MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının diğer davalı arsa sahibiyle arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmiş olduğu ve davalı ...'ün diğer davalı ... ile inşaat devir sözleşmesi yaparak sözleşmeyi devretmiş olduğu, davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaptığı ...'ün Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile alacağı bulunmadığı ve sorumluluğunun kalmadığı anlaşıldığından Yargıtay içtihatlarına göre yüklenici tam olarak yükümlülüklerini getirdiği takdirde edimini ifa etmiş olan satış vaad edilenlerin yüklenici yerine tapunun iptali ve tescilini talep edebileceği, asıl davadaki arsa sahibi ve birleşen dosya Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/407 esas sayılı dosya davalıları arsa sahibinin mirasçılardan davacının tapunun iptal ve tescilini talep edemeyeceği, diğer davalı ... ile ... arasında yapılan inşaat devir sözleşmesine göre davacının davalıdan almış olduğu daireye ilişkin aralarında anlaşmanın bulunmadığı, ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi ve .... .... 4. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapudaki satış vaadi şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/225 Esas KARAR NO : 2024/266 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/04/2024 KARAR TARİHİ : 15/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı şirket arasında müvekkillere ait ... 5284 Ada, 24 parselde tapuya kayıtlı taşınmaz için ... 52....
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazla ilgili imar durumunun tespit tarihinin 12.06.1998 olduğu, arsa payı karşılığı inşaat yapım ve taşınmaz vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihin 29.01.1999 olduğu, davalı yüklenicinin, resmi imar durumuna göre yapılması mümkün olmayan bir kroki ile davacılarla sözleşme yaptığı ve inşaata başlanması için gerekli olan yapı ruhsatının da alınamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi konusu olan taşınmazdaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin 7 ve 8. fıkralarında ''Noterlik Kanunu'nun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir....
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir; Bunların dışında, 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin Mahkememize sunulan 04/06/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davacı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan takip tarihi olan 16.06.2020 tarihinden itibaren düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı ödeme 62.447,85 TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafın takip tarihi olan 08.02.2019 tarihinden itibaren talebi ile bağlı olarak 13.917,42 TL faiz talep edebileceği, 06/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Davacı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan takip tarihi olan 16.06.2020 tarihinden itibaren düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı ödeme 62.447,85 TL asıl...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/446 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca davalı tarafın sözleşmeye aykırı ve haksız davranışı ile sözleşmenin ifası için aynı tarihli verdiği vekaletnameyi geri alması neticesinde müvekkilin sözleşmede yüklendiği edimi yerine getirmesinin engellenmesi ve imkansız kılınması nedeniyle müvekkilin uğradığı zararın tazmini ve sözleşme de öngörülen cezai şartın tahsili talebine ilişkindir....