Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir başka deyişle, 6222 sayılı Kanunda tanımlanmamış ve bu Kanunla atıf yapılmamış suçlardan dolayı bir kimse hakkında "seyirden yasaklama" türündeki koruma tedbirine karar verilmeyecek ve uygulanmayacaktır. 6222 sayılı Kanun'un 18/5. maddesinde; koruma tedbiri olarak uygulanan spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri; a) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmesi, b) Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi, c) Sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilmesi, halinde derhal kaldırılır, hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemeyle, koruma tedbiri olarak verilen "seyirden yasaklama" kararına karşı itiraz mercileri gösterilerek hangi hallerde "seyirden yasaklama"nın kaldırılacağı belirtilmiştir....

    Çocuk Mahkemesince adı geçen çocuğun suça sürüklenen çocuk değil korunmaya muhtaç çocuk kapsamında bulunduğu, 5395 sayılı yasanın 26. maddesi gereğince çocuk mahkemelerinin suça sürüklenen çocuklarla ilgili koruyucu ve destekleyici tedbir kararı almakla görevli olduğu dolayısıyla bir suça karışmayıp sadece bedensel zihinsel ahlaki sosyal ve duygusal gelişimi ve kişisel güvenliği tehlikede olan korunmaya muhtaç çocuklar hakkında koruma tedbiri alma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 12.Aile Mahkemesi ise, koruma altındaki çocuk ...'in suça sürüklenen çocuk olması nedeniyle koruma altına alındığı anlaşıldığından 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasası nın 3 ve 5. maddeleri gereğince, danışmanlık tedbiri alma görevinin, Çocuk Mahkemesinin bulunduğu yerlerde doğrudan Çocuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Koruma tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararının şüpheliye tebliğ edilmesi biçimini öngören yasal mevzuatımızda açık bir düzenleme yer almamaktadır....

        Asliye Hukuk mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava,yaralama suçunun şüphelisi olan çocuklar hakkında,5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca tedbiri kararı verilmesi istemine ilişkindir. Türk Ceza Kanunu 31/(1) maddesi hükmü :"Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur.Bu kişiler hakkında,ceza kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir." şeklindedir. Çocuklar hakkındaki koruyucu ve destekleyici tedbirler(Danışmanlık, eğitim tedbiri vd.) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5. Maddesinde , düzenlenmiştir. 5395 sayılı yasanın 11/(1)maddesi hükmü:"Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından,çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır."...

          Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. İDM'nce davacının talebi ihtiyati haciz olduğu halde tensip zaptının 20 nolu bendinde davacının talebinin ihtiyati tedbir olduğuna ilişkin niteleme yanılgıdan ibaret olup ihtiyati haciz olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. (II) 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

          İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....

            Çocuk Mahkemesi’nin olacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun geçici 1. maddesinin dördüncü fıkrasındaki düzenleme ile Çocuk Koruma Kanunu’na göre verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesi hükmü gözetildiğinde Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca hükmolunacak tedbir kararlarının Çocuk Mahkemesi veya Hakimince, Çocuk Mahkemesi olmayan yerlerde ise Aile Mahkemesi veya yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi’nce karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 8. maddesi gereğince korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki Çocuk Hâkimi’nce alınır. Tedbir kararlarının uygulanması, kararı veren hakim veya mahkemece belirli sürelerle incelettirilir....

              Özellikleri dikkate alındığında seyirden yasaklama koruma tedbiri, klasik koruma tedbirlerinin sahip olduğu amaca hizmet etmemekte, suçun önlenmesi amacını taşıdığı anlaşılmaktadır. 6222 sayılı Kanun'da tanımlanan veya anılan Kanun'un yollamada bulunduğu diğer kanunlarda belirtilen suçlarla ilgili olarak başlatılan ceza muhakemesinin anılan Kanun'un 18/1. ve 18/6. maddesinde belirtilen kararlardan biri ile sonuçlanması halinde, koruma tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklama tedbiri, güvenlik tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklanma yaptırımına dönüşür ve anılan Kanun'un 18/1. ve 18/6. maddelerinde belirtilen sürelerle spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbirinin uygulanmasına devam edilir....

                Koruma tedbirleriyle ulaşılmak istenen amaçlar arasında şüpheli kişinin veya sanığın hazır bulunmasını ve delillerin karartılmamasını güvence altına almak başta gelir ayrıca koruma tedbirleriyle, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlandırmanın kanunla yapılması, geçici olması ve amaç değil araç olması esastır. 6222 sayılı Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan "seyirden yasaklama" tedbiri, Kanun'da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan "özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri"dir. Seyirden yasaklama tedbiri bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'undaki koruma tedbirlerine ilişkin genel kuralların dışına çıkılmıştır....

                  Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır.Nitekim, davacı vekili önce tedbir olmadığı takdirde haciz isteminde bulunduğunu beyan ederek terditli talepte bulunmuştur. Buna rağmen ilk derece mahkemesince de geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati tedbir olarak nitelendirilerek hüküm kurulması yerinde olmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu