Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aracın iade edilmek şartıyla 31.239,60 Euro ile yaptığı faydalı masraf toplamı olan 870,70 TL’nin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davada ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi ile birlikte yaptığı masrafların tahsilini talep etmiştir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır....
Eğer ki kapaktaki ezik nedeniyle onarım gerçekleşmediyse davacının onarım hakkını hiç kullanmamış olduğu kabul edilerek değişim veya bedel iadesi talep edebileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda da onarım hakkını kullanmayan davacı yönünden mahkemece alınan bilirkişi raporu yetersiz olduğundan konusunda uzman bir bilirkişiden yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Bu yönler gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasına borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 3.183,00 TL asıl alacak 452,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.635,07 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının aldığı koltuk takımının yırtılması sonucunda davalı tarafından kaplama yapılması için alınıp 30 günlük yasal süresi geçmesine rağmen iade edilmemesi nedeniyle, davacı tarafından bedel iadesi talebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, üründeki ayıbın kullanım hatasından kaynaklandığını savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, ayıbın kullanım hatası mı yoksa imalat hatası mı olduğu hususu bilirkişiden alınacak rapor sonucu ortaya çıkacaktır....
tarafından 20.000.00TL'ye satıldığı, paranın nakten alındığı ve zilyetliğin teslim edildiği, tapuda temlike yanaşılmadığı takdirde 20.000.00 TL'nin iade edileceği gibi 5.000 TL tazminat ödeneceğinin belirtildiği, dava dilekçesinde ödenen bedel ve tazminatın ödeme tarihinden itibaren fer'ileriyle birlikte tahsiline karar verilmesinin istendiği anlaşılmıştır. ./. Mahkemece; davacının alacak talebi sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemi olarak değerlendirilmiş ise de; bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. ... tarih ...sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.”...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 05.09.2013 tarihinde davalı firmadan yatak odası ve çocuk odası takımı ile vestiyer satın aldığını, ürünlerin 28.10.2013 tarihinde teslim edildiğini ve teslim sonrası ürünlerin ayıplı olduğunu tespit ettiğini, bunun üzerine davalıya yedi gün içinde ihtarname göndererek ürünlerin iadesi ile ödediği bedelin tarafına verilmesini talep ettiğini, ancak talebinin yerine getirilmediğini ileri sürerek vestiyer, yatak odası takımı ve çocuk odası takımı olmak üzere ayıplı malların iadesi ile bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, 6502 SY 11/1-a uyarınca, davalı tarafça 119.460,00 TL bedelin iadesi halinde satılanı geri vermek suretiyle sözleşmeden dönmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle tarafların temyiz talepleri ile bağlı kalınarak; davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 26. maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Eldeki davada, davacı dava dilekçesinde faiz talebinde bulunduğu halde mahkemece, faize hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7. maddesi gereğidir....
İş dosyası ile fazla yatırılan bedelin iadesi konusunda davacı tarafından dava açmakta muhtariyetine,) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (Mahkemece tespit edilen bedel ile daha önce 27. madde gereğince idarece zemin için ödenen bedel arasındaki fark bedel olan 315.456-TL'nin davalı taraftan alınarak, davacı idareye ödenmesine,) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık icra takibi ile tahsili amaçlanan bakım ve tadilat masrafları, fatura ödemeleri, kira iadesi nakliye bedeli bakımından davalının iade yükümlülüğü bulunup bulunmadığı noktasındadır. Mahkemece, davacı kiracı tarafından yapılan bakım-tadilat masrafları, kiracılık öncesine ilişkin fatura ödemesi, kısmen kira iadesi talep edebileceği değerlendirmesi yerinde ise de; taşınmazı tahliye eden kiracının 2.100,00 TL nakliye bedelini talep edemeyeceği gözetilerek, nakliye bedeli dışında kalan bedel bakımından kısmen kabul kararı verilmesi gerekirken bu bedel bakımından da itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Tüm bu açıklamalar ışığında davacının bedel iadesi talebinin ancak davalı Hol-Tur'a karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından bu davalı yönünden bedel iadesi talebinin kabulüne, davalı arsa sahipleri hakkında açılan davanın sözleşmenin tarafı olmadıklarından reddine ve kira tazminatı talebinin ise akdin feshi ile bedel iadesi istendiğinden koşullar oluşmadığı için reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacı tarafından davalılar T8 T6 T7 T5 T3 T4 T10 ve T9 aleyhine açılan bedel iadesi davasının işbu davalıların taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle HMK 114/1.d, 115/1,2 maddeleri gereğince husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE, 2- Davacı tarafından davalı T12 T13 aleyhine açılan davanın KABULÜ ile taraflar arasındaki 02.01.2014 tarihli "HOLTUR 2 Satış Sözleşmesi"nin FESHİNE, 3- Davacının ödemiş olduğu 50.000,00- TL'nin temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı T12 T13'den alınıp DAVACIYA VERİLMESİNE...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tapuda kayıtlı taşınmazın haricen satışına dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkin olup, Mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel iadesi isteğinin kabulüne karar verilmiş ve hüküm yalnızca davalı tarafından temyiz edilmiş olduğuna göre; Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....