Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borçlar Kanununun 66. maddesinde sebepsiz zenginleşme davası için biri bir yıllık kısa, sübjektif ve nispi, diğeri on yıllık uzun, objektif ve mutlak olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi öngörülmüştür. TBK nın 82....
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşınmaz vaadi satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, tahsili talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava konusu alacak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine, başka bir ifade ile sözleşmeye dayalıdır....
Davacı dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak dava açtığını bildirmiş ise de, dava konusu çekte davacı lehdar konumunda olup davalı ise keşidecidir, dolayısıyla davacı ancak temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabilir. Hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı, temel ilişkiye dayalı alacağını her türlü delille ispatlayabilir. Mahkemece, davacının yasal sürede bildirmiş olduğu delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.'' şeklindeki tespitlere yer verilmiştir....
Mahkemece verilen ilk kararda; davalı ...’in keşideci olduğu ve bu nedenle davalılara sebepsiz zenginleşme davası açılabileceği, fakat davalı hakkında kambiyo hukukuna dayalı mevcut bir icra takibi olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme davası açılması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamında ise, davacının icra dosyasındaki takip hakkının düşüp düşmediği belirlenerek ...’nın 644. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, temyize konu işbu kararda davanın sebepsiz zenginleşme zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i ilk kararda reddedilip esastan karar verilmiş ve bu ret kararı davalı ... tarafından temyiz edilmemiş ve bu husus davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355.maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve haksız icra takibine maruz kalınması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Maddesine göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır. Tüm dosya kapsamından davacı bankanın, davalı tarafından keşide edilen 11/12/2014 düzenleme 30/06/2015 ödeme tarihli, lehtarı ... olan 1.000,00TL bedelli bononun 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olması ve davacı hamilin kıymetli evraktan doğan haklarını yitirmesi sebebiyle keşidecinin zenginleştiği iddiasıyla bono bedellerinin tahsili için bu davayı açtığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 732. Maddesine göre sebepsiz zenginleşme davası poliçe hükümleri arasında düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 778/1-d madde düzenlemesi sebebiyle aynı hüküm bonolar hakkında da uygulanacaktır. Düzenlemeye göre dava, poliçeyi düzenleyene veya ödeyecek olana karşı, poliçenin zamanaşımına uğradığını takip eden 1 yıl içinde açılmalıdır ve bu davada ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir. Diğer bir deyişle keşideci davaya konu bonolar sebebiyle sebepsiz zenginleşmediği ispatla yüklüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Dava, her ne kadar başta kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış ise de, sonrasında ıslahla sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davasına dönüştürülmüş olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20/01/2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötü niyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir. "Geri vermenin kapsamı" başlığı altında düzenlenen TBK'nun 79.ve 80.maddeleri uyarınca "sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür."...
Uyuşmazlık, davalıya sosyal yardım ödemeleri sırasında verginin yanlış hesaplanması nedeniyle 2004 yılında 3.377,05 TL ve 2005 yılında 2.621,40 TL olmak üzere toplam 5.998.45 TL'nin fazla ödendiği iddiasına dayalı açılan sebebsiz zenginleşme davası niteliğindedir. Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalıya yersiz ödeme yapıldığı sabittir....
Mahkemece uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle mahkemenin görevsizliğine Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkin olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliğine ve mahkemenin nitelendirmesine göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir....