WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a intikal ettiği, davalının nizasız ve fasılasız 20 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile zilyetliğinde bulundurduğu gerekçesiyle adına tespit ve tescil edildiği, öte yandan, mahkemece yapılan keşifte dinlenen tanıkların; murisin ölümünden sonra erkek çocukları arasında yapılan paylaşım sonucu çekişmeye konu taşınmazların davalının tasarrufuna bırakıldığını ifade ettikleri, dolayısıyla muris tarafından yapılmış bir temliki işlemin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde yukarıda açıklanan olgular ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmadığı, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmış olsa idi Daire bozma ilamının yerinde olacağında da kuşku yoktur. Bu durumda; davada dayanılan istek bakımından inceleme yapılması gerekirken hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı değerlendirme yapılmış olması doğru değildir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-birleşen davacılar vekili istinaf dilekçesiyle, murisin sağlığında mal varlığında bulunan taşınmazların davalı Ramazan tarafından kullanıldığını, 674 parselin 800/2400 hissesinin de, torunu T1 muris tarafından devredildiğini, devir işleminin gerçekte bağışlama olduğunu, 3063 parsel numaralı taşınmazı da içeren, 702 parselde 1/4 hissenin muris tarafından oğlu Ramazan'a muvazaalı olarak devredildiğini, sonrasında da kalan 1/4 hissenin muris tarafından oğlu Ramazan'a muvazaalı olarak devredildiğini, davalıların taşınmaz satın alacak ekonomik güçlerinin bulunmadığını, murisin mal satmasını gerektirir bir ihtiyacı bulunmadığını, davalıların bedel ödemediğini kabul ettiklerini muris tarafından hakkaniyete uygun paylaştırma yapılmadığını, kaldı ki murisin torununun paylaştırmadan yararlanmasının mümkün olmadığını, mahkemece yetersiz ve soyut ifadeler kullanılarak, gerekçesiz şekilde hüküm tesis edildiğini, ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılmasına...

    Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 1986 yılında vefat eden muris Zekiye Özgenç'e ait olduğunu, taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, davalıya devrinin nasıl yapıldığının taraflarınca bilinmediğini ancak muvazaalı bir işlem yapıldığı kanaatinde olduklarını, satış veya devrin mal kaçırmaya yönelik olduğunu ileri sürerek miras hissesi oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş, 02/08/2018 tarihli dilekçesi ile "Dava dilekçemizin konu kısmında da belirttiğimiz gibi açılan dava muris muvazaası hukuksal nedeniyle tapu iptal ve tescil davasıdır." şeklinde beyanı ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteminde bulunduklarını açıklamıştır....

    -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak tazminat ve tenkis istemine ilişlindir. Mahkemece, muris muvazaası olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır....

      Yukarıda değinilen Yargıtay uygulamaları ve ilk derece mahkemesi kararı gerekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dilekçesinde, muris ile davalı Fatma Uslu'nun boşanmalarına ilişkin davanın muvazaalı bir dava olduğu, anlaşmalı boşanma davasının sırf babalık davası sonucunda mirasçı statüsüne dahil olan Selma Naz isimli küçük çocuğa herhangi bir mal varlığının kalmaması için yapılan danışıklı bir işlem olduğu beyanları karşısında, davanın, muris muvazaası hukuksal nedenine dayandığının kabulüne imkan bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacıların taraf muvazaası hukuksal nedenine dayandıkları anlaşılmaktadır....

      Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece “...Her ne kadar mahkemece uyuşmazlık muris muvazaası olarak nitelendirlmiş ise de, dava dilekçesi ve dosya içeriğinden, muris muvazaası hukuksal nedeni mi yoksa hile hukusal sebebine mi dayanıldığı anlaşılamamaktadır...Hâl böyle olunca, davacı tarafa, hangi hukuki sebebe dayandığının açıklattırılması, bu açıklamaya göre yukarıdaki ilkeler uyarınca, deliller toplanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla değil paylaştırma saikiyle taşınmazları devrettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

        nin taşınmazı alım gücünün olup olmadığının araştırılmadığını, kaldı ki alım gücünün olduğunun tanık beyanları ile sabit olduğunu, davada asıl konunun muris muvazaası değil alacak olduğunu, davacı tanıklarının hiçbirisinin muvazaadan bahsetmediklerini, davacının taşınmaza inşaatın yapılması için verdiğini iddia ettiği paranın iadesini istediğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muris muvazaası nedeniyle K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muris muvazaası nedeniyle Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki temyize gelen uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

              Ne var ki; eldeki davada muris muvazaası hukuksal nedeni yanında, ehliyetsizlik, hile ve gabin hukuksal nedenlerine de dayanıldığı halde, mahkemece, ehliyetsizlik, hile ve gabin yönünden hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, sadece muris muvazaası iddiası araştırılarak davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Öte yandan; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, davacılar tarafından ehliyetsizilik, hile ve gabin hukuksal nedenleri bakımından mirasçı olmayan üçüncü kişiye karşı terekeye iade istekli olarak dava açıldığı halde mirasbırakan ...’nin tüm mirasçılarının davada yer almaları sağlanmayıp usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu