Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yan davada, muris T8 davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kredi kullandırımı sırasında davalı tarafça hayat sigortası yapıldığını, banka tarafından sigorta poliçesinin yenilenmesi gerekirken yenilenmediğini, sorumluluğun davalı bankada olduğunu belirterek, murisin vefatından önce ödenen taksitlerin ve vefattan sonra ödenen taksitlerin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı vekili davaya cevabında, hayat sigortasının ihtiyari olduğunu, bir yıl için düzenlendiğini ve yenilenmediğini savunarak davanın reddini istemiş, davalı banka mahkemeye sunduğu 30/09/2016 ve 18/11/2016 tarihli cevabi yazısında, davaya konu krediye ilişkin düzenlenmiş bir hayat sigortası poliçesi bulunmadığını bildirmiştir. Davacı yanın sigorta poliçesine dayalı olarak alacak talebinde bulunabilmesi için primleri ödenmiş geçerli bir sigorta poliçesi bulunduğunu ispat etmesi gerekmektedir....

Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince kamu borçlarının murisin; "ortağı" ve "temsilcisi" olduğu şirket borcundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde ilgili şirketlerin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya; "temsilcisi" olarak da şahsi sorumluğu olacağı gözetilerek, mahkemece uzman bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu şirketlerin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların kamu borcundan dolayı terekenin borca batıklığının tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, aksi halde murisin ölüm tarihi...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/338 ESAS - 2020/302 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : DAVA: davacı dava dilekçesinde özetle; kardeşi T9 bekar olarak vefat ettiğini, murisin esnaf olduğunu, murisin vergi borcunun tebliği ile terekenin borca batık olduğunu öğrendiğini, terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı Vergi Dairesi cevabında özetle; murisin Nil Müh. Ltd. Şti ortağı olduğunu ve bu şirket ortaklığından kaynaklı 4.412,82 TL vergi borcu olduğunu, terekenin borca batık olup olmadığını bilmediklerini, araştırılması gerektiğini, davanın reddini savunmuştur....

    ötürü başlatıldığını, takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde veya murisin ölümünden sonra mirasçılar aleyhine yapılan icra takibinde mirasçıların mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilebilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulmasının mümkün olmadığını, dolayısı ile şikayetçi mirasçılar kendilerine yöneltilen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebileceğini, bu nedenlerle takibin geçici olarak durdurulmasına, şikayetlerinin kabulüne, tüm müvekkilleri aleyhine düzenlenmiş ödeme emrinin iptal edilmesine ve devamında takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Şti vekili, müvekkili şirket yönünden bir sorumluluk mevcut ise murisin ancak 2010 yılı Mayıs ayı ile vefat tarihi arasındaki dönemi kapsadığını ve bu durumda da 1 yılını doldurmayan murisin kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, tatil izni, fazla mesai alacaklarına hak kazanamadığını, müvekkilinin ihaleyi üstlenmiş olduğu dönem içinde tüm işçilerin hak edişlerini zamanında ve eksiksiz olarak ödediğini, ayrıca davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece; toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08.02.2015 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar yasal süresi içerisinde davacılar ile davalı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Somut olayda, terekenin tespiti istemiyle açılan dava üzerine mahkemece; ilgili bankalar nezdinde araştırma yapıldığı, murisin mevduat hesabına rastlanmadığı, sadece taşınmaz kayıtlarının tespit edilebildiği, murisin pasif tapu kayıtlarının tespitinin bu davanın konusunun olmadığı, pasif kayıtların bulunmadığını mirasçıların ilgili tapu müdürlüğünden sorabilecek olmasına ve taksim davasının ayrı bir dava konusu olabilecek olmasına nazaran, mirasçılar vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353(1)b-1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      nun 2008 yılında vefat ettiğini, murisin daha önce aracı ile davalı tarafa ait işyerinin taşımacılık işlerini yaptığını, murisin ölümü sonrası müvekkilleri ile davalı tarafın biraraya gelerek murisin davalı taraftan mevcut alacakları hususunda 23.04.2009 tarihli belgeyi hazırladıklarını, buna göre davalı tarafın müvekkillerine 46.800 TL asıl alacak ve 3.428.10 TL işlemiş faiz olmak üzere borçlu olduğunu, davalı tarafça süresi içinde borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalı taraf aleyhine girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2016/8216 Esas sayılı dosyasında banka borcunun mirasçılar tarafından ödendiği banka vekilinin feragat ettiği, Mersin 6. İcra Müd. 2015/2419 Esas sayılı takip dosyasında murisin borcunun mirasçılar tarafından haricen ödendiği, T.C. Ziraat Bankasından gelen 26.09.2018 tarihli banka hareketlerine göre murisin ölümünden sonra, maaş, tazminat ödemeleri yapıldığı, netice olarak banka kayıtlarında hareketler olduğu, bu hususlarında araştırılmadığı anlaşılmakla bu hususlarında araştırılması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmamıştır. Belirtilen hususların araştırılarak ek rapor yada yeniden uzman bilirkişilerden rapor alınarak tespitinin yapılarak davacının bu eylemlerinin mirası kabul anlamına gelen davranışlar olup olmadığının tespit edilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2017/402 ESAS- 2020/283 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Yerel mahkemece verilen 24/11/2020 tarihli karara karşı davalı vekili ile dahili davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin çocuğu T2'ın 03/08/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeni ile vefat ettiğini, müvekkillerinin çocukları T2'ın mirasçıları olduğunu, müvekkilleri hakkında murisin kazaya karışmış olması ve asli kusurlu sayılması sonucunda zarar görene ödenen tazminatın rücuan tahsili için Eğirdir İcra Müdürlüğü'nün 2015/386 E sayılı dosyasından 188.703,68 TL asıl alacak ve 190.118,96 TL toplam alacak için icra takibi başlatıldığını, murisin borcu karşılayacak aktif malvarlığı...

        Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince kamu borçlarının murisin; "ortağı" ve "temsilcisi" olduğu şirket borcundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde ilgili şirketlerin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya; "temsilcisi" olarak da şahsi sorumluğu olacağı gözetilerek, mahkemece uzman bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu şirketlerin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların kamu borcundan dolayı terekenin borca batıklığının tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, aksi halde murisin ölüm tarihi...

        UYAP Entegrasyonu