Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yersiz ödenenin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda; temyize konu uyuşmazlık; yersiz ödendiği iddia edilen dava konusu paranın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalılardan geri istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının, geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....

    Mahkemece; idari işlemin geçersiz olduğu, zamanında geri alınmaması nedeniyle sıhhat kazandığı, idarenin işlemin geri alınması için gereken süre geçtikten sonra davalıya fazla ödemelerin iadesi için yazı yazıldığı, idarenin fazla ödenen parayı istirdat etmek için idare hukuku prensiplerine göre takip başlatması, yahut idari yargıda süresi içinde dava açması gerektiği, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin alacaklıyla ikinci derece bir dava hakkı temin ettiği, mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki dava ve yollarla önlenmesi mümkünken sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceği, sebepsiz zenginleşme şartlarının tüm bu nedenlerle yerine gelmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yersiz ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir....

      Davalı vekili, takibe vekaleten itiraz edildiği halde dava dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, asile çıktığını, bunun HUMK’nun vekalete ilişkin hükümlerine aykırı olduğunu, dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı ise zamanaşımına uğradığını, çeke dayalı ise koşullarının oluşmadığını, muhatap bankaya süresinde ibraz edilmediğini, temel borç ilişkisi olmadığı gibi borcun da bulunmadığı, önceye dair temerrüdün oluşmadığını bildirerek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

        Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; elektrik sistem kullanım anlaşmasına dayalı olarak, davalı tarafın elektrik iletim bedelini mevzuata aykırı yansıtarak sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tahsili istemine ilişkin olup, benzer mahiyette bir uyuşmazlığın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 19.06.2013 tarih ve 7895 E, 10514 K sayılı ilamıyla çözüme kavuşturulmuş olmasına göre, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayla ilgili kesinleşmiş mahkeme ilamı olduğunu, kesinleşmiş mahkeme kararı sebebi ile davanın reddi gerektiğini, ödeme iddiasının söz konusu davada da ileri sürüldüğünü, mahkemece bakiye alacak tutarının 70.000,00- TL olduğuna karar verildiğini, kesinleşen mahkeme kararının icraya konulmadığını, davalı ile yapılan protokol hükümlerine göre ödenmiş olduğunu, yargılamanın yenilenmesi konusu olabilecek iddianın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak ileri sürülemeyeceğini, sebepsiz zenginleşme talebinin zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, "Her ne kadar davacı taraf yapılan mükerrer ödeme nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek mükerrer ödeme olan 70.000,00 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmesini talep etmiş ve Davacı tarafından Kars 3....

          Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Somut olayda, davacının, dava konusu tesisi 2007 yılı itibariyle kullanmaya başladığı, 23/10/2008 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmaktadır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerektiği, zararın mevcudiyetinin, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartı olduğu, zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olmasının yeterli olduğu, davada ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye ait olduğu, diğer bir deyişle keşidecinin ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabileceği, bu nedenle keşidecinin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından ibraz edilen davalının keşidecisi olduğu çeke soruşturma dosyasında konulan ödeme yasağı nedeniyle...

              Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine atıf yapılmışsa da, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşme koşullarının gerçekleşmediğini, keza sebepsiz zenginleşme için Kanunda belirlenen 2 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini, davanın İİK hükümlerin uyarınca açılan istirdat davası niteliğinde olduğunu, İİK'nın 72/7. maddesi uyarınca ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacının icra takip dosyasına herhangi bir ödeme yapmadığını, davacının 18 yaşında bir öğrenci olduğunu, dosya borçlusu muris babası ...'ın borçlarından kurtulmak amacıyla işyerini kızı ... adına muvazaalı olarak devrettiğini, Ankara ... Müdürlüğünün ... sayılı dosyasına konu 15.016,00 TL borcun ihtirazı kayıtsız olarak davacının annesi ... tarafından ödendiğini, takip ve dava konusu senetlerin davacının babası ve diğer borçlu ...'...

                Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek, için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

                  Ancak somut olayda; davacı davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığından, taraflar arasındaki bankacılık işlemi haricinde haksız olarak kullanılan bedelin tahsili talep edildiğinden, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu