WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, uyuşmazlık dayanağı protokolde tarafların alıcı ve satıcı olarak yer aldıkları, satışın gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme; TMK 706 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen resmi şekle uygun yapılmadığından TBK 237/2 maddesi uyarınca geçerli olmadığı, gayrimenkul alım-satım sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği; keza davacı ve davalının alıcı-satıcı olarak yer aldığı, sözleşmenin TBK 520 vd. düzenlenen simsarlık sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla resmi şekli uygun bir gayrimenkul alım-satım sözleşmesi veya TBK 520. Maddesinde öngörülen unsurları taşıyan ve yazılı şekle uygun bir simsarlık sözleşmesinden de bahsedilemez. Şekle uygun ve geçerli olmayan bir sözleşme geçerlilik kazanamadığından, bu sözleşmede öngörülen cezai şart da geçerlilik kazanamaz....

Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2014 NUMARASI : 2013/280-2014/8 -KARAR- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki TBK'nın 502. maddesi hükmüne uygun simsarlık sözleşmesi niteliğindeki alım satım işine aracılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk ile İstanbul 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici oto satım sözleşmesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; 02.10.2002 günlü oto satış sözleşmesinin haricen düzenlendiği, taraflar arasında resmi nitelikte bir satış sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın Uygulanması ile ilgili her türlü uyuşmazlıklar özel mahkeme niteliğindeki Tüketici Mahkemesinde çözümlenir. Bu durumda; resmi şekilde düzenlenmeyen oto alım-satımına dayalı davanın genel mahkemede görülmesi gerekir. O halde; davaya bakmakla görevli mahkeme Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesidir....

      San ve Tic. A.Ş. ile 08.09.2016 tarihinde davalı şirkete ait ... Mahallesi, 1420 Ada, 5 ve 6 Parsellerdeki taşınmazlarının dava dışı ...'e 1.800.000. TL bedel karşılığında satacağını beyan ve taahhüt eden "Alım-Satım Komisyon Sözleşmesi"'ni imzaladığını, kendisinin ve dava dışı alıcı ...’in sözleşmenin gereğini yerine getirmesi için davalı şirketle birçok kez irtibata geçtiğini, fakat davalı şirket sözleşmenin gereğini yerine getirmekten kaçındığını, tapu devrini gerçekleştirmediğini, bunun üzerine davalı tarafa dava dışı alıcı ...'in vekilleri tarafından T.C .......

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alıcı ile satıcıyı bir araya getirerek, sözleşme imzaladığını ve TBK'nın 520/1 maddesinde tanımlanan simsarlık faaliyetini yerine getirdiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. Maddesinde simsarlık sözleşmesinin tüketici işlemi olarak tanımlandığını, davalının, sözleşme çerçevesinde almak istediği taşınmazı kendi kullanımı için edinmek istediğinden tüketici konumunda olduğunu, taraflardan birinin tüketici olduğu bir uyuşmazlıkta tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunun belirlenmesine, karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir....

        raporunda sözleşmenin geçersiz olduğu ve simsarlık ücretinin doğmayacağının belirtildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        Asliye Hukuk ve Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davalının tacir olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın tellallık sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, harici ...... alım satım devir sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan, davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar için, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 147. maddesinin 5 nolu bendi ile 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar (TBK m.149/1). Kanunun 154.maddesinde zamanaşımını kesen durumlar açıklanmıştır. Hükme göre, borçlunun borcunu ikrar etmesi, faiz ödemesi, kısmi ifada bulunması, rehin vermesi veya kefil göstermesi, alacaklının dava veya defi yoluyla hakeme veya mahkemeye başvurması, icra takibinde bulunması ve iflas masasına başvurması hallerinde zamanaşımı kesilir. Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre başlar (TBK m.156/1). Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 14.01.2013 tarihli "Gayrimenkul Alım-satım Komisyon Sözleşmesi"nin 4. maddesinde taşınmaz satış bedeli olan 90.000 TL üzerinden %3 + KDV simsarlık ücretinin sözleşmenin imzalanması ile ödeneceği öngörülmüştür. Buna göre simsarlık ücret alacağı sözleşmenin imzalandığı anda muaccel hale gelmiştir....

              Dava, harici taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı ödenmiş olan bedelin istirdatına yönelik olarak başlatılan takibe karşı açılan itirazın iptali davasıdır. 1- 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda "Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında veya tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır."...

                UYAP Entegrasyonu