Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ticari satıma konu malların ayıplı olması nedeniyle alacak ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup uyuşmazlık, zararın ne kadar olduğu, belirsiz alacak davası açmanın mümkün olup olmadığı ve ıslah tarihinde zamanaşımının dolup dolmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Kanun’un 219 uncu, 227 nci ve 231 inci madderi 3. Değerlendirme 1.Davacı, ticari ilişki kapsamında davalıdan aldığı malların ayıplı olduğunu iddia etmekte ve belirsiz alacak davası olarak açılan davada maddi zararının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 6.500,00 TL cari hesap bakiyesi alacağı ve 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmektedir. Davacı vekili bilirkişi raporu sonrası, 05.11.2018 tarihli dilekçesi ile talebini arttırmış ve maddi tazminat talebini 148.835.00 TL olarak beyan etmiştir....
Davacı eser sözleşmesine dayalı olarak rücuen tazminat isteminde bulunmaktadır. Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/IV. maddesi gereğince yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Haksız fiil davalılar ile dava dışı ....’ın ölüm olayı bakımından söz konusu olup taraflar arasında haksız fiile dayalı bir ilişki ve sorumluluk söz konusu değildir. Zamanaşımı süresinin başlangıcına gelince; 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 128. maddesindeki düzenlemeye göre zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihte işlemeye başlar. Alacağın muacceliyeti bir ihbar yapılmasını gerektirir ise zamanaşımı bu ihbarın yapıldığı günden itibaren işler....
Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, finansal kiralama sözleşmesi ile edinilen malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Dosyanın YARGITAY HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, davalı taraftan satın alınan mobilyanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ayıplı ürün kaynaklı maddi -manevi tazminat davası olup ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile 1.550,00 TL maddi tazminat ile toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Dava konusu olay davalının davacılara satmış olduğu cam duşa kabinin ayıplı olması nedeniyle müşterek çocukları Leyla Rima,nın yaralanmasından kaynaklanmaktadır.Davalı davaya konu duşa kabinin üreticisi olmayıp satıcısı durumundadır.Satılan malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları 6502 sayılı yasanın 11. Maddesinde düzenlenmiş olup, aynı yasanın 11/6 maddesi uyarınca; seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır.Tüketici bu seçimlik haklardan biri ile birlikte 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı TBK hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir....
Davacının kişilik haklarının zarar ördüğü iddiasına dayalı manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; Davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." gerekçesiyle davacının maddi tazminat davasının kabulüyle 20.000,00 TL maddi tazminatın 10.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine, karar vermiştir. Bu karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, satım sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı menfi tespit ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6102 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi. 3. 6098 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile aynı Kanun'un 225 inci maddesi. 3....
ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, satın alınan ürünün ayıplı olduğu iddiasıyla, satış sözleşmesine dayalı olarak açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır. Somut olayda davacı, davalılardan Kronospan T5 A.Ş.'nin üreticisi olduğu, diğer davalı T3 San. Tic. Ltd. Şti'nin satışını yapığı parkeleri, T3 San. Tic. Ltd. Şti'den satın aldığını ve dava dışı üçüncü kişiye parke döşeme işini yaptırdığını, bir süre sonra parkelerin kabardığını, aralarında boşluklar oluştuğunu, renginde matlaşmaların ortaya çıktığını, bunun üzerine parkeleri sökerek yeni parke döşemek zorunda kaldığını iddia ederek, ayıplı ürün satışından kaynaklı maddi ve manevi zarar uğradığını beyan ederek bu zararını davalılardan talep etmiştir. Mahkemece yapılan keşifte, parkeler sökülmüş olduğundan zemindeki durumu incelenememiş, sökülmüş vaziyetteki durumu bilirkişi marifetiyle incelenmiştir....
AŞ tarafından verilen hizmetin ayıplı olduğu belirtilerek, davacı-karşı davacı tarafın uğradığı zararın davalı-karşı davacıdan tahsili noktasında toplandığı, karşı davada ise; davalı-karşı davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olmadığı belirtilerek, davalı-karşı davacı tarafından hizmet karşılığı olan alacağının davacı-karşı davalıdan tahsili noktasında toplandığı tespit edilmiştir....
Davalı ..... vekili, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin iddialarının aksine üründeki ayıp ve hataların davacı şirketin nakliye ve depolama şartlarının uygun olmamasından kaynaklandığını, ... ...İl ...nün 02/03/2011 tarihli raporunda her ne kadar ...f-maya değerlerinin olması gerekenin altında olduğu belirtilmiş ise de bu değerlerin aşağı olmasının davaya konu sorunların meydana gelmesinde etkili olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu maldaki ayıbın açık ayıp olduğu, TTK. m. 25/3’de öngörülen 2 ve 8 günlük sürelerde ayıp ihbarında bulunulmadığı, davacının dava konusu malı kabul etmiş sayılması gerektiği, sonradan bu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davalılardan zarar, tazminat ve alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....