Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava dilekçesi içeriğinden davacı vekilince maddi tazminat talebi yönünden davanın 6100 sayılı HMK'nun 107. maddesinde hükme bağlanan ''belirsiz alacak'' davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan yasa hükmüne göre, belirsiz alacak davası açılabilmesi için davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin alacak talep edenden beklenememesi veya bunun imkansız olması gerekir. Somut olayda ise, davacının maddi tazminat alacağının belirlenebilmesi için gereken kriterler ve buna ilişkin veriler mevcut olup, maddi tazminatın belirlenmesi mümkün olduğundan belirsiz alacak davası açılmasının koşulları gerçekleşmemiştir. Bu itibarla davanın tam dava olarak açılması gerekir....

    Tüm bu anlatılanların ışığında somut olaya bakıldığında, her ne kadar davacı vekili davayı açarken belirsiz alacak davası olarak açtıklarını belirtmiş ise de; 150,00 TL manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açtığı, bu miktar üzerinden dava peşin harcını yatırdığı anlaşılmakla; manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacak olmasının eldeki davaya etkisinin, davacı vekilinin talebini yargılama aşamasında artırmasının mümkün olmaması şeklinde tezahür edeceğinin ve eldeki eda davasında mahkemenin davacı vekilinin talep ettiği miktarları aşmayacak şekilde manevi tazminat takdir edebilmesinin mümkün olduğunun, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir....

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın gerçek harca esas değerinin belirlenmesi gerektiğin, sorumluluk davası açılabilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, nitekim genel kurulun bu konuda karar almadığını, müvekkilinin ibraz edildiğini, tazminat ve alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. KABUL VE GEREKÇE : Mahkememizin 2019/745 esas sayılı dosyasından yapılan tefrik sonrasında eldeki dava, alacak ve tazminat istemine ilişkindir. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20....

      Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve Yargıtayın süreklilik kazanan içtihatları ve borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde açıkça diğer borçlu sigorta şirketinin sorumluluğunun maddi tazminat alacak kalemleri ve ferilerinden ibaret olduğunu bildirmesi nazara alınarak, takip konusu ilamın hüküm bölümünde, davalı sigorta şirketinin, maddi tazminata ilişkin alacak kalemlerinden, 11.06.2012 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ve poliçe teminatı limitiyle sınırlı olmak üzere sorumlu tutulduğu, sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarın (limit) açıkça rakamsal (likit) olarak gösterilmediği, ilamda müştereken ve müteselsilen tahsil hükmünün bulunmadığı ve ilamda iki davalı olduğundan, manevi tazminat dışında kalan alacak kalemlerinden, borçluların eşit olarak sorumlu olduklarının kabulü gerekir....

        Faiz alacağı yönünden inceleme yapıldığında ise; ----sayılı dosyasında hüküm altına alınan --- tarihinde yapılan ----- tarihindeki verilere göre asıl alacak maddi tazminatına ilişkin değerlendirme yapıldığında davacının asıl alacak bakımından maddi zararının karşılandığı ve bakiye alacağının bulunmadığı, Davalı---- asıl alacak miktarına ilişkin olarak ----- ödeme tarihine kadar herhangi bir faiz ödemesi yapılmadığı, bu itibarla davacının --- tarihine kadar işlemiş yasal faiz alacak miktarının ---- olacağı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Protokolün İptali - Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin, boşanma ve boşanma protokolünün iptaline yönelik yargılamanın iadesi talebine ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacı kadının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacak, katkı payı, tazminat, nafaka ve manevi tazminat taleplerine ilişkin davaların usulden reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı doğru olmadığından, ilk derece mahkemesi...

            Temyiz Sebepleri Borçlu, takibin dayanağı olan ilamın kesinleşmeden takibe konu edildiğini, ilamda bulunmayan alacak kalemleri yönünden talepte bulunulduğunu, ilamın bozulduğunu ve yargılamanın halen devam ettiğini, ilamdaki toplam manevi tazminat tutarı alacağı için sadece alacaklı ... adına takip başlatıldığını, diğer alacaklıların takibe eklenmediğini, 19.398,83 TL olarak tek bir tazminat alacağına hükmedildiğini, bu miktardan sigorta şirketi ve kendisinin müşterek müteselsil sorumlu olduğunu, 19.389,00 TL'lik bir alacak kalemi bulunmadığını, alacak kalemlerinin yanlış gösterildiğini ve buna bağlı olarak da faizin yanlış hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilama aykırılık şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16 maddesi. 3....

              Davacının gerçek zararının, dolayısıyla tazminat miktarının belirlemesi yargılamayı gerektirip, olayda likit bir alacak bulunmamasına rağmen, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığından, hüküm fıkrasının aşağıda belirtildiği şekilde ve HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilmiş haliyle onanması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki-alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ipoteğin fekki ve alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  nun 257. maddesi gereğince 840.000,00 TL alacak miktarıyla sınırlı olarak davalılar .... San. Tic. Ltd. Şti. ile ....'in araçları, taşınmazları ve alacak dosyalarına alacak miktarının % 5'i teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK'nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE, 2-İlk derece mahkemesi olan Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin .... Esas sayılı derdest dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair 29/07/2021 günlü ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE, a)İİK.'nun 257. maddesi gereğince 840.000,00 TL alacak miktarıyla sınırlı olarak davalılar .... Tic. Ltd. Şti. ile ....'in araçları, taşınmazları ve alacak dosyalarına alacak miktarının %5'i teminat karşılığı İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, b)İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.'...

                    UYAP Entegrasyonu