Davacı bu ödemelerin kendisi tarafından yapıldığını, anlaşmalı boşanma ve protokol uyarınca davalıdan tahsil edilmesi için icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu halde dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. İtirazın iptali davasına bakmakla aile mahkemesi görevlidir (4787 s. K. m.4/1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese bile hakim tarafından davanın her aşamasında re'sen gözetilir. Bu açıklamaya göre görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2017 (Per.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın boşanma protokolünden kaynaklanmasına ve kararın Aile Mahkemesince verilmiş olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın boşanma protokolünden kaynaklanmasına ve kararın Aile Mahkemesince verilmiş olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuklar Ömer SEÇEN, Elif SEÇEN ve Şükrü SEÇEN'in velayetlerinin davacı babaya verilmesine, davalı anne ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, tarafların birbirlerinden mal rejiminden kaynaklanan alacak, başkaca herhangi bir alacak, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, eşya ve ziynet eşyası alacaklarına ilişkin talepleri olmadığı resen de herhangi bir nafakaya hükmedilmesine gerek bulunmadığı anlaşıldığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, taraflarca dosyaya sunulan protokolün boşanmanın eki sayılmasına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 17.03.2014 gün ve 237-200 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 27.10.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayalı olarak imzalanan 11.06.1999 tarihli devir protokolünden kaynaklanan alacak istemine ilşkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle, dosyanın Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz itirazlarını incelemekle görevli Yargıtay Yüksek 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
boşanmanın dayandığı boşanma protokolünden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti gerektiğini belirterek davacı ile davalı arasında geçerli bir icra takibine konu bir borç ilişkisinin bulunmadığının tespitine İstanbul Anadolu 5....
Taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanma protokolü kapsamında anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın kesinleştiği, protokolde " ....... ... tarafından kullanılmakta bulunulan ... plakalı Ford Kuga markalı araç ... 'ya devir edilecektir. Devir etmemesi halinde devir tarihindeki rayiç bedelini tazminat olarak ...'...
Şti nezdindeki tüm hisselerinin iptali ile boşanma ilamının kesinleştiği tarih olan 05/06/2021 tarihiden itibaren geçerli olmak üzere müvekkili adına devir ve tesciline, İstanbul Ticaret Odasına tescilin bildirilmesine, 2 yıldır şirket hisselerinin devrinin davalı tarafından yapılmamasından kaynaklı müvekkilinin uğradığı zarar için şimdilik 10.000,00-TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, iş bu tazminata boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 05/06/2021 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı edimlerin yerine getirilmesi ve alacak istemine ilişkindir....
(HMK.md.331/1) Davacının davadan önce davalıya, boşanma protokolünden kaynaklanan edimini ifa etmesi için ihtar çektiği, usulune uygun tebligata rağmen, ihtar gereğinin yerine getirilmediği ve davanın açılmasına sebebiyet verildiğine göre, davacı dava açmakta haklıdır. O halde, davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.06.2015(Salı)...