Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortak mirasbırakan ya da elbirliği şeklinde tüm mirasçılar adına kayıtlı bulunan tapulu taşınmazlardaki miras paylarının, mirasçılar arasında harici olarak yazılı senetle satışı geçerli bulunmakta ise de; söz konusu satış senedine dayanılarak iptal ve tescil davasının açılabilmesi için başta geçerli olarak yapılan mirasçılar arasındaki harici satış senedinin geçerliliğini koruması gerekir. Başka bir anlatımla, mirasçılar arasında yapılan harici satış sözleşmesinden dönülmemiş olması gerekir. Somut olayda; dava konusu 156 ada 136 parsel sayılı taşınmazın 21.7.2014 tarih, 8371 yevmiye numaralı işlem ile paylı mülkiyet şeklinde mirasçılara intikal ettiği, paylı mülkiyete geçiren intikal işleminden sonra 18.08.2014 tarih ve 9296 yevmiye numaralı satış işlemi ile davacı tarafından davalı dışındaki diğer mirasçıların hisselerini satın aldığı, taşınmazın 1/8 hissesinin davalı, 7/8 hissesinin davacı adına kayıtlı olduğu görülmüştür....

    DELİLLER : Tapu kayıtları, Adi yazılı 10/11/2016 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Düzenleme şeklinde vekaletnameler, Banka dekontu, Hesap özeti, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi yazılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....

    Temyize konu mahkeme kararında ise uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 27.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı, davalıdan bir adet bağımsız bölüm satın aldığını, davalı ile 18.5.2006 tarihinde yapılan sözleşmenin 3. maddesinde teslim süresinin 16 ay olarak belirtilmesine göre satın alınan dairenin en geç 27.10.2007 tarihinde teslim edilmesi gerekirken 25.12.2008 tarihinde teslim edildiğini, dairenin geç tesliminden kaynaklanan kira bedeli zararının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Dosyada mevcut 28.12.2009 tarihli devir protokolü ile davacının davalı ile yapılan gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak satın aldığı taşınmazı dava dışı ...ya devrettiği, devir sözleşmesi gereğince davacının dava dışı ...ya satış sözleşmesinden doğan haklarını devrettiği, bu devir 2011/17417 2012/7342 sözleşmesi nedeniyle devir öncesi döneme ilişkin dairenin geç tesliminden kaynaklanan kira bedeli zararının tahsilini isteme hakkının dava dışı ...ya 28.6.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinden doğan her türlü hakkın devredildiği belirtilmek suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır....

          Ne varki, harici satış Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedelinden kaynaklanan hapis hakkı niteliğinde kişisel hak bahşeder. Şu da ifade edilmelidir ki 1940 tarih 2 / 77 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca haricen taşınmazı temlik eden kişi aldığı satış bedelini karşı tarafa ödemedikçe haricen satın alan kişinin taşınmazı terk etmesini isteyemez. Bu belirlemelere göre, karşı davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen karşı davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine . Ancak, taraflar arasında 18.01.2007 tarihinde düzenlenen “ “gayrimenkul satış sözleşmesi” ” başlığını taşıyan belge uyarınca davacının satış bedelinden kaynaklanan varsa bir borcu bunun saptanması suretiyle belirlenecek değer üzerinden davalı yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....

            İcra Müdürlüğünün 2014/9922 esas sayılı takip dosyasında icra takibine 17.500.00 TL asıl alacak ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 07/11/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi üzerinden devamına ve17.500.00 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, harici gayrimenkul alım satım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davaya bakmaya görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususunda toplanmaktadır.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra "Kapsam" başlıklı 2.maddesinde; bu kanunun birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığı hükme bağlanmıştır....

              Taraflar aralarında, geçerli bir şekilde, açık arttırma ile taşınmaz satış sözleşmesi kurmuşlardır. Davacı taraf; taraflar arasında kurulan geçerli bir satış sözleşmesinden doğan satış bedelini vadesinde ödememesi nedeniyle, kendi kusuruyla borçlu temerrütüne d-üşmüş, davalıda bunun ü,zerinde haklı olarak satış sözleşmesinden dönmüştür. Sözleşmeden dönme sonucu olarak, davacı- satıcının peşin aldığını kısmını davacıya iade etme, davacı aşlının da, davalının zararını tanzim etme borcu doğmuştur, Davalının zararının ilk ihaledeki satış bedeli ile, 2 ihaledeki satış bedeli arasında ki fark olan 300.000,00 TL tutarında olduğu bellidir....

                Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.03.2011 gün ve 635-111 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu