Taraflar arasında davalı ile fer'i müdahil ortak girişim (yüklenici) arasında akdedilen eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen toplam 131.322,84 Usd bedelli teminat mektubunun yüklenici ortaklığı oluşturan fer'i müdahil ... şirketi tarafından davalıya verildiği, yüklenicinin 33.904,24 TL SGK borcu bulunması nedeniyle davalının teminat mektubu bedelinin tamamını tazmin ettiği, SGK borcu dışında kalan bakiye bedelin davalı hesaplarında blokede tutulduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, yüklenicinin SGK borcunu aşacak şekilde davalının teminat mektubu bedelinin tamamını tazmin edip edemeyeceği, tazmin edemeyecek ise davacının ödenen teminat mektubundan SGK borcunu aşacak miktarın iadesini davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır. Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; teminat mektubu, üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olduğundan garanti sözleşmesi niteliğindedir....
Maddede derpiş olunan mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme, kamulaştırma nedeniyle hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hale geleceği, gecikme sebebiyle ciddi zararlar husule geleceğinden davalı kooperatif adına olan ... Mahallesi ... ada ... sayılı parseldeki arsa ve üzerindeki davalı kooperatif adına olan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konmasını ve kamulaştırma bedel davası da devam ettiğinden Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/441 Esas sayılı dosyasında davalı kooperatif adına, hissesine yatacak kamulaştırma bedelleri üzerine ihtiyati tedbir konmasını talep etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; zamanaşımına uğrayan bakiye bono bedelinin TTK'nın 778/1-d fıkrası delaletiyle aynı Yasa'nın 732....
Sonuç olarak çeklerdeki keşideci imzasının banka nezdindeki imza örnekleriyle uyumsuz olduğu ibraz sırasında belirlendiğinden çek kanuni karşılık tutarlarının ödenmesinden kaçınılmasında hukuka aykırılık yoktur. Davacı vekili ,dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de ,Adli Tıp Kurumu imza incelemesi hususunda bir üst mercii olmadığından grafolog bilirkişi raporu ile yetinilmesinde isabetsizlik yoktur. HMK 211/b)a- maddesi hükmüne uygun olarak yapılan inceleme sonunda keşideci şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşıldığından davalı bankanın zorunlu karşılık tutarını ödemekten kaçınma hakkı bulunduğu, zorunlu karşılık tutarlarının ödenmesinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp, karara yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin paydaşlar arasında hatalı ödendiği iddiasına dayanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırma bedelinin paydaşlar arasında hatalı ödendiği iddiasına dayanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, kamulaştırma bedelinin paydaşlar arasında hatalı ödendiği iddiasına dayanak teşkil eden ......
ın %100 oranında kusurlu olduğu; söz konusu emtianın nakliyesi sırasında toplam 7.849 Euro maddi zararın meydana geldiği, hasara uğrayan emteanın ve meydana gelen zararın nakliyat emtea sigorta poliçesi teminatı kapsamında kaldığı ve 04/04/2016 tarihinde sigortalıya 8.195 Euro olarak ödendiği; TTK'nın 1472.maddesi kapsamında halefiyet kuralları gereğince, davacı sigortacının ödediği hasar bedelinin 7.849 Euro'sunun TL karşılığını 04/04/2016 ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte talep edebileceği; bu hasar bedelinin ödenmesinden, taşıyıcı ile araç sürücüsü ve sahibinin müteselsilen sorumlu oldukları mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK'nın 279.maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, tarafların iddia ve itirazlarının tartışıldığı ve değerlendirildiği; raporun, olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır....
ın, anılan Kanun'un ek 2/2 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 450,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Acıpayam Sulh Ceza Mahkemesinin 18/03/2009 tarihli ve 2009/50 esas, 2009/104 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanıkların deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, 1163 sayılı Kanun'un ek 2/2 ve 5237 sayılı Kanun’un 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 450,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun’un 52/4. maddesi uyarınca cezalarının 2 eşit taksitle tahsiline ilişkin Acıpayam 2....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının talep ettiği teşvik bedelinin 2008 yılı 8.dönemine ait olup, olaya 01.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 2006/3 sayılı tebliğin uygulanması gerektiği, 2005/1 sayılı tebliğinde enerji bedelinin peşin ödenmeyip, gecikilerek ve taksitle ödenmesi halinde, taksit bitiminde teşvik hükümleri uygulanmasına rağmen 2006/3 sayılı tebliğ de taksitli ödeme halinde teşvik hükümlerinin uygulanması gerektiği yönünde düzenlemeye yer verilmediği, bu nedenle enerji bedelini peşin ödemeyenler hakkında teşvik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği, bu haliyle davacının enerji teşvik hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin ve kavramların açıklanmasında yarar vardır. 13. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrası “… (DEĞİŞİK MADDE RGT: 05.05.2001 RG NO: 24393 KANUN NO: 4650/5) Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare, 7 nci maddeye göre topladığı bilgi ve belgelerle 8 inci madde uyarınca yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin veya kamulaştırma 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini ister…” hükmünü içermektedir. 14. Aynı Kanun’un 21. maddesi “…İdare kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırma kararı veren ve onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen vazgeçebilir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Bakırköy 4 AHM nezdinde açtığı davada, taraflar arasında imzalanan sekiz (8) adet bağımsız bölümün satışana konu "Satış Vaadi Sözleşmesi" kapsamında taşınmazların davalıya teslim edildiğini ancak davalının sözleşmeden kaynaklı borcunu ödemek amacıyla düzenlenen bonoları ödemediğinden bahisle başlatılan takibe yönelik haksız itirazın İİK 67 madde uyarınca iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı, davacının satım sözleşmesinden kaynaklı edimlerini gereği gibi ifa etmediğinden sözleşmeye bağlı bonoların ödenmesinden imtina edildiği, davacının üzerine düşen edimi gereği gibi ifa etmeden alacak isteminde bulunamayacağı beyanıyla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....