Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerlilik şartlarından birinin noterde düzenlenmiş olması şartı olduğunu, dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenlenmediğini, böylece bu sözleşmenin hiçbir geçerliliğinin olmadığını, açılan dava konusu sözleşmeye konu olan taşınmazların ferağa icbarı olduğunu, bu ferağa icbarda ödemeye konu çeklerin iptali veya çek bedellerinin iadesinin istenemeyeceğini, bu sebeplerle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dava değerinin 2.000,00- TL gösterildiğini, ancak çek bedellerinin sabit olduğunu, dava değerinin yükseltilerek eksik harcın tamamlatılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın konut(rezidans) satışına ilişkin noterden yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve tapuda taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının davalılardan konut almayı amaçladığından tüketici tanımına uyduğu ve bu nedenle davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 13.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 10.07.1991 tarihli olması, davanın ise 21.11.2012 de açılmış olması nedeniyle aradan 21 yıl 4 ay 11 gün geçtiğinden zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaadedilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez....
Davacı ile davalıların murisi arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde paranın ödendiğinin belirtilmesi, davalı tarafın bedelin ödenmediğine ilişkin savunmasının aynı kuvvette yazılı delille ispatlanamaması, zilyetliğin satış vaadi sözleşmesinden bu yana davacı tarafta olması nedeniyle davalı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla, satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; satış vaadi sözleşmesiyle davalıların murisi ... dava konusu taşınmazdaki murisinden intikal edecek hissenin satışını vaat etmiş olup, tapu kaydının incelenmesinde dava konusu taşınmazın 345/9726 hissesinde ... murisi ... mirasçılarının elbirliği halinde malik oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşmenin henüz ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak, elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla, satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle yapılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Dava konusu olaya gelince, dava konusu 776 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 4/16 paya, davacıların mirasbırakanı ...ile davalının mirasbırakanı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğundan, temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2015 NUMARASI : 2014/54-2015/71 Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava, temelde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesinden kaynaklanmasına, bonoların metninden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmamasına, bu durum itibari ile uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükmü çerçevesinde çözümlenmesi gerekmesine göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 07.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....