Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, süresinde bankaya ibraz edilmemiş olan çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, dava dışı ... Şti.'...

      Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kira ilişkisinden doğan alacak istemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında kira ilişkisi olmadığı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı vekilinin,adına talep edilen kısıtlı ve davalının kardeş olduğu,taşınmazların 1/2 sinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali istemine ilişkin davanın lehlerine sonuçlandığı ve mahkemece dilekçede belirtlen tapu kayıtlarının 1/2 payınının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği ve 1/2 payın davacı ve davalı adına tescil edildiği,kira bedellerinin ise müvekkillerine verilmediğini beyan ederek başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı taraf sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak talep etmekte olup kira sözleşmesine dayanmamaktadır....

        Anılan sebeplerle; kararın eksik incelemeye dayalı verildiği, hukuki nitelendirmenin mahkeme hakimine ait olduğu, arabuluculuk başvurusunda alacak talebinin dayanağı ortadan kalkan mahkeme kararına ilişkin yapılmış icra takibine dayalı ödemenin istenmesine ilişkin olduğu, görüşme sırasında talebin istirdat ya da sebepsiz zenginleşme olarak dile getirilmesinin mahkemeyi bağlamayacağı, önemli olanın alacak talebinin neye dayalı olduğunun belirlenmesi gerektiği, davanın istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme davası mı olduğunu belirleme yetkisinin yerel mahkemeye ait olduğu, yine buna göre zamanaşımı ya da hak düşürücü sürenin mahkemece belirleneceği, bu usule uyulmaksızın sırf arabuluculuk belgesinde istirdat davası olarak yazıldığı gerekçesiyle değerlendirme yapılmasının yerinde olmadığı anlaşılmakla; kararın kaldırılarak eksik delillerin ikmalinden sonra varılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi amacıyla dosyanın mahkemesine iadesine dair karar verilmiştir....

        “…Sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede ( tali nitelikte ) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.02.2010 T. 2010/13-93 E. 2010/88 K.) Talep edilen alacak veya tazminat haksız fiilden kaynaklanıyorsa kusurlu bir hareketle veya kusursuz sorumluluğu gerektiren bir nedenle doğan zarara ilişkindir. Sözleşmeye dayanıyorsa bir irade açıklamasına dayalıdır. Her iki hâlde de bunun bir sebebe dayanmadığı ileri sürülemez. Sebepsiz zenginleşmede ise haksız iktisap, geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalıdır. Sözleşme ilişkisinin bulunduğu hâllerde bu zenginleşme irade açıklamasına, haksız fiilde ise sorumluluk gerektiren ve Kanunlarda haksız fiil olarak düzenlenen bir eyleme dayalı olduğundan zenginleşmenin sebepsiz olduğundan söz edilemez....

          Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Erzurum 1....

              Bu nedenlerle yerel mahkemenin bonolarda sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak alacak davası açabileceğine ilişkin direnme kararı doğru olmakla birlikte, işin esasına yönelik olan davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine” karar verilmiş olup, dosyanın Dairemize gönderilmesiyle yeniden yapılan inceleme sonucu, Hukuk Genel Kurulu’nun kararında belirtilen ve benimsenen gerekçeler doğrultusunda dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 7.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bununla birlikte dava sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak ikame edilmiş ve haciz baskısı altında ödendiği iddiasıyla takip dosyasına yapılan ödemenin davalı/takip alacaklısından tahsili talep edilmiş ise de davacı, takip dosyasının tarafı olmayıp üçüncü kişi konumunda olup İcra İflas Kanunu'nun 9 ve devamı maddeleri uyarınca icra dosyasına yapılan ödemeler borca mahsuben yapılmış sayılmaktadır. Buna göre takip dosyasının tarafı olmayan davacı üçüncü kişilerin, ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre takip dosyası borçlusundan geri isteme hakkı bulunmakla birlikte, somut dava yönünden davalı takip alacaklısının sebepsiz zenginleşen konumunda olmadığı görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu