A.Ş. aleyhine davamıza konu sözleşmeden kaynaklı "müspet zarar, haksız fesihten kaynaklı kar mahrumiyeti ve menfi zarar" istemine dayanarak 02/06/2022 tarihinde dava açtığı, davanın derdest olduğu, her iki dava konusunun aynı sözleşmeden kaynaklı alacak/tazminat taleplerine ilişkin olduğu, takas mahsup definin mevcut olduğu ve davalar arasında bağlantı olduğu görülmüş, neticede her iki davanın birleştirilmesinin usul ekonomisine daha uygun olacağı anlaşıldığından birleştirme kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre; 1-Mahkememiz dosyası ile ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/391 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla mahkememiz dosyasının ... 9....
Taraflar arasındaki ihtilaf davada takibe konu alacağın hangi sözleşmeden kaynaklandığı ve ikinci sözleşmenin birinci sözleşmenin yapılandırılmasına yönelik mi olduğu yoksa ilk sözleşmeden bağımsız yeni bir sözleşme olup olmadığı noktasındadır. İspat yükünün davacıda olduğu sabit olmakla davacının tüm delilleri toplanmıştır. Son alınan ve hükme esas alınan her iki bilirkişi raporlarında ; ikinci kredi sözleşmesi imzalanırken ilk sözleşmeden kaynaklı bir borç bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Yine ... -... tarihleri arasında oluşan 6.570 tl lik ikinci sözleşmeden kaynaklı davacı alacağının davamıza konu ... nolu krediden yapılan virman tahsilatı ile kapatıldığı anlaşılmıştır....
Karar sayılı ilamı ile "Çerçeve niteliğindeki kredi sözleşmelerine dayalı kredi kullanımında sözleşme tarihini takip eden ikinci veya daha fazla kredi sözleşmesi düzenlendiği tarihe kadar açılan ve devam eden kredilerden limit ve temerrütleri dahilinde müteselsil kefillerin sorumlu olacağı, davalı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen 20/05/2010 tarihli sözleşmede davacının kefaletinin alınmadığı değerlendirildiğinde davalı banka alacağının hangi sözleşmeden doğduğunun tespiti, davacının imzasını taşıyan 16/04/2008 tarihli sözleşmeden doğması halinde kefalet sorumluluğunun devam ettiğini, imzasını içermeyen sözleşmeden doğmuş olması halinde ise kefalet sorumluluğunun bulunmadığının kabulü gerekir....
Sonuç itibariyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı olarak davalı gerçek kişilerin kefalet sözleşmesinden kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle 34.518,40 TL asıl alacak, 5.940,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.459,35 TL bedel kadar borçlu oldukları davacının takip tarihine kadar 5.940,95 TL faiz talep edebileceği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Raporun taraflara tebliğ edildiği, davalılar tarafından rapora karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca, üretici bayilik ilişkisinin bulunduğu ve buna göre, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin olduğu görülmüş olup davalı şirketin bu sözleşmeden kaynaklı olarak 100.000,00 TL ye kadar doğmuş ve doğacak borçları için davalılar ... ve ... müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla ayrıca davacı şirket ile kefalet sözleşmesi imzaladıkları anlaşılmıştır....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; geçersiz sözleşmeden kaynaklı ve sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/36E. 2012/283K. sayılı ilamıyla satış şartlarının yasal olarak mümkün olmaması gerekçesiyle iptalinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, mahkeme kararıyla belirtilen gerekçeyle iptal hükmü kurulmakla artık geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğine göre, davanın açıklanan bu niteliğiyle sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; geçersiz sözleşmeden kaynaklı ve sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, sözleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkin olup; sebepsiz zenginleşme nitelemesi yapılmamıştır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; geçersiz sözleşmeden kaynaklı ve sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek ... Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....