"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların, temyizen incelenme görevi 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 11. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları sonunda verilen hüküm ve kararların, temyizen incelenme görevi 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tahsil etmesi gerekirken aksine davacıların tahsil yoluna gittiği, davacıların murisinin vefatı nedeniyle kredi borcunun kredi hayat sigortası sözleşmesi kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından diğer davalı bankaya ödenerek borcun kapatılması gerektiğini, bu nedenle davacıların davalı bankaya borçlu olmadıklarını tespiti ile fazlaya ilşikin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.700,00 TL'nin davacıların murisinin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, bu hususun kabul edilmemesi halinde kredi hayat sözleşmesinden doğan 108.750,00 TL tazminatın murisin ölüm tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini taleple dava ettiği anlaşılmıştır....
Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Eldeki davada, kredi borcunun hayat sigortası poliçesi kapsamında ödenip ödenmeyeceği noktasında çekişme mevcuttur....
Davalının kullandığı kredili mevduat hesabı, cari hesap ve taksitli ticari kredi yönünden kredi borcu belirlenmiş, temerrüt faizi yönünden kredili mevduat hesabında uygulanacak faizin TCMB’nin belirlediği kredi kartı işlemlerinde kullanılacak faiz oranı olduğu, buna göre temerrüt faizi oranının % 31,80 olarak, borçlu cari hesap ve taksitli ticari kredi için cari faiz oranının sözleşme hükmüne göre akdi faiz oranının % 50 fazlası ile belirlenen % 45 oranı olduğu kabul edilerek; asıl borçlu ve kefil yönünden yapılan hesaplamada, asıl borçlunun taksitli ticari kredi ve cari hesap için 82.992,02 TL asıl alacak, kredili mevduat hesabı için 8.549,85 TL asıl alacak, 6.758,94 TL işlemiş faiz ve BSMV olmak üzere toplam 98.637,76 TL, kefil yönünden taksitli ticari kredi ve cari hesap için 82.498,69 TL asıl alacak, kredili mevduat hesabı için 8.498,68 TL asıl alacak, 4.472,34 TL işlemiş faiz ve BSMV olmak üzere toplam 95.693,33 TL olarak belirlenmiş, bilirkişi raporu sözleşme ve yasal düzenlemelere...
kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların sözleşme sebebiyle borçtan sorumlu oldukları, yapılan hesaplamada takip tarihi itibariyle davalıların, genel kredi sözleşmesine bağlı taşıt kredisi hesabından 38.395,31 TL asıl alacak, 171,00 TL işlemiş faiz ve 8,55 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 38.574,86 TL, iskonto kredi hesabından kaynaklanan ise 2.039.471,46 TL asıl alacak, 11.566,32 TL işlemiş faiz ve 578,32 TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 2.051.616,10 TL borçlu oldukları gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
CEVAP : Davalı vekili, davacıların murisinin müvekkili bankadan ticari nitelikte kredi kullandığını, teminatın rehin bulunduğunu bu nedenle kredi için hayat sigortası yaptırması zorunluluğunun bulunmadığını, murisin hayat sigortası yapılmasını talep etmediğini, başka sigorta şirketinden de hayat sigortası yaptırmadığını, ikinci kredi kullanımında kaza sigortası talebinde bulunulduğunu, kaza sigortası yapıldığını, kaza sigortasının maluliyet durumunu kapsadığını, murisin ölümünün akciğer kalp yetmezliğinden kaynaklandığını, kaza sigortasının kaza riskine karşı yapıldığını, kredi ödeme planında hayat sigortası prim ödemelerinin yer almadığını, murisin bakiye borcunun davacılar tarafından ödenmesinde müvekkili bankanın sorumluluğu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmiştir....
Bu durumda kredi kartı, KMH ve ticari kredi borcunun davalı T5'ın kefalet imzası bulunup, davalı T3'un kefaletinin bulunmadığı 17/08/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığına ilişkin anılan davalı yönünden yazılan gerekçenin kesinleştiğinin ve davacı bankayı bağladığının kabulü gerekir. Kesinleşen husus gözetildiğinde ise, bu kez takibe konu KMH ve kredi kartından kaynaklanan alacağın davalı T5'ın kefaletinin bulunmadığı, davalı T3'un kefaletinin bulunduğu 19/11/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülemeyecektir. Aksi durumun kabulü davalıların kefaletlerinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan da sorumlu olmaları sonucunu doğuracaktır....