Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, alacağı kabul manasına gelmemek kaydıyla gerekçeli kararda tahsil yönünden kurulan hükmün usule aykırı olduğunu, söz konusu alacağı kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacı işçi lehine hüküm kurulacaksa da bu alacağın iflas masasına kaydının kabulüne şeklinde hüküm kurulması gerektiğini, huzurdaki davanın müvekkili müflis açısından kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüştüğü gerçeği gözardı edildiğinden, vekalet ücreti ve harcın maktu hesap edilmesi gerektiğinin de dikkate alınmadığını, yine alacağı kabul manasına gelmemek kaydı ile davacı işçinin müvekkili müflisten alacak talebi haklı olsa dahi müflisin içinde bulunduğu özel durum dikkate alınarak öncelikle iflas masasına alacak kaydı başvurusunda bulunması için yerel mahkemece kesin süre verilmesi gerekmekte iken, aksi kanaatle hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, kabul manasına gelmemek kaydı ile müvekkili müflis aleyhine hüküm kurulacaksa dahi faizin, İcra ve İflas Kanunu’nun 195. maddesi...

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, alacağı kabul manasına gelmemek kaydıyla gerekçeli kararda tahsil yönünden kurulan hükmün usule aykırı olduğunu, söz konusu alacağı kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacı işçi lehine hüküm kurulacaksa da bu alacağın iflas masasına kaydının kabulüne şeklinde hüküm kurulması gerektiğini, huzurdaki davanın müvekkili müflis açısından kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüştüğü gerçeği gözardı edildiğinden, vekalet ücreti ve harcın maktu hesap edilmesi gerektiğinin de dikkate alınmadığını, yine alacağı kabul manasına gelmemek kaydı ile davacı işçinin müvekkili müflisten alacak talebi haklı olsa dahi müflisin içinde bulunduğu özel durum dikkate alınarak öncelikle iflas masasına alacak kaydı başvurusunda bulunması için yerel mahkemece kesin süre verilmesi gerekmekte iken, aksi kanaatle hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, kabul manasına gelmemek kaydı ile müvekkili müflis aleyhine hüküm kurulacaksa dahi faizin, İcra ve İflas Kanunu’nun 195. maddesi...

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, alacağı kabul manasına gelmemek kaydıyla gerekçeli kararda tahsil yönünden kurulan hükmün usule aykırı olduğunu, söz konusu alacağı kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacı işçi lehine hüküm kurulacaksa da bu alacağın iflas masasına kaydının kabulüne şeklinde hüküm kurulması gerektiğini, huzurdaki davanın müvekkili müflis açısından kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüştüğü gerçeği gözardı edildiğinden, vekalet ücreti ve harcın maktu hesap edilmesi gerektiğinin de dikkate alınmadığını, yine alacağı kabul manasına gelmemek kaydı ile davacı işçinin müvekkili müflisten alacak talebi haklı olsa dahi müflisin içinde bulunduğu özel durum dikkate alınarak öncelikle iflas masasına alacak kaydı başvurusunda bulunması için yerel mahkemece kesin süre verilmesi gerekmekte iken, aksi kanaatle hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, kabul manasına gelmemek kaydı ile müvekkili müflis aleyhine hüküm kurulacaksa dahi faizin, İcra ve İflas Kanunu’nun 195. maddesi...

Saklı tutulan hükme göre, İflas Masasına müracaat eden alacaklılar, tebligatı kabule elverişli adres gösterir; yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa, sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın 15 gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. İcra ve İflas Kanununun 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası, iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir....

    İflas Müdürlüğünün ...iflas sayılı dosyasına ... kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğu, mezkur hükümler dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde davacı tarafın alacak kayıt talebine konu mevduat alacaklarından kaynaklanan 27.464,26 TL, faizi ile birlikte 30.728,37 TL olarak kabul edildiği ve mevduat alacağı olması sebebi ile 3/3....

      Otomotiv Servis Ve Ticaret Anonim Şirketi'nin iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne, azlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Kayıt kabule konu 2.243.749,79 TL ile gayrinakdi çek taahhüt bedeli yönünden 26.855,00 TL alacağın Bakırköy ... İflas Müdürlüğünün ..... İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis ........

        Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur. Somut olayda dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp masaya kayıt davasıdır. Bilindiği gibi kayıt kabul davası bir para alacağının tahsili amacını gütmez; bu dava ile o alacağın o iflas tasfiyesinden pay alıp almayacağı hususu belirlenir. Nitekim doktrinde de sıra cetveline itiraz davasının, iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetveline karşı tanınmış bir kanun yolu olduğu ve yalnızca sıra cetvelinin düzeltilmesi amacını taşıdığı; bu dava ile alacaklının, iflas idaresinin bir alacağı kabulü veya reddi, miktarı ve sırası ile sınırlı bir aynî hakkın mevcudiyeti ve mahiyeti hakkında vermiş olduğu kararın doğru olmadığını ileri sürerek, iflas alacaklılarından birinin maddî hukuka uygun bir şekilde garameye dâhil edilip edilmemesini talep ettiği kabul edilmektedir....

          İflas Müdürlüğünün ... sayılı iflas dosyasından yürütüldüğü, davacının 07/12/2018 tarihinde alacak kayıt talebinde bulunduğu, bu kayıt talebinin 107 kayıt sırasına kaydedildiği, Yargıtay bozma ilamından sonra 2. iflas kararının akabinde davacının yeniden alacak kayıt talebinde bulunmadığı, 2. iflas kararının yargılama sürecinde henüz yeni verilmiş olması sebebiyle davacının yeniden başvuru hakkının bulunduğu, iflas idaresi vekilinin sunduğu beyan dilekçesinde 2. iflas kararından sonra tekrar 1. alacaklılar toplantısı yapılarak yeniden sıra cetveli düzenleneceğini ve yeni iflas dosyasına alacak kayıt başvurusunda bulunabileceğini ifade ettiği, 2. iflas kararı ile birlikte masanın yeniden oluşturulması nedeniyle davacının yeniden müracaat etme hakkı bulunduğu, buna göre ilk masaya yönelik (2018/16 sayılı iflas dosyası) yapılan başvurunun ve eldeki davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....

            Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın on beş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup Mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. 2004 sayılı Kanun'un 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir....

            Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur. Somut olayda dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp masaya kayıt davasıdır. Bilindiği gibi kayıt kabul davası bir para alacağının tahsili amacını gütmez; bu dava ile o alacağın o iflas tasfiyesinden pay alıp almayacağı hususu belirlenir. Nitekim doktrinde de sıra cetveline itiraz davasının, iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetveline karşı tanınmış bir kanun yolu olduğu ve yalnızca sıra cetvelinin düzeltilmesi amacını taşıdığı; bu dava ile alacaklının, iflas idaresinin bir alacağı kabulü veya reddi, miktarı ve sırası ile sınırlı bir aynî hakkın mevcudiyeti ve mahiyeti hakkında vermiş olduğu kararın doğru olmadığını ileri sürerek, iflas alacaklılarından birinin maddî hukuka uygun bir şekilde garameye dâhil edilip edilmemesini talep ettiği kabul edilmektedir....

              UYAP Entegrasyonu