Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebileceği hükme bağlanmıştır. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır....

Sonuç olarak; araç satışı ile Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin düzenlenmesinde satış ve intikalin geçerli olabilmesi için noterlerin yasa gereğince tek yetkili ve sorumlu olmaları, noterlerin işlemi yaparken ilgililerin kimlik ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlü olmalarına rağmen hatalı olarak sahte belgelerin kullanılması nedeniyle (belgelerin iğfal kabiliyetinin olup olmaması önemli değil) gerçek malik yerine sahte satıcıların işlemi nedeniyle gerçek malikin haberi ve katkısı olmadan gerçek malikin malını noterlik işlemi ile satması halinde gerçek malikin ve notere güvenerek mali satın alan iyi niyetli kişinin doğmuş olan zararlarından dolayı noterin gerçek malik ve iyi niyetli alıcıya karşı Noterlik Kanununun (162/1). maddesindeki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Noterin sahtecilik yapanlara karşı rücu davası açma hakkı saklı kalmak kaydı ile gerçek malik ile iyi niyetli alıcının uğradığı zararları noter ödemekle yükümlüdür....

    Doktrinde; ağırlıklı görüş maddedeki bu düzenlemenin noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, hatta başka bir ifadeyle ağırlaştırılmış özen sorumluluğu olduğu şeklindedir. 4. Yargıtay uygulamasında da; noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu genel bir ilke ve prensip olarak benimsenmiştir. Ancak, bu sorumluluktan mutlak kusursuz sorumluluk olarak benimsendiği sonucu da çıkarılmamalıdır. Noterin hukukî sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için ortada; noterin veya noter çalışanının bir eyleminin bulunması ve bu eylemden dolayı bir zararın doğması, bu zararla birlikte eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Bu şartlardan birisinin gerçekleşmemesi hâlinde noterin hukukî sorumluluğunun doğmayacağı kabul edilmektedir. 3....

      Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin, yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluktur. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile, noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebileceği hükme bağlanmıştır. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiş olup, bu özel bir "kusursuz sorumluluk" türüdür. Bu sorumlulukta noterin çalıştırdığı kişilerin hatalı işlemlerinden de noter sorumludur. Sorumluluktan kurtulması için notere bir hukuki yol tanınmamıştır....

        Bu maddeye göre, noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Somut olayda; bu dava 28.09.2012 tarihinde açılmış olup, 26.12.2012 tarihli .... İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün yazısıyla 23.01.2012 tarihinde ... 6. Noterliği' nde yapılan satış işlemi (davaya konu noterlik işlemi) ile davacıya satışı yapılmış olup, halen davacının kayden malik olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Noterin sorumluluğunun doğabilmesi için, söz konusu sahtecilik eyleminden davacının zararının doğmuş olması şarttır....

          Anılan madde uyarınca devletin sorumluluğu için tapu görevlilerinin görevleriyle ilgili bir eylemleri olmalı; bir zarar bulunmalı; zarar doğuran eylem hukuka aykırı olmalı ve zararla eylem arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Kusursuz sorumluluk şeklinde düzenlenen devletin sorumluluğu, ancak zarar ile uygun nedensellik bağının kesildiğinin kanıtlanması durumunda ortadan kalkacaktır. Yani zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurunun veya mücbir sebep halleri gibi illiyet bağını kesen bir durumun varlığının kanıtlanması halinde sorumluluktan kurtulunabilecektir (... S., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 1, 1985 İst., Sayfa 764 vd; Kartal B., Noterlerin Hukuki Sorumluluğu ve Kusursuz Sorumluluk, Yargıtay Dergisi, Cilt 24, Sayı 3, Sayfa 340 vd). Dosyadaki belgelerden ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/376 E. - 2015/63 K. sayılı ilamı ile dava konusu ... İli, ......

            Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu ede- bileceği hükme bağlanmıştır. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple, noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı, yalnızca, zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır....

            Dava; Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır. Noterlik Kanunu'nun 1.maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmiyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde noterlerin hukukî sorumlulukları hüküm altına alınmış ve bu maddede kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. (Nart Serdar, Noterlerin Hukukî Sorumluluğu, .........

              Sonuç olarak; araç satışı ile Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin düzenlenmesinde satış ve intikalin geçerli olabilmesi için noterlerin yasa gereğince tek yetkili ve sorumlu olmaları, noterlerin işlemi yaparken ilgililerin kimlik ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlü olmalarına rağmen hatalı olarak sahte belgelerin kullanılması nedeniyle (belgelerin iğfal kabiliyetinin olup olmaması önemli değil) gerçek malik yerine sahte satıcıların işlemi nedeniyle gerçek malikin haberi ve katkısı olmadan gerçek malikin malını noterlik işlemi ile satması halinde gerçek malikin ve notere güvenerek mali satın alan iyi niyetli kişinin doğmuş olan zararlarından dolayı noterin gerçek malik ve iyi niyetli alıcıya karşı Noterlik Kanununun (162/1). maddesindeki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Noterin sahtecilik yapanlara karşı rücu davası açma hakkı saklı kalmak kaydı ile gerçek malik ile iyi niyetli alıcının uğradığı zararları noter ödemekle yükümlüdür....

                Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12.05.2015 tarih ve..........sayılı ilamı ile "vekaletname düzenleme tarihi olan 29.08.2008 tarihinde mernisin (kimlik paylaşım sisteminin) noterlerin kullanımına açılıp açılmadığı tespit edilerek, davalı noter tarafından düzenlenen satış sözleşmesine dayanak satıcı......adına düzenlenmiş kimlik belgesi ve araç ruhsatı üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, sözkonusu satıcı adına düzenlenmiş kimlik belgesinin ve araç ruhsatının iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, davalı noterlerin sahte belgeyi anlamasının mümkün olup olmadığı ve davalı noterler yönünden, üçüncü kişinin (haksız fiil faili) kusurlu eylemi ile davalı noterlerin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağının kesilip kesilmediği hususlarında davalı noter açısından ayrı ayrı değerlendirme içeren, denetimine uygun bilirkişi raporu aldırılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde...

                  UYAP Entegrasyonu