Çanakkale İş Mahkemesi ise, işbu davanın iş ilşkisinden kaynaklanan bir dava olmadığı, kişilik haklarının ihlali iddiasına dayalı manevi tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; 11.07 2009 tarihinde davalının haksız yere hakaret ettiği iddiası nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasıyla tazminat talebi ile dava açıldığı, davacının hastane çalışanı, davalının ise hastane doktoru olduğu, bilahare 02.12.2010 tarihinde ... Sağlık Hizmetleri A.Ş.' nin kurulduğu, kurucu ortakları içerisinde davalı ...' ında yer aldığı anlaşılmıştır....
yazılımın ayıplı olmadığı, ......
ın 26.000 ... ödemeyi davalıya aynı hesaba banka üzerinden gönderdiğini, satılan malların ağır hasarlı ve gizli ayıplı olduğunu, bu durumun müvekkili tarafından kabul edilebilir bir durum olmadığını, davacıdan satın alınan gizli ayıplı ürün nedeniyle uğramış olduğu zararlar neticesinde ... sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını, davanın halen devam ettiğini, açıklanan nedenlerle davacının davasının borca ve ferilerine olan bütün itirazlarının reddini, davacıya %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, durdurulması talep edilen ... sayılı icra takibinin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, davacı aleyhine banka dekontuna dayalı olarak başlatılan icra takibinin satım sözleşmesinden dönüldüğü ve bedelin alıcıya iade edildiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. .... sayılı dosyasının bir örneği, dava dilekçesi ekinde sunulan dekontlar, ... Bankası A.Ş.'...
Mahkemece dava konusunun 6102 sayılı TTK 1352 /1. maddesinde deniz alacağı olarak sayılan geminin yapımı ile ilgili işler olması nedeniyle deniz alacağı olduğu bu nedenle davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesi'nin görevine girmesi nedeniyle mahkemenin görevsizliği ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Denizcilik İhtisas Mahkemeleri'nin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunlu olup, somut olayda ihtilâf davalı tarafından imâl edilip davalıya satılan geminin dış gövdesinin boyasının anlaşmaya aykırı olarak farklı bir malzeme ile boyandığı iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Bu haliyle taraflar arasındaki ihtilâf Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır (Emsal 15. HD 2015/3948 E. 2015/4790 K 5.10.2015 T ;15. H.D.2014/6962E. 2015/5607K. 9.11.2015 T.)....
Davacı vekili 19/07/2019 uyap tarihli dilekçesinde : davalarında manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını, belirsiz alacak davasında asgari dava değerinin 8.485,00 TL olarak belirttiğini, ayıplı hizmete ilişkin bedelin tespiti ile davalılardan satın alınan ayıplı tur hizmetine ödenen 18.617,06 TL bedelin ayıplı hizmet oranında indirilmesine ve temerrüt tarihi itibariyle ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesini beyan etmiştir....
hususlarda bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değişimine ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
eksikliği nedeniyle davalı aleyhine borç doğurmadığı, davacının alacak iddiasının dosyaya mübrez bilgi ve belgeleri ile ticari defter kayıtları kapsamında bu aşamada ispata muhtaç olduğu, bu nedenle alacak iddiasına dayanak fatura içeriği hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, ne kadarının teslim edildiği, teslim edilen hizmetin ayıplı olup olmadığı varsa ne kadar nefaset kesintisi uygulanacağı hususunda raporunun teknik değerlendirmeleri nazara alınabileceği, mahkemece davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda, davadan önce temerrüt oluşmadığından davacının belirlenen asıl alacağına 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2/2 maddesi bağlamında yıllık %16,5 ve değişen oranlarda “avans” faizi yürütülebileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Uyuşmazlık sipariş formu ile belirtilen özelliklerde imal edilmesi hususunda anlaşıldığı ileri sürülen malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararları temyizen incelenme görevi 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 15.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
olarak kendilerinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. 2....
Alınan 01/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davacının davalıya 02/07/2021 tarihli 611,78 TL vade farkı faturasına karşılık 31/08/2021 tarihli 611, 78 TL iade faturası keşide ettiği, ticari defterlere göre davacının davalıdan 28.571,00 TL alacaklı olduğu tespitine yer verilmiştir. Alınan 28/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, ayıplı hizmetin bedeli davalı tarafından tamamlanmadığı, 28.571,00 TL Ödenmemiş olduğu, Davalının ödeme emrine itirazının haksız olduğu, itirazın kaldırılması gerektiği, hizmetin ayıplı olduğu tespit edilse bile ayıptan doğan hakların kullanılmadığı, ayıplı hizmetin davalının ücret ödeme borcunu ifa etmemesine imkân tanımadığı, borçlunun temerrüde düştüğü, ticari faiz ödemek zorunda olduğu gibi takip konusu alacağın yüzde 20'si kadar icra inkâr tazminatına ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği belirtilmiştir....