissesine isabet eden 19.950,00 TL’lik kısmının ödenmediğini ileri sürerek, işlemiş faizi ile birlikte toplam alacak miktarı olan 21.462,00 TL’nin, ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince; "1- Davacının davasının KABULÜ İLE: Dava konusu olan Mersin ili Erdemli ilçesi Koyuncu Mahallesi 56 ada 189 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte açık artırma sureti ile satılarak giderilmesine, 2- Taşınmazdan elde edilen Satış bedelinden binde 11,38 oranında harç alınmasına, geri kalan satış bedelinin taraflara tapudaki, veraset ilamlarında ve bilirkişi raporlarında ki payları oranında dağıtılmasına, 3- Satış memuru olarak Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünün satış memuru olarak görevlendirilmesine, satışın açık artırma sureti ile yapılmasına, " şeklinde karar verildiği görülmüştür....

          İcra Müdürlüğü'nün 2000/1005 Esas sayılı takip dosyasında içlerinde üvey kardeşi Murat Ersin'in de bulunduğu borçlulardan ilama dayalı alacağın tahsili için icra emri gönderildiğini, borçlu kardeşi Murat Ersin'in takibin kesinleşmesinden sonra vefat ettiğini eş ve çocuklarının mirası reddetmiş olduklarını, dosya alacaklısının ortak murislerinden kalan taşınmazdaki borçlu kardeşi Murat Ersin hissesine isabet eden tutarın dosyaya ödenmesi için ortaklığın giderilmesi davası açıp taşınmazı sattırdığını, ortaklığın giderilmesi davasına taraf olduğundan taşınmazın satılıp kendi hissesine isabet eden tutarın ödenmesini beklerken bir başka alacaklı tarafından İstanbul 7....

            UYAP Entegrasyonu