SAVUNMA: Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işleminden sonra yeni çalışma yapılmadığını, davacının taşınmazının kamulaştırma bedelinin ödendiğini, davacı tarafından açılan bedel artırım davası sonucunda kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın Kadastro Kanununun 22/A maddesi uygulaması kapsamında gerçekleştiğini, idarenin sorumlu olmadığını savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda eksik kamulaştırma yapıldığını, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür. GEREKÇE: Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK’nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
edildiğini, Kamulaştırma Yasasının 8.maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün sonra ödenmesi gerektiğini, davalının buna göre belirlenen kamulaştırma bedeli 150.000,00- TL'yi en geç 31.05.2019 tarihinde ödemesi gerekirken 17.02.2020 tarihinde eksik şekilde gönderdiğini, bedelin geç ödenmesi nedeniyle davacıların hak kaybına uğradığını ve zarar gördüğünü beyanla şimdilik 5.000,00- TL faiz alacağının kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2023 NUMARASI : 2021/254 Esas - 2023/4 Karar DAVA KONUSU : Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı kurumun davaya konu taşınmazı kamulaştırmak istemesi üzerine takdir komisyonunun yapmış olduğu tespitler sonucu düzenlenen ve komisyonca teklif edilen toplam 30.308.250,00- TL bedeli kabul ettiğini ve bedelin kendisine peşin ödeneceğini düşünerek de taşınmazın tapusunu davalı kuruma devrettiğini, fakat Kamulaştırma Kanunu'nun 8.maddesine göre idarece anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün içinde tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek ödenmesi gerektiği halde davacıya yaklaşık 4 ay sonra ödeme yapıldığını, davacıya sözlü olarak peşin ödeme sözü verildiği halde bu şekilde mağdur edildiğini, davacının artık...
Dosya kapsamında bulunan davaya konu yersiz ders ücreti ödenmesinden doğan 51.598,56-TL borcun taksitle ödenmesine dair bila tarihli “Resen Borç Senedi/Kefaletname” başlıklı belgenin davalı ... tarafından “borçlu” sıfatıyla imzalandığı, belgenin İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından onaylandığı, böylece davalı ...'in de bu borcu ödemeyi kabul ederek üstlendiği anlaşılmış olup, mahkemece bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zühulen onandığı bu kez yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından davacının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 04.03.2014 tarih, 2013/28399 Esas, 2014/5922 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlayarak ipotek alacağı üzerine haciz koyduklarını, ipotek bedelinin taraflarına ödenmesi gerektiğini, mahkemece her ne kadar Fethiye İcra Müdürlüğü dosyasına gönderilen ipotek alacağına haciz konulduğuna ilişkin yazının, ipotek bedelinin dosyaya ödenmesinden ve bu tutarın ipotek alacaklısına ödenmesinden sonraki tarihte olduğunun görüldüğü ifade edilmişse de icra müdürünün alacak üzerindeki hacizlerin devam edip etmediğini re'sen incelemesi, gerekli kurumlara müzekkere yazarak durum tespiti yapması gerekirtiğini, Bölge Adliye Mahkemesince icra müdürü tarafından yasal bir zorunluluk niteliğinde olan bu işlemlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin araştırılmadığını iddia etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK'nın 16, 94., 106. maddeleri 3....
Davalı ise; davacıya 42.000,00 TL'yi banka kanalıyla, 8.000,00 TL'yi elden ödediğini ayrıca 6 ay boyunca 1.500,00'er TL taksitle ödeme yaptığını belitmiştir. Daire satışı konusunda taraflar arasında yapılan adi yazılı sözleşmede 150.000,00 TL satış bedeli üzerinden anlaşıldığı, 50.000,00 TL'nin sözleşme sırasında verildiği kalan 100.000,00 TL'nin taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. 1- Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, kural olarak menfi tespit davalarında, ispat yükü davalı alacaklıya aittir. Taraflar arasındaki adi yazılı satış sözleşmesinde daire bedelinin 150.000,00 TL olduğu hususunda taraflar anlaşmış ve 50.000,00 TL'nin peşin olarak ödendiği kabul edilmiş kalan kısmın ise taksitle ödeneceği kararlaştırılmıştır. Ancak; davalının aylık 1.500,00 TL üzerinden 6 ayda ödediğini iddia ettiği (9.000,00 TL)'lik kısma ilişkin delil sunulmadığı gibi davacının da bu ödemeyi aldığına dair kabulü yoktur....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava,satış akdinden kaynaklanan bedelin ödenmediği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil İsteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18,19 veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18,"9 veya 46. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 23/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Öte yandan 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3. maddesi uyarınca paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından kesinlik sınırı her bir hissedar yönünden payına isabet eden miktara göre belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi'nin 24/02/2022 Tarihli R.G.No: 31810 R.G.Tarih: 15.04.2022, 2021/34 Esas 2022/21 Karar sayılı kararında 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden iptal kararını verilmiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....
Öte yandan 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3. maddesi uyarınca paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından kesinlik sınırı her bir hissedar yönünden payına isabet eden miktara göre belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi'nin 24/02/2022 Tarihli R.G.No: 31810 R.G.Tarih: 15.04.2022, 2021/34 Esas 2022/21 Karar sayılı kararında 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden iptal kararını verilmiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....
Öte yandan 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3. maddesi uyarınca paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından kesinlik sınırı her bir hissedar yönünden payına isabet eden miktara göre belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi'nin 24/02/2022 Tarihli R.G.No: 31810 R.G.Tarih: 15.04.2022, 2021/34 Esas 2022/21 Karar sayılı kararında 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden iptal kararını verilmiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....