Ne varki davalı ...’ın taşınmazı sözleşmenin akidi olan davacıya satmadığı, kendisinin satıştan caydığı da uyuşmazlık konusu değildir.Davacı bu davada, ödediği kaparo ile sözleşmeden kaynaklanan cezai şart talebinde bulunmuştur. Mahkemece,her iki talep yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki gayrimenkul satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşme taraflar ancak verdikleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilir. Sözleşmede satıştan vezgeçilmesi halinde ceza-i şart ödeneceğine dair kararlaştırmada hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir....
Geçersiz sözleşme de herkes verdiğini geri almalıdır. Somut olayda taraflar adi yazılı sözleşme yapmışlar ancak sözleşme tarihinde tapu davalının üzerine kayıtlı olduğu için sözleşme geçersizdir. Davalının '' davacının yeri teslim almaktan imtina etti'' iddiası dinlenemez. Davalı aldığı parayı iade etmek zorundadır. Zira geçersiz sözleşmeye taraf olmuştur.Bu nedenle dava konusu alacağı iade etmekle sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş, alacak her ne kadar geçersiz sözleşmeye dayansa da likit olması nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
-TL kapora verildiğini, ancak davalı borçlunun söz konusu taşınmazın resmi satışının yapılması için İstanbul’dan Bodruma giden müvekkiline 26.06.2014 tarihinde satıştan vazgeçtiğini beyan ettiğini, davalının satıştan vazgeçmesi nedeniyle Beyoğlu 16. Noterliğinden gönderilen 08.07.2014 tarih 13212 yevmiye sayılı ihtarname ile kapora olarak ödenmiş olan 7.000.-TL'nin iadesi talep edildiğini, davalı borçlunun ise borca itirazında; Kaş Noterliğinden 18.07.2014 tarih 08216 yevmiye sayılı cevabi ihtarname ile satıştan kendilerinin vazgeçmediğini, davacının vazgeçtiğini, alacaklının kaparo olarak ödenmiş olan 7.000....
Davalılar, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmelerde kararlaştırılan cezai şartında talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişler, karşı davaları ile de geçersiz sözleşme uyarınca verilen kaporanın da davacı tarafından iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek davacıya geçersiz sözleşme uyarınca verilen 20.000 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili tacir olmadığı için ticaret mahkemesinin davayı görme yetkisinin olmadığını, takibe dayanarak sözleşmenin geçerli olarak kurulmadığını, verilen çeklerin satıştan kaynaklanan arsa bedeli için değil, arsanın kullanma bedeli için verildiğini, elden 10.000 TL ödenmediğini, müvekkilinden reeskont faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine etmesini talep etmiştir. İcra dosyası incelendiğinde davalı alacaklının 2011 yılında düzenlenen adi yazılı sözleşmeyi dayanak göstermek suretiyle 30.000 TL asıl alacak ve bunun işlemiş reeskont faizinin tahsili için genel haciz yoluyla icra takibine giriştiği, yapılan itiraz üzerine takibin durulduğu görülmüştür....
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satıştan kaldırmaması ve satıştan kaldırılması gereken bu ürünleri yasak olmasına rağmen satın alarak envanterin farklı çıkmasını amaçlaması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h ve 25/II-e maddeleri uyarınca haklı sebeplerle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının son kullanma tarihi geçmiş ürün satışı yapmadığı ayrıca tanık beyanlarından ve fire ürün prosedüründen de anlaşıldığı üzere şirket politikası gereği fire ürünler üreticilere iade edilmediğinden yine şirket politikası ve şirketin zarar etmesinin önüne geçmek için çalışanlarca satın alındığı, bu ürünlerin satın alınmasının şirket envanterlerinde bir değişiklik yapmadığı, şirketi zarara sokmadığı, bu durumda feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 10.09.2009 No : 257-297 Taraflar arasındaki alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı kendisine ait kamyonu 25.03.1994 tarihli Adi Sözleşme ile davalılara sattığını, bu tarihten sonraki maliye borçlarının davalılara ait olduğunu, satıştan kaynaklanan borç bitince 28.03.1997 yılında da noterden kati satışının yapıldığını, davalılar 1996-1997 yılı gelir vergisi ve katma değer vergisini ödemedikleri için 1.844.75.-YTL.vergi belirlendiğini, faizi ile birlikte borcun 7.050.-YTL.olduğunu, bu borç nedeniyle şahsi aracının haczedilip piyasa rayicinin çok altında satıldığını ileri sürerek toplam 12.500.-YTL.maddi zarar ile 5.000....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satıştan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, kambiyo senedinden kaynaklanan bir ihtilafın bulunmamasına sözleşmenin taraflarının tacir olmayan davacı ve davalı ... olmasına ve hükmün Sulh Mahkemesince verilmiş bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, ticari satıştan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satıştan kaynaklanan şahsi hakka dayalı alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....