Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK.nun 66.maddesine göre, sebepsiz zenginleşmeden ... alacak haklarının, iade alacaklısının talep ... olduğunu öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl geçmekle iadeyi isteme ... zamanaşımına uğrar. Kurumlarda, dava açılması hususunda emir vermeye yetkili makamın, verdiğini geri istemeye ... olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Davada, 16.01.2009 tarihli teftiş kurulu raporu ile fazla ödenen miktar belirlenmiştir. Bu tarihe göre de dava zamanaşımı süresi dolmadan açılmıştır. 2010/17583- 2011/1163 O halde mahkemece, BK.nun 61-66 maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme koşullarına göre davacı idarenin almaya hak kazandığı alacak miktarının uzman bilirkişi aracılığı ile belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) malvarlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Bilirkişi raporuna göre davacının yaptırdığı faydalı ve zorunlu masraf bedeli 14.646,11 TL olarak açıklanmıştır. Dava konusu aracın davacı tarafından bakım, tamir ve onarım yapıldıktan sonra davalı ...'ün borcundan dolayı haczedilerek davacının elinden alındığına göre davada masraf bedeli kadar sebepsiz zenginleşen kişinin davalı ......, olduğu anlaşılmaktadır....

      Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....

        Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....

          Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Yapılan bu açıklamalara göre zenginleşmenin; dava konusu taşınmazın, davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Somut olayda ise; taşınmazda zilyet olduğunu açıklayan davacı, zilyetliğinin sona erdiğini ileri sürmediği gibi bu yönde bir delilde sunmamıştır....

            Davalı vekili, davacı talebinin sebepsiz zenginleşme kuralları içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, bu durumda talebin zamanaşımına uğradığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

              Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Mahkemece; davanın kabulüne, 7.024 TL’nin davalının dava öncesi temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- TBK'nun 77-82 (BK'nun 61-66) maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

                    Yerel mahkeme, temyize konu edilen kararında, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. Bu bağlamda öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramı ve hukuki işlemlerden doğan borçlardan farkının açıklanmasında yarar vardır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

                      UYAP Entegrasyonu