Zira kooperatif yönetimince değiştirilmesi istenilen bir yönetim kurulu ya da genel kurul kararının, kooperatif yönetim kurulu ya da genel kurulu tarafından alınacak yeni bir karar ile değiştirilmesi mümkün olduğundan, kooperatif yönetimince kendi kararlarının iptali için mahkemede davacı sıfatıyla dava açmalarında hukuki yarar yoktur. Esasen mahkemede yönetim kurulu ve genel kurul kararının iptali davasını açma ..., bu karardan zarar gören kooperatif üyelerine aittir....
Davacı ... üyeliğinden istifa ile ayrıldığını, davalı ise yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğini ileri sürmüştür....
da davacı kooperatif genel kurullarınca kararlaştırıldığı ve genel kurulun yönetim kuruluna verdiği yetki devri kapsamında yönetim kurulunca alınan karar ile hesap edilip üye cari hesaplarına borç olarak tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, genel kurul kararlarına karşı davalılar tarafından iptal davasının açılmadığı dikkate alındığında genel kurul kararlarına uygun olarak kararlaştırılan takibe konu borçtan davalıların sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, üst birliğe olan ve davacı kooperatif genel kurulunda yönetim kurulu faaliyet raporlarında genel kurulun bilgisine sunularak genel kurulca onaylanan 777.475,55 TL tutarındaki borçtan kalan 377.475,55 TL'nin ise kooperatif üyelerinden 2.200,00 TL hesaben toplanması şeklinde yönetim kurulunca alınan karar ile, genel kurullarda yönetim kuruluna verilen yetkiye istinaden 15/11/2018 tarihli ve 119 sayılı yönetim kurulu kararı ile borç tutarının tespitinin yapıldığı, üyelerden tahsil edilmeyen tutarın ise 89.178,75 TL olduğu, davalıların, davacı...
Bankasından kredi kullanmak suretiyle edindiğini, kullanılan kredi ödemesi ve yükleniciye ödenecek meblağın, üye sayısına bölünerek, her bir üyenin ... tarihinde ödemesi gereken mali yükümlülük belirlendiğini, davalının, kooperatife karşı mali yükümlülüğünü ... tarihinde ödemediğini, ... tarihinde Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, yapılan genel kurul toplantısında mevcut yönetim kurulu üyelerinin istifa ederek yönetim kurulu üyeliğine yeniden aday olmaması ve başka bir adayın da çıkmaması nedeniyle davalı ...'nun yönetim kurulu üyeliğine seçilmek durumunda kalındığını, davalının yönetim kurulu üyeliği yaptığı ...- ... tarihleri arasında; mali yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kooperatifle hukuki ilişkisi bulunmayan şirketler adına tek taraflı ferdileştirme işlemi ile tescil edilmesini sağladığını, davalının yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde kooperatif denetim kurulu üyesi olan ...'...
nın davalı kooperatifin denetim kurulu üyesi, diğer davacıların da yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde yapılan müfettiş incelemesinde pay borçlarının olduğunun tesbit edildiği, davacıların pay borçlarını ödemelerine rağmen davalı kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeliğinden ihraç edildiklerini ileri sürerek, 18/07/2008 gün ve 264 sayılı ihraç kararının iptalini, davacıların yönetim kurulu üyeliği görevlerine iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre kooperatif yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri olan davacıların kooperatfe ait olan pay borçlarını vadeyi takip eden altı ay içinde ödememeleri nedeniyle anasözleşmenin 33/c ve 38/b maddeleri uyarınca görevlerine son verildiği, davacıların kooperatifteki konumları nazara alındığında kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilinin temyizi üzerine dairemizce bozulmuştur....
' den itibaren yıllık %18 faiz işletilmesi gerektiğini, aidatların ödemesinin gecikmesi halinde 28.06.1997 tarihli, 27.06.1999 tarihli genel kurul toplantılarında aylık %15 faiz ödenmesinin karalaştırıldığını, TBK 120. maddesine göre faiz oranının yasal faiz oranı olan yıllık %9'un 2 katı olan %18 oranında hesap edilmesi gerektiğini, 19.05.2008 tarih ve 64 nolu kooperatif yönetim kurulu kararı şeklen sakat bir işlem olduğu için iptal edildiğini, satış nedeniyle ancak üyeliğin devri kararı verilebildiğini, böyle bir durumda da üyeliği devreden ve devralanın devir konusunda iradelerini içeren dilekçe ile kooperatife birlikte müracaatı üzerine yönetim kurulunun vereceği bir kararla ancak üyeliğin devredilebildiğini, yönetim kurulunun aldığı bu kararla davalı hakkında çıkış vermesinin mümkün olmadığını, şekle aykırı olan bu işlemin kooperatif genel kurulunca iptal edilmesinin hukuka uygun olduğunu, kooperatif yönetim kurulu kararı mutlak butlanla malul olduğu için iptal edildiğini, yönetim...
-TL.tutarında davalı kooperatife borcunun olduğu, kanaat ve sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır. ... havale tarihli Mali Müşavir Bilirkişi ... bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Kooperatif üyeliğinden ihracına karar verme yetkisinin tasfiye memurları yetkisi dahilinde olmadığını, yönetim kurulu ve genel kurul yetkisi dahilinde olduğunu, dava konusu olan ihraç kararını veren davalı kooperatif yönetim kurulu yetki süresinin ... tarihinde sona erdiğinin tespit edildiğini, davalı kooperatifin yönetim kurulu görev süresinin sona erdiği ... tarihinden sonra genel kurul yapıp yeni yönetim kurulu seçimi yapmadığını, pandemi sürecinin Türkiye’de 2020 yılı Mart ayında başladığını, davalı kooperatifin ... tarihi ile ... ayı arasındaki dönemde genel kurul toplantısı yapmadığını ve yeni yönetim kurulu seçimi yapmadığını, davalı kooperatifin ticari defterlerinde davacının asıl aidatı üzerinden ... yılı ... ayından itibaren faiz tahakkuk ettirildiğinden, kök rapordaki yapılan hesaplamada...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacılar murisinin davalı kooperatifte 30.11.2002-20.11.2011 tarihleri arasında yönetim kurulu üyeliği yaptığı; diğer kooperatif üyeleri ile birlikte görevde bulunduğu her dönemin sonunda genel kurulda ibra edildiği, her genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin ücret alacağının asgari ücret miktarı kadar olacağının kararlaştırıldığı, davacının yönetim kurulu üyeliği sırasında yaptığı işin, katıldığı yönetim kurulu sayısının bir öneminin olmadığı, davacının 12.233,00 TL ücret alacağı olduğu, takibe konu alacağın davalı yanca bilinebilir-hesaplanabilir nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yönetim kurulu üyesinin tescil kaydının silinmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen davada davacı vekili, kooperatif üyesi olduğunu, kooperatifinin yönetim kurulu üyesi ...ile ...’in kooperatifin bir payına sahip olduklarını,...'in 03.07.2004 tarihinde yapılan genel kurulunda ve ........2012 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu üyesi olduğunu, pay sahibi olmayan bir kişinin yönetim kurulunda görev yapamayacağını, Ticaret Sicili Memurluğunun da bunun sicile tescilini red etmesi gerekirken sehven tescilini yaptığını ileri sürerek mutlak butlanla batıl yönetim kurulu üyeliği tescilinin silinmesini talep ve dava etmiştir....
ın kooperatif üyeliğine kabulüne dair ....03.2011 tarihli - 2011/... sayılı yönetim kurulu kararının ve ....03.2011 tarihli kooperatif genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde geçersiz kararlar olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yetkisizlik itirazının kabulü ile davanın reddini istemiştir....