Somut olayda, davacı tüketici 6502 sayılı yasanın 11/ç maddesi uyarınca öncelikle malın ayıpsız misliyle değişimini, olmadığı taktirde aynı yasanın 11/a. maddesi uyarınca satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanmak istemektedir. Davalı vekilince sunulan 15/06/2021 havale tarihli dilekçede keşif ve bilirkişi incelemesinden vazgeçildiği, dava konusu malın stoklarında bulunmadığı, davacının bedel iadesi talebinin kabul edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....
Garanti şartlarının 4.maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 6.maddesinin 4.bendi ile aynı yönetmeliğin 14/b maddesi gereğince tamir süresinin 30 gün olduğu tamir için gereken azami süresinin aşılması halinde kullanıcının isteği üzerine arızalı ürünün değişimi veya bedel iadesi hakkı tanınmıştır. Somut olayda davacı aracın değişimi, bunun mümkün olmaması halinde bedel iadesi isteminde bulunmuş olup, tamir süresinin de aşılmış olduğu dosya içeriği ile sabit hale gelmiştir. Bu durumda davacın aracın değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi isteminin yazılı gerekçe ile reddi doğru değildir. Öte yandan davacı davalılara gönderdiği 27.12.2004 tarihli ihtarnamede aracın kullanılamadığı dönem için zararın 5 gün içinde ödenmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet eşyaların aynen iadesi olmazsa bedel tahsili, ayrıca ortak mevduat hesabındaki para sebebiyle akdi ilişkiden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, davada mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir talep bulunmadığına göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
Aracın davalının da cevabından anlaşılacağı üzere 17/02/2012 tarihinden itibaren davalıda olduğu ve davalıların bedel iadesi yönünden usulüne uygun bir ihtarname ile temerrüde düşürülmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; aracın 17/02/2012 tarihinden itibaren davalıda olduğu dikkate alındığında mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi esas alınması gerekirken aracın iade tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı aracın pert olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, ödediği bedel olan 23.500 TL ile noter ve sigorta masrafı olan 405 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava tüketicinin açtığı ayıplı mala ilişkin bedel iadesi davasıdır. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve sonucunda ayıplı olduğu tespit edilen köşe koltuk takımının bedeli olan 2.217,00 TL'nin iadesine, tekli koltukta ise herhangi bir ayıp olmaması sebebiyle tekli koltuk bedeli 441,00TL'lik talebin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar, davacı adına, almış olduğu köşe koltuk takımı ve yine aynı renk ve desende olan tekli koltuk için ayrı ayrı fatura düzenlenmiş olsa da, mahkemece bedel iadesi reddedilen tekli koltuk, köşe koltuk takımının tamamlayıcı parçası olup, davacı tüketicinin tekli koltuğu tek başına kullanması beklenemez....
Dava, davalı bayiden satın alınan diğer davalı ...' nin üretimini yaptığı otomobilin tüm çalışır sistemlerinin kilitlenmesi sebebiyle ayıplı olduğu iddiasıyla araç bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda taraflar tacir olup Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine tabi olmasalar da, davalı firmalarca davacıya verilmiş olan garanti belgesinde düzenlenen garanti şartlarının 3. maddesi hükmü içeriğinden, malın tamir süresinin azami 30 iş günü olduğu ve bu süre zarfında arızanın giderilememesi halinde alıcının malın ücretsiz değiştirilmesini isteyebileceği, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, borçlar hukukunun temel prensibi olan ahde vefa ilkesi gözetilerek garanti belgesindeki bu şartlar üzerinde durulup, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta dava konusu satılan ev davacıya henüz teslim edilmediğinden ayıp ihbar süresinin başladığından söz edilemez. Bu durumda davacı yönünden 30 günlük ayıp ihbar süresinin dolmadığının kabulü gerekir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misliyle değiştirilmesi veyahut bedel iadesi ile birlikte aracın fazladan tükettiği yakıt ve servis bünyesinde aldığı hasar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının, dava konusu araçta ücretsiz onarım hakkını kullanarak tükettiği, mevcut arızanın garanti kapsamında giderilmesi ile araçtan yararlanmamanın sürekli hale gelmediği ve dolayısıyla da diğer seçimlik haklarından nevi ile değiştirilmesi veya aracın bedelinin iadesi taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Az yukarıda belirtildiği gibi davacı tüketicinin yasadan kaynaklanan seçimlik hakları olan ayıpsız misliyle değiştirilme veyahut bedel iadesi talebinin yanında iddia ettiği maddi kayıp ve hasar niteliğinde olan tazminat talebinin olduğu göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiştir....
Merkez Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....