açıldığı, davanın hayat sigortasından kaynaklı olduğu, müvekkil sigorta şirketi ile ilgisinin hukuken olanaksız olduğundan, davanın hayat sigortası alanında faaliyet gösteren ve ayrı bir tüzel kişilik olan Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş aleyhine ikame edilmesi gerekirken , müvekkil şirket aleyhine açıldığı anlaşıldığından, Müvekkil şirketin işbu davada taraf sıfatı bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle ve dava şartları bulunmadığından HMK 115.madde uyarınca usulden reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR ESAS NO : 2022/879 Esas KARAR NO : 2023/112 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 27/12/2022 KARAR TARİHİ : 24/02/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının annesi ... TC ...Bankası Yenişehir şubesinden 10.000.TL bedelli kredi kullandığını, Kredi sözleşmesi yapılırken bankaca kredi anlaşması için zorunlu tutulan ......
KARAR Davacılar, murisleri olan Adnan Kulu'nun davalı Bankadan konut kredisi aldığını, müris için diğer davalıya yaptırılmış hayat sigortası bulunduğunu, kredi taksitlerinin bu sigortadan karşılanması gerektiğini ileri sürerek, Kredi nedeniyle davalı Bankaya borçlu olmadığının tespitine ve kredi nedeniyle Bankaya yapılan ödemelerin iadesine, yeni dönemde hayat sigortası yaptırılmaması nedeniyle uğranan zararın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Davalı banka vekili; kredi kullanımı sırasında hayat sigortası yapılmasının zorunlu olmadığını, davacıların murisine ilk kredinin kullandırılması sırasında yapılan hayat sigortası poliçesinin süresinin 24.11.2010 tarihinde dolduğunu ve talep olmadığı için yenilenmediğini, Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi ile Üreten Çiftçim Paket Sigorta Poliçe'nin ise sadece kaza sonucunda meydana gelen vefat nedeniyle teminat ödenmesi koşulunu içerdiğini, davacıların murisinin kalp krizinden dolayı vefat etmesi nedeniyle ferdi kaza teminatından yararlanmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca davacıların öncelikli olarak sigorta şirketine başvurmaları gerektiğini, müvekkili bankanın alacağını dilediği teminattan alma hakkının mevcut olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Hukuk Dairesinin istikrar bulmuş kararlarını incelemeden rapor düzenlediğini, bilirkişinin bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesi nedeniyle maruz kalacağı riskin teminat altına alındığını göz ardı ettiğini, bankaların kredi kullandırdığı kişilere "hayat sigortası" yaptırmayı zorunlu kıldığını, kredi kullanırken zorunlu olarak hayat sigortası yaptıran kişi sigorta şirketinden hasta olduğunu gizlese dahi öldükten sonra kalan kredi borcunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, bankanın sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabileceğini, bunu da mahkeme ve bilirkişinin dikkate almadığını, sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin kalp veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremeyeceğini, çünkü sigorta poliçesini düzenleyenin sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentası olduğunu, kredi çekilen bankanın elinde hayat sigortası...
Ek raporun incelenmesinde özetle de; "Davacının davalı sigorta firması ile akdettiği 2015 tarihli hayat sigortaları poliçelerinin 2017 tarihli poliçeler ile bir ilgisinin bulunmadığı, 2017 yılında davalı sigorta firmasından herhangi bir talebi olmamasına karşılık, davalı sigorta şirketinin davacı şirket çalışanları adına, tek taraflı olarak, 2015 yılında düzenlen hayat sigortası poliçe bilgilerini esas alarak, ortada talep/talimat olmadan, tekrar hayat sigortası yaparak, davacı taraftan 14 adet hayat sigortası 1 yıllık prim ücreti olarak toplam 3.793,70 TL tahsil ettiği, söz konusu tutarın dayanaksız bulunduğu, davacı tarafın söz konusu tutarın iadesi amaçlı olarak davalı sigorta firması aleyhine dava konusu takibi açarak davalıdan asıl alacak olarak 3.793,70 TL talep ettiği, 2017 yılındaki hayat sigortası işlemlerinin davacı tarafın talebi olmadığı, Sonuç olarak, davacının davalı sigorta şirketinden, takip ile talep ettiği asıl alacak tutarının yerinde olduğu, takip tarihinden itibaren...
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, Can-Hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince, "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararlar" ın incelenme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. veya 45. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine (veya ikiz dairesi olan 45....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Muris ... e A.Ş'den kullanmış olduğu dava konusu kredi sonrasında şirketleri ile banka arasında imzalanan Sözleşmesi kapsamında hayat sigortası kapsamına dahil edildiğini, söz konusu hayat sigortası ile bankadan kredi kullanan kişiler isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alınmakta ve bu kişilerin sigorta süresi içerisinde herhangi bir nedenle vefatları halinde sözleşmede belirlenen sigorta bedeli sözleşmede belirtilen şartlar uyarınca hak sahiplerine ödendiğini, bu kapsamda sigortalının vefat tarihi itibariyle şirketleri tarafından 23/07/2020 başlangıç tarihli, 29262538 poliçe numaralı, 60.618,24 TL vefat teminat tutarlı hayat sigortası bulunduğunu, iş bu sigorta- sigorta bedeliyle sınırlı olmak üzere sigortalının sigorta süresi içerisinde vefat riskine karşı güvence sağlayan hayat sigortası olduğunu, teminatın kapsamı Sözleşmesi özel şartlarına poliçe özel şartlarına ve hayat sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, sigortalının vefat...
Davacıların murisi ile davalı banka arasında imzalanın kredi sözleşmesinin 15. maddesinde, "....Müşteri açılan kredi sebebiyle banka tarafından belirlenen tutar üzerinden Kredi Hayat Sigortası yaptırmayı, bu maksatla bankanın sigorta şirketine hazırlatacağı talepnameyi imzalamayı, önceden yapılmış bir hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde bankanın dain-i mürtehin olarak gösterilmesi ve bankanın kriterleri doğrultusunda Kredi Hayat Sigortası tanzim edilmesi yönünde gerekli değişikliğin yapılarak poliçeyi bankaya teslim edeceğini, vefatı halinde mezkur sigorta sonucu ödenecek tazminattan, o tarihte bankaya olan borcun mahsubundan sonra kalacak meblağın kanuni varislerine ödenmesini beyan, kabul ve taahhüt eder. ...." hükümlerine yer verilmiştir. Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasında banka ile sigortalının kredi borcunun teminat altına alınması nedeniyle menfaatleri vardır....
Maddesinde aynen “Banka tarafından belirlenen tutar üzerinden hayat sigortası yaptırmayı bu maksatla bankanın sigorta şirketine hazırlatacağı talepnameyi imzalamayı önceden yapılmış bir hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesini bankanın … kabul ve taahhüt eder.” hükmünü içermektedir.Böyle bir düzenleme karşısında davacı bankanın TTK'nu gereğince de sözleşmeden doğan hak ve menfaatleri sigortacıdan talep etmeye hakkı olduğu tartışmasızdır.Davacı bankanın kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunun teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Sözleşmede bu şekilde bir düzenleme yapılmasına yasal bir engel de bulunmamaktadır....