İcra Müdürlüğü'nün 2019/2413 E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN 6.000,00 T.L' lik asıl alacak ve bu asıl alacak için takip öncesi işlemiş faiz miktarı olan 451,50 T.L işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, takibin 6.000,00 T.L.asıl alacak(asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek) ve 451,50 T.L takip öncesi işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 3)Alacak likid olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE," şeklinde karar verilmiştir....
Noterliği'nin 02.12.2009 tarihli ihtarnamesinde; " 4 ve 5 nolu iki dairede kiracı olduğunu, ancak 5 nolu dairenin kira bedellerini ödeyip, 4 nolu daire için bir ödeme yapmadığını 5 nolu daire için ödenen kira bedelinin arttırılması, 4 nolu daire için ise emsallerine uygun bir kira bedelinin ödenmesini" istediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....
Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu ...... sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı ...... geliri karşılığı zarardır....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 26.maddesi gereği, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
FAİZ HAKKININ SAKLI TUTULMASI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 113 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin geç Ödenmesinden doğan faiz alacağının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz İncelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Davada, 39.041 YTL kamulaştırma bedelinin 17.10.2001 tarihinden 06.11.2006 tarihine kadar işlemiş faiz alacağı olarak 75.000 YTL'nin tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davacıların kamulaştırma bedelini alırken (tahsil ederken) faiz isteme hakkını saklı tutmadıkları. Borçlar Yasası'nın 113. maddesi gereğince asıl borcun ödeme ile sona erdiği, bu nedenle bu davada istenilen faiz için ayrı bir dava açamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 103 ada 163 , 103 ada 179, 103 ada 180, 105 ada 94, 110 ada 58, 113 ada 26, 115 ada 14 parsel sayılı sayılı taşınmazlara davalı kurum tarafından baraj göleti yapılmak üzere kamulaştırma işlemi tamamlanmadan elatıldığını, 2012 yılında tarımsal faaliyette bulunamadığını ileri sürerek şimdilik 2.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, kamulaştırma bedelinin davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Ancak, taraflar arasında ticari iş söz konusu olmadığına göre hükmedilen ecrimisile yasal faiz yerine ticari avans faizi uygulanması doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün 1. bendinde yer alan; “Davanın KABULÜNE, 2.868,70 TL ecrimisil alacağının davalıdan TAHSİLİNE, 1.000,00 TL alacak kısmı için dava tarihi olan 12.08.2010 tarihinden, ıslah edilen 1.868,70 TL alacak için ıslah tarihi olan 19.09.2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, cümlesinin çıkarılmasına, yerine “Davanın KABULÜNE, 2.868,70 TL ecrimisil alacağının davalıdan TAHSİLİNE, 1.000,00 TL alacak kısmı için dava tarihi olan 12.08.2010 tarihinden, ıslah edilen 1.868,70 TL alacak için ıslah tarihi olan 19.09.2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle...
Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih, 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği gibi ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....