Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." ( TBK .69. maddesi )....

    Sosyal, ekonomik ve kültürel alanda meydana gelen gelişmeler nedeniyle akdi sorumluluğun da yetersiz kalması üzerine Yargıtay uygulamalarında istikrarlı şekilde tehlike sorumluluğu görüşünü kabul etmektedir. Tehlike sorumluluğu, en ağır kusursuz sorumluluk halini oluşturmaktadır. Az öncede değinildiği gibi, işveren her türlü özen borcunu yerine getirmiş olsa dahi, meydana gelen kazadan dolayı sorumluluktan kurtulma olanağı yoktur. Bu anlamda tehlike sorumluluğu mutlak bir sorumluluk olarak nitelendirilebilir. Bununla beraber belirtmek gerekir ki tehlike sorumluluğu bir "sonuç sorumluluğu" da değildir. Gerçekten zarar işletmeye özgü bir tehlikeden doğmamış, yani araya giren bir başka nedenden dolayı meydana gelmişse, işverenin bu zarardan sorumlu tutulmaması gerekir. Başka bir deyişle işyerinin işletilmesi veya bundan doğan tehlikeler ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı bulunmuyorsa, işverenin sorumluluğundan söz edilemez....

      Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 31/01/2020 tarihli kusur raporunda; davalı sürücü T4 kusursuz olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı 34 XX 716 plakalı araç malikinin kusursuz olduğunu tespit ve rapor etmiştir....

      Bu durumda mahkemece, aracın işleteni olması, kusursuz sorumluluğunun bulunması, aracın sürücüsünün kusuru oranında meydana gelen hasar miktarından kendi kusuru gibi sorumlu olması nedeniyle davalı ...'nın da diğer davalı ile birlikte 937,50 TL tazminattan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde adı geçen davalı hakkında kusurlu ve kusursuz sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddesinin ilgili hükmü ile artık iskan tapularına değer verme olanağı kalmadığından bahisle TMK’nun 1007. maddesi kapsamında kusursuz sorumluluk halinden söz edilemeyeceğinden bahisle mahkeme kararı onanmış isede; bu tapuya dayanılarak 1964 yılında yapılan kadastro çalışması sonucunda itirazsız kesinleşerek davacılar murisi adına yeniden tapu kaydı oluştuğundan, artık dayanak tapunun geçersizliğinden bahsetme olanağı kalmamıştır. .../... -2- 4721 sayılı TMK’nun 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın noterlerin hukuki sorumluluğundan kaynaklanmasına ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihine göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, noterlerin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu noktada davalı MEDAŞ'ın sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup diğer davalı BEMAK ile MEDAŞ arasındaki sözleşme hükümleri davacıya karşı ileri sürülemeyeceğinden incelemenin asıl hukuki ilişki olan kusursuz sorumluluğu inceleyen Daire tarafından yapılması gerekmektedir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. 1. Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 12. maddesinde " Kusursuz sorumluluktan kaynaklanan davalar (TBK'nın 65 vd. maddeleri, TMK m. 369 vb.) sonucu verilen hüküm ve kararlar," düzenlenmiş olduğundan dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin görevine girmiş olduğu görülmüştür. Bu nedenlerle istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

              Taşınmaz malikinin sorumluluğu kusura dayanmayan, yasanın emrettiği özen gösterme borcunun ihlaline dayanan bir kusursuz sorumluluk hali olup bu sorumlulukta kurtuluş kanıtına yer verilmemiştir. Taşınmaz malikinin sorumlu tutulabilmesi için taşınmazın kullanılması ile zararlı sonuç arasında “nedensellik bağı” bulunmalı ve bu bağ, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuruyla ya da önlem alınsa dahi karşı konulamaz doğa olayı ile (mücbir sebeple) kesilmemiş bulunmalıdır. Bina veya diğer yapı malikinin sorumluluğunu, diğer kusursuz sorumluluk hallerinden ayıran en önemli fark, malike geniş ve ağır bir sorumluluk yüklenmesi olup kurtuluş kanıtı getirme imkanı tanınmamış olmasıdır. Ancak malik, malik sorumluluktan kurtulmak için zararın eserin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden kaynaklanmadığını ya da illiyet bağını kesen durumlardan -mücbir sebep, üçüncü kişinin sorumluluğu- birinin varlığını ispatlamak zorundadır....

                Daire kararının özeti: Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/10/2018 tarih ve E:2016/2038, K:2018/4374 sayılı bozma kararına uyularak verilen Danıştay Sekizinci Dairesinin 31/12/2020 tarih ve E:2020/5690, K:2020/6289 sayılı kararıyla; Türkiye Noterler Birliğinin 21/01/2010 tarih ve 2010/7 sayılı Genelgesi yönünden; 1512 sayılı Noterlik Kanunu, Noterlik Kanunu Yönetmeliği ve 2010 yılı Noterlik Tarifesi'nin muhtelif düzenlemelerine yer verilerek, Anılan düzenlemelerde, noterliklerin yaptıkları iş ve işlemler arasında sayılan çevirme işlemleri karşılığı ilgilisinden tahsil edilen ücretin noterlerin gelirleri arasında, tercümana ödenecek ücretin de giderleri arasında sayıldığı, ancak, noterlerin çevirme ücretlerinden pay alacaklarına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, Türkiye Noterler Birliği'nin, tercümanlara ödenen çevirme ücretleriyle ilgili olarak noterliklerde yapılan farklı uygulamalar arasında uygulama birliğinin sağlanması ile tercümanlara verilecek ücretin belirginlik...

                  UYAP Entegrasyonu