Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 14.12.2007 gün ve 199-492 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; gayrimenkul harici satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, ticari nitelikte olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, harici gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'nun 2016/29335 E.-2016/27780 K. sayılı ilamında davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı kabul edilerek dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda ileri sürülüş biçimine göre; dava konusu uyuşmazlık ve istinaf istemi; taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan harici gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkin bulunduğundan, istinaf isteğini inceleme görevi; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasında, dosyanın daireye geldiği tarihten itibaren geçerli olan ve HSK tarafından belirlenen İş Bölümü düzenlemesi uyarınca 18., 19., veya 46. Hukuk Dairesi Başkanlıklarına ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli daireye gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; Dosyanın, görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, HMK 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda kesin olarak oy birliği ile karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; harici olarak yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Tapu kayıtları, Adi yazılı 10/11/2016 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Düzenleme şeklinde vekaletnameler, Banka dekontu, Hesap özeti, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi yazılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....
Davacılar davada iş yapılmak ve nakit ödeme yapılmak suretiyle daire satış bedelinin 45.810 DM'lik kısmı ödendiği halde davalıların sözleşme konusu daireyi 03.06.1998 tarihinde dava dışı bir üçüncü kişiye tapuda devretmek suretiyle harici satış sözleşmesini zımnen feshettiklerini ileri sürerek ödenmiş olan satış bedelinin istirdadını talep ve dava etmişlerdir. Taraflar arasında iç içe geçmiş olarak hem eser sözleşmesi, hem de harici satış sözleşmesi bulunmaktadır. Eser sözleşmesinde kararlaştırılan iş bedeli, harici satış sözleşmesi ile kısmen satış bedeline dönüştürülmüştür. Davada harici satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenmiş olan satış bedelinin istirdadı istendiğinden, bu nitelemeye göre uyuşmazlık harici satım akdinden kaynaklandığından BK'nın 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tâbidir. Harici satış sözleşmesinin şekil yönünden geçersiz olması uygulanması gereken zamanaşımını etkilemez....
nun alıcı olarak imzalarının bulunduğu, davacının tapuda kendi adına kayıtlı olmayan gayrimenkulü harici satım sözleşmesiyle sattığı, TMK'nın 2. ve 3. maddeleri de nazara alındığında, taraflar arasındaki harici gayrimenkul satış sözleşmesinin hukuka aykırı ve batıl olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa ve üzerinde kain fabrikanın satışından kaynaklanan alacak davası olup davacı taraflar arasında tanzim edilen 19/10/2006 tarihli sözleşme gereğince ödenmesi gereken bedelin eksik ödendiğini ileri sürerek, bu davayı açmış; davalılardan ... ile Güleroğlu Tic. Teks. Ltd. Şti. vekili satış bedelini ödediklerini, davalı ... ... ise sözleşmenin tarafı olmadığını savunmuşlardır....
Somut olaya gelince; davacı 29/06/2006 tarinde davalı ... vekili ile aralarında düzenlenmiş olan geçerli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak 31/05/2013 tarihinde açtığı davada tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. ... ile ... arasındaki 2607 ada 26 parsel sayılı tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satımına dayalı olarak açılan ve yukarıda açıklandığı gibi Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 Esas, 2013/156 Karar sayılı dosyasında görülen cebri tescil davasında, satış vaadi sözleşmesi borçlusu davalı ...'ın açılan davayı kabul etmesinin, ... ile ...'ün dava konusu olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davacının tescil talebini sonuçsuz bırakmaya yönelik danışıklı bir işlem olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bellidir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hiçbir zaman satış vaadi sözleşmesi yapılmadığını, satım için bir söz verilmediğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin; bir taşınmazın, taraflarca belirlenen bedel karşılığında ileri bir tarihte yapılması kararlaştırılan resmi satışı amaçlayan bir ön sözleşme olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ileride yapılacak kesin satış akdinin bir taahhüdü olduğunu, davacı taraf dilekçesinde açıkça satış vaadi sözleşmesinden bahsetmemiş ise de harici taşınmaz satımı ifadesini kullanarak tarafların satış vaadinde bulunduklarını ileri sürdüğünü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sıkı şekil şartına bağlı olmaları ve bu şartların oluşmamış olması sebebi ile harici satım sözleşmesi şeklinde adlandırılmasının doğru olmadığını, taraflar satım konusunda bir anlaşma yapmak istemiş olsalar, bunu yazılı şekil şartlarına uygun olarak gayrimenkul satış vaadi sözlemesi şeklinde yapmış olmalarının gerektiğini, taraflar arasında...