Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2023 NUMARASI : 2021/391 ESAS, 2023/108 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02/02/2023 tarih, 2021/391 esas 2023/108 karar sayılı kararına karşı, davalı şirket vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirket ile Amasya 1. Noterliğinde 12.02.2015 tarih ve 01790 Yevmiye numarası ile "Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" düzenlendiğini, sözleşme gereğince, Amasya Merkez Hızırpaşa Mah....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili ve uğranan zarar alacağına ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/197E sayılı dava dosyasıyla tapu iptal ve tescil davası açıldığını, dava konusu edilen dairenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye verilmesi gerekli olan daire olmasına rağmen, mahkeme kararında KKİS gereğince davacıya verilen daire olarak belirtilmesinin doğru olmadığını, Dava konusu edilen dairenin Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden davacı ve diğer hissedarlara bırakılan daire olmayıp, bir kısım arsa sahiplerinin adına vekaletin kullanılması ve vekaletin alınması karşılığında verilmiş olan daire olduğunu, bu hususun dikkate alınmasını talep ettiklerini, zira Mahkemenin görevi ile davanın kabul gerekçesi söz konusu dairenin KKİS gereğince davacıya ait olduğu gerekçesine dayandığından, hem mahkemenin görevini ve hem de kabul yönündeki gerekçeyi ilgilendirdiğinden, kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, Taraflar arasında yapılan 10.08.2020 tarihli "Protokol" başlıklı sözleşmenin 5. Maddesindeki hüküm sadece Kayseri 7....

Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2003/584 Esas sayılı alacak davasındaki hak ve alacaklar ile dava neticesi temlik eden lehine hükmedilen alacakların tamamının temlikine ilişkin olduğu, 21.05.2007 tarihli adi yazılı temlikname içeriğinden de davalı ...'ın gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan hak ve alacağı ile ... ve Kerim Çorbacı hakkında tüm tescil ve tazminat davalarından doğan hak ve alacağının tümünü davacıya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Gerek adi yazılı, gerekse noterde yapılan temlikname içeriklerinden davalı ...'ın diğer davalılara karşı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan tüm hak ve alacağını temlik ettiği anlaşıldığına göre, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 Sayılı Kanun’da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda, asıl ve birleşen davalarda bir kısım davacıların arsa sahibi olduğu ve tazminat istemlerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı görülmüştür....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan muhdesatın aidiyeti ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edilnmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

          Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 28.05.1993 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden sonra düzenlenen 01.02.1994 tarihli adi yazılı sözleşmenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu, bu sözleşmede davalı yüklenicinin davacılara 3 adet daire teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, resmi şekilde yapılmayan bu sözleşmenin geçersiz olduğu ve yüklenici bina yapma edimini yerine getirmediğinden sonradan da geçerli hale gelmediği, bu durumda, davacı arsa sahiplerinin ancak ellerinden çıkan arsanın bedelini talep edebilecekleri, geçersiz sözleşmeye dayalı kira kaybı talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 242.100,00 TL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

            Davacı, yüklenici davalı şirketten 14/04/2018 tarihinde almış olduğu daire için yükleniciye değişik tarihlerde 129.320,00TL yatırdığını ancak yüklenicinin daire tapusunu kendisine vermediğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalılar arasında yapılan 18/10/2017 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklenici kendisine düşecek daireleri hak edebilmesi için inşaatın %90 ve fazlasını meydana getirmiş olmalıdır. Yüklenici inşaatın %90 ve üzeri bitirmişse artık yükleniciden daire satın alan üçüncü kişiler yüklenici halefi olarak arsa sahibini yükleniciye düşen daire için tescile zorlayabilecektir. Yüklenici ile daire alım satımı yapan üçüncü kişiler arasında yapılacak sözleşmede resmi şekil şartı ise aranmayacaktır. Dava ise hem yükleniciye hem de yüklenici ile sözleşme yapan arsa sahibine karşı yönlendirilecektir. Somut olaya gelinecek olursa davacı 14/04/2018 tarihli adi satış sözleşmesine dayanarak eldeki davayı açmıştır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 05.05.2011 tarihli düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'ne göre yapımını üstlendiği inşaatta davalı arsa sahibine toplam 4 dairenin...

              UYAP Entegrasyonu