Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davalı Noter ve Noter Katibinin kusursuz sorumluluklarına gidilemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde asıl ve birleşen davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava; sahte nüfus cüzdanına dayalı olarak davalı noter başkatibi tarafından verilen sahte vekaletnameye istinaden araç satış sözleşmesi ile satın alınan aracın, alıcı olan davacının elinden alınması nedeniyle oluştuğu iddia edilen maddi zarar ile birleşen davada araç maliki davacının oluştuğunu iddia ettiği zarar kalemlerinin davalı noterden tahsili istemine ilişkindir. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine göre; ''Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar''. Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu Kusursuz sorumluluktur....

    Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmış olup; stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile, noterlerin, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumlu oldukları, noterin, ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebileceği hükme bağlanmıştır. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiş olup, bu özel bir "kusursuz sorumluluk" türüdür. Bu sorumlulukta noterin çalıştırdığı kişilerin hatalı işlemlerinden de noter sorumludur. Sorumluluktan kurtulması için notere bir hukuki yol tanınmamıştır. Bu bakımdan 162. maddedeki düzenleme, ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk niteliğindedir. Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir....

      Anılan karar Dairemizin 2014 /8784 Esas - 2015/2523 Karar sayılı ve 19/02/2015 tarihli kararı ile; " ... mahkemece, vekaletname ve satış sözleşmesinin düzenleme tarihlerinde kimlik paylaşım sisteminin, noterlerin kullanımına açılıp açılmadığının araştırılması, dava dışı araç maliki ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı üzerinde, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, davalı noterlerin sahte belgeyi anlamasının mümkün olup olmadığı ve davalı noterler yönünden, üçüncü kişinin (haksız fiil faili) kusurlu eylemi ile davalı noterlerin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağının kesilip kesilmediği hususlarında, davalı her iki noter açısından ayrı ayrı değerlendirme içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu aldırılarak, davacıların murisinin zararın meydana gelmesinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususu da değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme...

        Diğer bir anlatımla, tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere, zarar gören, davalının kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Kusursuz sorumluluğun, kusurlu sorumluluktan tek farkı bu noktada toplanmaktadır. Bu bağlamda, zarar gören kusurlu sorumlulukta olduğu üzere zararını, zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. Kusursuz sorumluluğun tüm hallerinde, uygun illiyet bağının zarar görenin veya 3.kişinin ağır kusuru ile beklenmeyen bir halin varlığı durumunda kesileceği, teoride ve yargısal kararlarda kabul edilmiş bulunmaktadır....

          kusursuz sorumluluğu anlamında bir yorum yapılmasının hukuken mümkün olmadığı, , müvekkilinin olayda kusuru olmadığı gibi , kusursuz sorumluluğu da bulunmadığı, ceza dosyasında müvekkilinin taraf olmadığı , sanıkların eylemleri ile dolandırıcılık fiiline vücut verdiklerinin ceza davasından anlaşıldığını, ilgili vekaletnamenin sahte düzenlendiğinin tespit edildiğini, ayrıca davanın dayanağının vekaletname değil satış vaadi sözleşmesi olduğuna dikkat edilmesi gerektiği, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri yapılırken Noterlerin hiçbir kanun veya Yönetmelikte tapu kayıtlarını araştırma ve doğruluğunu teyit ettirme, bilgileri sorgulama yükümlülüğünün düzenlenmediği, kaldı ki başkasına ait olan bir taşınmaz için de satış vaadi sözleşmesi yapılabileceği, davacının bir zararı var ise bu kendi kusurlu davranışından kaynaklanmakta olup, davaya konu sözleşmenin tarafı olmayan ve mesleki yükümlülüklerini yerine getiren müvekkilinin hiçbir sorumluluğu bulunmadığı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesini...

          Yerel mahkemece, satışta kullanılan sahte belgelerin aldatma yeteneği bulunduğu, noterlik yazmanı olan davalının kusuru bulunmadığı, Noter olan diğer davalının ise kusursuz sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalılardan Noter N.G… … hakkındaki istem kabul edilmiş; diğer davalı Ş… …. hakkındaki istem ise reddedilmiş; karar, davalılardan N.G… … tarafından temyiz olunmuştur. Noterlik Yasası'nın 162. maddesine göre noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta, üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesileceğinden sorumluluk ortadan kalkar. Somut olayda, sahte motorlu araç tescil belgesi ve sahte nüfus kimlik belgesi kullanılarak noterde satış işlemi yapılmıştır. Bu belgelerin aldatma yeteneğinin bulunması durumunda, 3. kişinin suç oluşturan bu eylemi nedensellik bağını keseceğinden, işlemi yapan noter kusursuz olarak da sorumlu tutulamaz. Dosyadaki kanıtlardan Motorlu Araç Tescil Belgesi'nin aldatma yeteneği bulunduğu belirlenmiştir....

            Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Buna göre noter, gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Ancak gerekli özeni göstermiş olsa bile, zararın doğmasına engel olamayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Bu husus nedensellik bağının kesilmesidir. Bunun ispatı da davalı notere aittir. Yargıtay uygulamasında da; noterlerin hukukî sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu genel bir ilke ve prensip olarak benimsenmiştir....

              Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğuKusursuz sorumluluktur”. Kusursuz sorumlulukta zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir.Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Davada; davalı noter tarafından düzenlenen vekaletnamede vekalet veren üçüncü kişinin notere ibraz ettiği kimliğin sahte olması nedeniyle uğranılan zarar bedeli talep edilmektedir....

                Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğuKusursuz sorumluluktur”. Kusursuz sorumlulukta zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Aksine kusursuz- sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Sorumluluk hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır....

                  Noter, birinci fıkra gereğince ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajiyer veya noterlik personeline rücu edebilir.” şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede kusurdan söz edilmemiş olduğundan, noterlerin bu göreve ilişkin kişisel sorumlulukları, kusursuz sorumluluk esasına göre düzenlendiğinden ceza dosyası ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde Hazine'nin ve noterin sorumluluğu tartışılmadan yetersiz gerekçe ile noter ve Hazine yönünden davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu