Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....

Bu kapsamda uyuşmazlığın; davanın hukuki niteliğinin belirlenmesi, davanın istirdat davası vasfını haiz olup olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takip dosyasına yapılan ödemenin tahsili istemine cevaz verilip verilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Somut olayda davacı taraf, davasının TBK'da düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olduğunu ileri sürmekte olup davalı taraf istirdat davası olduğunu savunmaktadır. Bununla birlikte bir davada anlatım taraflara, nitelendirme ise HMK'nın 33. maddesi ışığında mahkemeye aittir....

    Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. İlk derece mahkemesince; dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu edilen tutar yönünden davacı ile dava dışı ... arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası bulunduğu ve derdest davada değerlendirme yapılacağı, bu bağlamda dava konusu alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, bu bağlamda Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2012/407 Esasında kayıtlı ve derdest olan dava sonucunun bu dava için bekletici mesele yapılarak ve anılan dava dosyasının sonucu beklenerek, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2013 baskı 396, Syf 'da "İİK m.72, VII'deki bir yıllık dava açma süresini geçiren borçlu, YBK m.82,I'deki iki yıl içinde sebepsiz zenginleşme davası açılabilir" denildiğini, Öz, Sebepsiz Zenginleşme, s. 96; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan / Özekes, 251 'de "İstirdat davasını açmak için ön görülen sürenin dolmuş olması, istirdat davasından daha ağır koşula (hataen ödeme yapıldığının ispatı koşuluna) tabi olan sebepsiz zenginleşme hükmüne başvurmayı engellemez." denildiğini, Bu hususta, Yargıtay 3. HD 2019/1122 E., 2020/556 K. Sayılı, Yargıtay 22. HD 2016/19330 E. 2019/16945 K. sayılı, Yargıtay 3. HD 2021/1612 E. 2021/11810 K. sayılı, Yargıtay 4. HD 2021/18401 E. 2021/5877 K. sayılı, Yargıtay 12....

        Davalı taraf her ne kadar sebepsiz zenginleşme davasının tali nitelikte bir dava olduğunu ve İİK hükümlerine göre istirdat istemli davanın asli nitelikte olduğunu ileri sürmüş ise de, sebepsiz zenginleşme davası genel hükümlere göre TBK'nunda düzenlenmiş olup, 6098 sayılı TBK’nın 77 ile 82. maddeleri arasında borcun kaynağının bir türü olan sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisi olduğu, istirdat davasının ise İİK'unda düzenleşmiş olup, tali ve asli değerlendirmesinin iki farklı kanun yönünden yapılamayacağı, tali olarak yapılan nitelendirmenin borcun kaynağına ilişkin olduğu, borcun kaynaklarının TBK da haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve sözleşme olarak düzenleme alanı bulduğu, bu durumda sebepsiz zenginleşmenin haksız fiil ve sözleşmeden doğan borçlara göre tali nitelikte olduğu değerlendirmesinin yapılacağı, istirdat ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin farklı usuli hükümlerden kaynaklandığı bu iki dava çeşidi için tali ve asli değerlendirmesinin yapılamayacağı, davacının TBK...

        Davalı taraf her ne kadar sebepsiz zenginleşme davasının tali nitelikte bir dava olduğunu ve İİK hükümlerine göre istirdat istemli davanın asli nitelikte olduğunu ileri sürmüş ise de, sebepsiz zenginleşme davası genel hükümlere göre TBK'nunda düzenlenmiş olup, 6098 sayılı TBK’nın 77 ile 82. maddeleri arasında borcun kaynağının bir türü olan sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisi olduğu, istirdat davasının ise İİK'unda düzenleşmiş olup, tali ve asli değerlendirmesinin iki farklı kanun yönünden yapılamayacağı, tali olarak yapılan nitelendirmenin borcun kaynağına ilişkin olduğu, borcun kaynaklarının TBK da haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve sözleşme olarak düzenleme alanı bulduğu, bu durumda sebepsiz zenginleşmenin haksız fiil ve sözleşmeden doğan borçlara göre tali nitelikte olduğu değerlendirmesinin yapılacağı, istirdat ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin farklı usuli hükümlerden kaynaklandığı bu iki dava çeşidi için tali ve asli değerlendirmesinin yapılamayacağı, davacının TBK...

          İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir. Yalnız, davanın şartı icra hukukuna dayanmaktadır: Borçlunun, borcu bulunmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması (Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/ Hanağası, Emel: İcra İflas Hukuku, Ankara 2018, 4. Baskı, s. 228). 21. İcra ve İflas Kanunu’nda yerini bulan istirdat davasından sonra sebepsiz zenginleşme kavramına ilişkin açıklama yapmak yerinde olacaktır. 22. Borcun kaynaklarından biri olarak öngörülen sebepsiz zenginleşme, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Benzer hükümler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 77 ve devamı maddelerinde de yer almaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Ayrıca sebepsiz zenginleşme, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Eldeki davada icra takibi nedeniyle borçlu olunmayan bir paranın icra tehdidi nedeniyle ödendiği ileri sürüldüğünden ve bu halde istirdat istemi 2004 sayılı İİK'nın 72/6. Maddesinde açıkça düzenlendiğinden mahkemece davada sebepsiz zenginleşme hükümlerinin tatbik edileceğine ilişkin kabulü yerinde olmayıp dava konusu istemin 2004 sayılı İİK'nın 72/6. maddesindeki istirdat davası hükümlerine göre çözülmesi gereklidir. (Emsal Yargıtay 11....

              açılan ödenen bedelin iadesi davasında istirdat davasının takip borçlusu tarafından açılması gerektiği gerekçesiyle davanın aktif husumet ehliyet yokluğundan reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay19.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2014/4391 E 2014/8078 K.sayılı ilamı ile onandığı ,davacının bu kez sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak haciz sırasında ödediği bedelin iadesine yönelik alacaklı ile diğer borçlu hakkında bu davayı açtığı,davada diğer borçlu şirket hakkında tefrik kararı verildiği ve alacaklı hakkında sebepsiz zenginleşme yönünden ise davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu