Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; yersiz ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir....

    Dava; yersiz ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir....

      Dava; yersiz ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir....

        Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacı ıslah dilekçesi ile davalının taşınmazına inşa ettiği derin su kuyusu sondaj bedeli ve elektrifikasyon bedeli olarak 70.000 TL davalının taşınmazında oluşan değer artışı nedeniyle 50.000 TL olmak üzere toplam 120.000 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne 50.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Buna göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 50.000 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090 TL’nin altında kalmaktadır....

          İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 4.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olup, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın ... .... Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın ... .... Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Zamanaşımına uğramış kıymetli evrak açısından sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olarak açılacak davalarda zamanaşımı süresinin, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıl olduğu ve iş bu davanın 08/01/2020 tarihinde ikame edildiği dikkate alındığında, dava konusu çek dolayısıyla sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasına ilişkin zamanaşımı süresinin çekin zamanaşımına uğradığı 29/12/2019 tarihinden sonra açıldığı, bu kapsamda davanın zamanaşımı süresi içerisinde ikame edilmediği kanaatine varılmıştır. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2018/1451 Esas 2020/1310 Karar sayılı ilamında aynen; ''Çek süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmediği zaman TTK’nun 808/1-b maddesi gereğince alacaklı müracaat hakkını kaybeder....

                    Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. Maddesinde; sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkının olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yılın geçmesi ile ; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 82. maddesinde ise, iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1. maddesinde ; " Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur." düzenlemesi yer almaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu