Bu kapsamda -----------ile; " 1) --- tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) ---- tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinden, 3) ----- tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142....
ün kendisi hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne, katılan vekilinin ise yine sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanığın 13/05/2015 tarihinde tebliğ olunan hükmü, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra ve 21/05/2015 havale tarihli dilekçe ile temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması,kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında...
e verilmesine,” ibaresi ile “ve ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin sanığa ihtarına,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında...
Su Ürünleri Üretim İth.İhr.AŞ.lehine rehin tesis ettirdiğini belirterek rehin sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı G. Su Ürünleri Üretim İth.İhr.AŞ. Vekili, Milas Mahkemelerinin yetkili olduğunu, iflas tarihi ile rehin sözleşmesi arasında bir yıldan fazla süre geçtiğinden İİK'nun 279 madde gereğince iptal koşullarının bulunmadığını, dava konusu onbir araç iflas idaresi, üç araç birinci sıradaki rehin alacaklısı banka tarafından satıldığından ve bir araç da pert olması nedeniyle sigorta şirketine bırakıldığından onbeş araç yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında 2001-2009 yılları arasında önemli miktarda ticari ilişki bulunduğundan rehin sözleşmesinin anılan ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın teminat altına alınması için yapıldığını halen borçlu şirketten alacakları bulunduğunu belirterek davanın reddine savunmuştur....
Dairesinin finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı ihtisas kararında özetle; - 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, - 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, - 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), - 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, - 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, - 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, - 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara...
Fıkrada sözü edilen 2279 sayılı Ödünç Para Verme İşlemi Hakkında Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldıran 30.9.1983 gün ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3'üncü maddesinde, devamlı ve mutat meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişilerin ikrazatçı sayılacakları açıklanmıştır. Dolayısıyla; bu Kanun Hükmünde Kararnameye göre ikraz işiyle uğraşıyor kabul edilebilmesi için gerçek kişi olmak ve izin alarak faaliyette bulunmak şart olduğuna göre, tüzel kişilerin, 28'inci maddenin son fıkrasında öngörülen ilk durum sebebiyle banker sayılmalarına ve muamele ve hizmetlerinin banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulmasına olanak bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Elazığ 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 17.3.2009 gün, 3093-3509 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 4.2.2010 gün 3798-866 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ödünç para verme sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle, hükmün temyiz inceleme görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 29.4.2010 gününde oy birliği ile karar verildi....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67....
Dava, ödünç vermeden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir....
DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/02/2022 KARAR TARİHİ : 26/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili, davalılardan Murat ile annesi davalı ...'in “... -...” adresinde daha önce işlettikleri "..." isimli şirketin (Kamil Koç isimli otobüs firması adına bilet satışı yaptıkları) adına ve hesabına "borç kaydı ile" ...’in davacının kiracısı olmasından kaynaklı tanışıklığı ve samimiyetinden dolayı, parçalı şekilde 200.000TL üzerinde kredi kartları ile farklı tarihlerde ve miktarlarda World, Bonus ve Axess kredi kartları ile borç kaydı ile ödeme yaptığını, borcun bir kısmını ödeyen davalıların, kalan 98.000TL bakiye borç için davacıya 3.3.2019 vadeli 30.000TL bedelli, 10.3.20281 vade tarihli, 20.000TL bedelli borçluları ......