Noterliği'nin 27/17/2017 tarih ve 38792 yevmiye numaralı ihtarnamesinde de alacağı temlik aldığı hususundan hiç bahsedilmediği, davalı yanca husumet itirazında bulunulması üzerine satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı alacağı temlik aldığına dair adi yazılı şekilde yapılmış sözleşmeyi dosyaya ibraz ettiği görülmekle, davacı tarafın sunmuş olduğu sözleşmenin davalı yanın husumet itirazını bertaraf etmek amacıyla HMK'nın zikredilen hükümlerine karşı hile mahiyetinde olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davacının uyuşmazlık konusu satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinde taraf sıfatının bulunmadığı, bu nedenle sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan alacağı talep hakkının bulunmaması dolayısıyla davanın aktif husumet nedeniyle..." reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Bir başka deyimle, borç doğuran bir sözleşmenin geçerliliği hiçbir zaman satıcının satış tarihinde veya daha sonra o şeye malik olması şartına bağlı değildir. Vaatte bulunanın satış vaadinin konusunu oluşturan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını aramak da gerekmez. Satış vaadi sözleşmelerinde, satış vaat eden sözleşmede devir tarihi olarak belirtilen tarihte sözleşme konusu taşınmazı satış vaadedilene devretmekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; davalıların murisi ...'nın kök muris ...'dan intikal eden 246 ve 513 parsel sayılı taşınmazlardaki miras hissesini ......
Davacı ile davalılar arasında BAM 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik ve gönderme kararında belirtildiği şekilde akdedilmiş satış vaadi sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı T1 ile davalılar T4 ve T3 arasında imzalanan adi iş ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ilişkisi bulunmamakta olup iş bölümü kararı gereğince taraflar arasında dairemiz görev alanına giren gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi mevcut olmadığı tüm dosya kapsamı ile sabittir. Yerel mahkemece de dava konusu somut olayda davacı ile davalılar Aziz ve Ensar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu kabul edilmiş ve adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa adi ortaklığa ve adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin yasa hükümleri uygulanmak suretiyle uyuşmazlık hakkında karar verilmiştir....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 701 inci maddesi) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak hâlinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması hâlinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. 4. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2023 NUMARASI : 2021/124 ESAS, 2023/145 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/06/2023 tarih, 2021/124 esas 2023/145 karar sayılı kararına karşı, bir kısım davalılar vekili Av....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 09/07/2020 NUMARASI : 2020/114 2020/394 DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki tazminat davasında Bakırköy 6. Tüketici ile Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince, "......
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacılar noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu payların satın alındığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacıların murisi Sebahat Budak ve davacı ... ile davalı ... Sezar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacılar tarafından nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, noterden resmi olarak yapılan Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine yönelik olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....