Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt: VII, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Haziran 2003, s. 589 vd.). Davacı tarafça sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak keşideci hakkında alacak talebinde bulunması durumunda ispat külfeti keşidecinin olup keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı keşideci keşide ettiği çekin ödendiğini veya bedelsiz olarak düzenlendiğini usule uygun delillerle kanıtlamalıdır (Yargıtay 19. HD'nin 2014/7009 E., 2014/10412 K.,2015/9503 E.-2016/1489 K. sayılı kararları)....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi, trafik kazası nedeniyle davacının murisinin sebebiyet verdiği tazminatı halefiyet ilkesi gereğince icra marifetiyle davacıdan tahsili cihetine gitmiş, davacının hesabında bulunan 23.334,79 TL haczedilmiş, davacı hasımlı olarak mirasın reddi davası ikame etmiş, davanın kabulüne karar verilmiş ve karar kesinleşmiş, bu kez davacı ödenen paranın istirdadı talebinde bulunmuştur. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir neden olmaksızın bir kimsenin malvarlığının başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalmasıdır.. Sebepsiz zenginleşme, haksız olarak başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi geri vermesi amacını taşır. Bu şekilde, hukuki değerler arasında bozulmuş olan denge yeniden tesis edilmiş olur. Sebepsiz zenginleşme TBK 77- 82. maddeleri arasında düzenlenmiştir....

      İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. (Aynı yönde Yargıtay 3....

      Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Taraflar arasında akdedilen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi kanununun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Hukuken geçersiz olan sözleşmeden doğan bu uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre çözülecektir. Bu sebeple taraflar, geçersiz sözleşme gereğince karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Kural olarak, alıcı satışa konu taşınmazı iade edip satıcıyı temerrüde düşürmedikçe, satış bedeli için faiz isteyemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle gecikme faizi istenebilmesi için BK'nun 101.madde hükmü gereğince borçlunun (haksız zenginleşenin) ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Buna göre hüküm altına alınan asıl alacak için faize, borçlu davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir....

        Mahkemece; idari işlemin geçersiz olduğu, zamanında geri alınmaması nedeniyle sıhhat kazandığı, idarenin işlemin geri alınması için gereken süre geçtikten sonra davalıya fazla ödemelerin iadesi için yazı yazıldığı, idarenin fazla ödenen parayı istirdat etmek için idare hukuku prensiplerine göre takip başlatması, yahut idari yargıda süresi içinde dava açması gerektiği, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin alacaklıyla ikinci derece bir dava hakkı temin ettiği, mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki dava ve yollarla önlenmesi mümkünken sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceği, sebepsiz zenginleşme şartlarının tüm bu nedenlerle yerine gelmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yersiz ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir....

          Davacının talebini sebepsiz zenginleşme sebebine dayandırması nedeni ile sebepsiz zenginleşme kurumundan kısaca bahsetmekte fayda vardır. Borç sebeplerinden biri olan ve Türk Borçlar Kanunu'nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri "şahsilik" prensibidir. Bu ilke gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise sadece o kişiden talepte bulunulmalıdır. Nitekim Dairemizin yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. O halde mahkemece, davacının sözleşme bedeline yönelik talebini ancak sözleşmenin tarafı olan üçüncü kişi ...'den talep edebileceği, davalı arsa sahibi ...'...

            Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, davalı ile nişanlı olduğu dönemde, davalı ile evlenecekleri ve birlikte oturacakları düşüncesi ile davalı adına kayıtlı ev ile ilgili harcamalarda kullanılmak üzere bankadan havale yoluyla davalıya gönderdiği paraların, nişanın bozulması nedeniyle iadesini istemiş, mahkemece davanın sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayandığı kabul edilerek uyuşmazlık çözümlenmiştir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Dava, mahkemenin nitelendirmesine göre, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Başkanlar Kurulunun 23.2.2004 günlü ve 3 sayılı kararı ile bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2004 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, intifa ve bayilik sözleşmeleri ayakta iken, sözleşmelerin geçersiz hale geleceğinden bahisle sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak böyle bir alacak davası açılamayacağı, dava tarihi itibariyle ve halen de taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin devam ettiği, iddia edilen sebepsiz zenginleşme olgusunun işlemeye başlamadığı gerekçesiyle erken açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olup, mahkemecede dava sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirildiğinden kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu