Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin taşınmaz hissesini kendisine 50.000.00.TL bedelle sattığını ve bedelini de davalı ...' ın aldığını, 04.08.2010 tarihinde de davalı ... ve diğer hissedarların taşınmaz hisselerini tapudan kendisine devrettiğini buna rağmen 22.11.2011 tarihinde davalı ...' nin 15.04.2010 tarihli sözleşmeye istinaden kendisi ve vekil olarak adlarına imzaladığı . .. ve . .. aleyhine 60.000.00.TL alacak ve 40.000.USD cezai şartın işlemiş faizleriyle birlikte tahsili için icra takibi başlattığını ve sonrasında da diğer davalı şirkete alacağını temlik ettiğini, adi yazılı sözleşmenin taşınmaz satışını da içerdiğinden geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak herhangi bir talepte bulunulamayacağını ve bu sözleşmeyi vekil sıfatıyla imzaladığını kendisine sorumluluk yüklenemeyeceğini daha sonradan resmi ve geçerli olarak noterden yapılan gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile bedeli ödenerek ve akabinde de tapudan davalı ...' ın hissesini satış yoluyla satın aldığını, yani davalı ...' a ait taşınmaz...

    (TMK. 220/2) ... köyü 1780 parseli 30.05.1988 tarihinde evlenmeden önce davalı edindiğine göre, bu taşınmaz davalının kişisel malıdır.Bu taşınmazın satışından elde edilen bedelin, dava konusu Keçiören 31313 ada 6 parseldeki 2 numaralı bağımsız bölümün satın alınmasında kullanıldığı anlaşılmakta olup, mahkeme tarafından da bu husus kabul edilmiştir. Hukukçu-Bilirkişi tarafından düzenlenen 18.12.2008 tarihli raporda, dava konusu taşınmazın tasfiye anındaki ( boşanma kararının verildiği 25.01.2007 tarihindeki ) değeri olan 65000,00 YTL.bedelden, davalının kendine ait olan 1780 parseli satışından elde ettiği 4200,00 YTL. çıkartılarak geriye kalan miktarın ½ payı davacının edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi sonucu, 30400,00 YTL. alacak miktarı olarak hesap edilmiştir....

      İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı tarafından, öz kaynakları kullanılmak suretiyle inşa edilerek şirket aktifine kaydedilen taşınmazın 1997 yılından satış tarihine kadar, çeşitli tarihler aralığında bir kısmının şirket ihtiyacında kullanıldığı, bir kısmının ise kiraya verilerek şirkete gelir elde edildiği, davacının söz konusu taşınmaz satışından başka, taşınmaz alım-satımı faaliyetinde bulunduğuna dair idarece yapılmış bir tespit bulunmadığı anlaşıldığından, sırf ana sözleşmesinde taşınmaz alım-satımı yapılabileceğine dair hüküm bulunmaksızın tek başına taşınmaz ticareti ile uğraşıldığı sonucunu doğurmayacağı gibi, bu taşınmazın 2016 yılında satışının yapılması da taşınmaz ticareti ile uğraşılmasına imkan verecek yoğunlukta devamlılık arz eden bir işlem olarak değerlendirilemeyeceğinden, davacı şirketin aktifine kayıtlı taşınmaz satışından elde edilen kazancın %75'inin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesi...

        Bu durumda; davacının geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca davalı hesabına 13.000 TL sı ödeme yaptığını davalı da açıkça kabul ettiğine ve taşınmazların tapuda satışı da davacıya yapılmadığına göre; davalı taraf davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğinden ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Beri yandan icra takip konusu alacak miktarı dayanak adi yazılı emlak alım satım sözleşmesi uyarınca belirli olduğundan, İİK un 67 inci maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

        Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taşınmaz satışı için 15.000,00 TL'nin banka aracılığı ile davalıya gönderildiği, taşınmaz satışının gerçekleştirilmediği ve gönderilen bu bedelin iade edilmediği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacı tarafından davalıya verilen 15.000,00 TL'nin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Taşınmaz satışı resmi şekilde yapılmadığından taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunmamaktadır. O nedenle, geçersiz olan bu sözleşme, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler....

        in taşınmazı alacak ekonomik gücü olduğunu ,dava konusu taşınmaz satışından bir ay önce davalı ... tarafından Şanlıurfa'da değeri 7.200.000,00 TL olan taşınmazın davacıya satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, HUMK'nin 9.maddesi gereğince Şanlıurfa Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava koşullarının oluşmadığını,dava konusu taşınmazı davalı ...'den değil bizzat davacının vekilininden 2.500.000,00 TL bedelle aldıklarını,satış bedelinin ödendiğini,müvekkilinin ekonomik durumunun iyi olduğunu 17.11.2008 tarihinde 62.000 m2'lik arsayı davacıya 7.200.000.00 TL bedelle satıklarını,davacının ancak satış vekaleti verdiği kişiye karşı dava açabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Sadece 195 TL istediği yönündeki mahkemenin görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. 10.07.1940 tarih ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılamayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde satış bedelini geri vermeyen taraf taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamaz. Verdiği bedel kendisine geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisili ödemekten yükümlü değildir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1584 KARAR NO : 2020/2016 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2019/205 ESAS, 2020/95 KARAR DAVA KONUSU : TAPU KAYDINDA MALİK TESPİTİ ve ALACAK KARAR : VEKİLİ :Av.T9-ÇORUM DAVA :TAPU KAYDINDA MALİK TESPİTİ ve ALACAK DAVA TARİHİ :01/02/2019 İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/12/2020 Çorum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/06/2020 tarih, 2019/205 Esas 2020/95 Karar sayılı kararına karşı, davalı defterdarlık vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi Hüseyin Özkabalak'ın 12/09/1936 tarihinde vefat ettiğini, muris adına hisseli olarak kayıtlı bulunan Çorum ili Merkez Ulukavak mah., 3759 ada, 12 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki ortaklığın, diğer...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/12/2020 NUMARASI: 2019/261 Esas - 2020/830 Karar DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) Her ne kadar istinaf incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ise de, inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlığın, geçersiz taşınmaz satımından kaynaklı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili istemine ilişkin olması nedeniyle, Hakimler ve Savcılar Kurulunun 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararına göre istinaf talebini inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu