Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin davalının ürünlerini sattığını, davalıdan temin edilen malın ayıplı çıkması üzerine dava dışı tüketici tarafından müvekkili aleyhine dava açıldığını, yargılama sonunda satım bedelinin müvekkilinden tahsil edildiğini, ayıplı malın da davalıya iade edildiğini, müvekkilince yapılan ödemenin rücu için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, satıma konu maldaki ayıp ve zararın giderildiğini, malın davacı tarafından teslim alınmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafından satılan oturma grubunun .... 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim talebine ilişkin olup, davaya konu araca ilişkin tescil ve trafik belgeleri ile ruhsat bilgilerinden kullanım aracının ticari olduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Davacı, işlettiği internet kafesinde kullanılmak üzere davalıdan satın aldığı hard diskin ayıplı çıktığını ileri sürerek bedelinin iadesine ve maddi zararının tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece miktar itibariyle bedel iadesi talebinin tüketici hakem heyetinde görülmesi gerektiği, maddi tazminat istemi yönünden de iddia olunan zararın 4077 sayılı kanun çerçevesinde davalının sorumluluğunu gerektiren düzenleme kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir....

        Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

        Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan okul eşyalarının satın alırken malın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek bir hususta ayıptan söz edilemeyeceğini iddia etmiş ayıbın gizli ayıp olduğu iddiasına dayanarak ayıplı mal satışından kaynaklanan zararın tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, süresi içerisinde usulüne uygun şekilde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı şirkete satılıp teslim edilen malların ayıplı olduğu, davacı tarafından süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık; tacir olan davacının ayıplı ifa ile ilgili olarak süresinde ve usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklandığı hususu tartışmasızdır....

          Alışveriş Merkezi Dış Cephe Aydınlatma Projesi kapsamında kullanılmak üzere müvekkili şirketten 'Saha Montaj Adaptörü IP96' almış ve bu ürünleri bir proje kapmasında alışveriş merkezi cephesine montaj için kullandığını iddia ettiğini, davacı satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğu iddiasını e -posta göndererek müvekkiline bildirdiğini, müvekkili bu bildirim neticesinde herhangi bir tespit veya rapora gerek görmeksizin sırf taraflar arası devam eden ticari ilişkinin zarar görmemesi ve devam edebilmesi için ürünün ayıplı olup olmadığını kontrol dahi etmeksizin ve ayıba dair davacı yandan herhangi bir rapor dahi istemeksizin, salt davacının ayıplı iddiasına istinaden, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri yenileriyle değiştirdiğini, ancak mahkemece davacının zararını hesaplarken ürünün ayıplı olmadığı değerlendirmemiş ürünün ayıplı olduğunu baştan kabul ederek karar tesis edildiğini, söz konusu kararın eksik ve hatalı incelemeler sonucunda oluştuğundan taraflarınca kabulünün mümkün...

            Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda, taraflar arasında iplik satışı ve ödemeler konusunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafa konu ipliklerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıp dolayısıyla davacı tarafın cayma hakkını kullanıp kullanmayacağı hususlarında olduğu, satıma konu iplik ve bu ipliklerden üretilen ham kumaş ve boyalı kumaşlarda ölü pamuk lifi hatası bulunduğu, ayıbın gizli olduğu, gizli ayıbın makul sürede ihbarının yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Davacı, davalıdan satın aldığı malların ayıplı olduğunu ileri sürerek, ödediği bedelin tahsili ile birlikte borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Davalı yanca, malın süresinde muayene yapılsaydı ortaya çıkabilecek nitelikte bir ayıp iddiasında bulunulduğu, malların ayıplı olmadığı savunularak davanın reddi istenmiştir....

              Mahkemece, davanın kabulü ile Kılıçoğlu marka TSE 1304 standartlarında 7.000 adet kiremitin misli ile onarım ve işçilik masrafları da dahil olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilerek ücretsiz olarak çatısının onarılmasına, bu talep kabul edilmezse ayıplı malın iadesine, satım bedeli olan 14.000,00 TL'nin 25/06/2013 tarihinden itibaren davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı açıklanarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık; dava konusu olayda açık ayıp gizli ayıbın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zamanaşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır....

                HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , ayıplı hizmet iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, hasat makinesinin ayıplı olduğunu belirterek makinenin iadesini ve bedelinin tarafına verilmesini istemiş, davalı ise makinenin ayıplı olmadığını, usulüne uygun olarak kullanılmadığını savunmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasat makinesinin ayıplı olduğu ve 5.000,00 TL ile mevcut ayıbın giderilebileceği belirtilmiş ise de; davacı, otomatik toplar hasat makinesini hasatta kullanmak üzere satın almış olup, makinenin ayıplı olduğu bilirkişi raporu ile de sabit olduğu gibi mahkemenin de kabulündedir....

                  UYAP Entegrasyonu