"İçtihat Metni"Taşova Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, eşyaların aynen iadesi olmazsa bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 08.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. B...
Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır. Ne varki bedel iadesini isteyen tüketici satışa konu ayıplı malı da iade yükümlülüğündedir. Ayıplı malı iade edilmeden bedel iadesi istenemez. Tüketici ayıplı malı iade ettiği anda ödediği bedel için temerrüt faizi isteyebilir. Somut olayda ayıplı mal iade edilmediği halde ayıp ihbarının yapıldığı tarihten itibaren satış bedeline faiz yürütülmesi doğru değildir. Öte yandan satış bedelinin bir kısmının ... bu dava açıldıktan sonra ödendiği dosya içeriği ile sabittir....
Ancak Dairemizin emsal kararları da gözetildiğinde, davalı şirketin ve yetkililerinin haksız eylemleri ile birçok gerçek kişiyi zarara uğrattığı, primli pay senedi çıkarma yetkisi olmaksızın, nominal değerin üzerindeki bedel üzerinden düzenlenen hisse devir sözleşmeleri ile yüksek kâr vaadi ve istenildiği zaman para iadesi vaadi ile gerçek kişilerin iradesini fesada uğrattığı, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığı, hisse devir sözleşmesi ile hisselerin davalılardan değil de üçüncü kişilerden iktisap edilmiş olmasının da davalıların haksız eylemleri nedeniyle sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek davacıların alacak taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. V....
tescil, bunun da mümkün olmaması halinde bedel iadesi istemine ilişkindir....
İadesi gereken miktarın hesaplanması yönünden ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesiyle, mahkemece alınan 2. bilirkişi raporu, iadesi gereken ücreti hekim ile hasta arasındaki anlaşma üzerinden yapılması gerektiği, 05.12.2015 tarihli yapılan iş ve karşılığında anlaşılan fiyatı gösteren belgeye göre 4.800,00 TL olduğu görüşü bildirilmiştir. Mahkemece ,Türk Dişhekimleri Birliğinin her yıl için belirlediği fiyat listesi hekimlere tavsiye niteliğinde olduğunu ve Hekimlerin uygulama zorunluluğu olmadığını belirttiği, dolayısıyla iade edilmesi gereken tutar olarak taraflar arasındaki anlaşmayı baz aldığı için bedel tespiti konusunda 2.bilirkişi raporuna itibar edilmiş olup, davanın niteliği (eser sözleşmesi ) itibarıyla taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan bedel mevcut olmakla ,bu bedelin esas alınmasında hukuka aykırılık görülmemiş olmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... Koll.Şrk.'den satın aldığı aracın arızalı çıkması nedeniyle davalı tarafından fark bedel alınarak yenisi ile değiştirildiğini, yeni aracında arızalı çıktığını, bu nedenle bedel iadesi için dava açtığını, davanın lehine sonuçlandığını; ancak, bu arada çeşitli masrafları ve zararlarının olduğunu ileri sürerek aracın satın alınması için bankadan çektiği krediler nedeniyle ödediği faiz bedellerinin, araçların kaskosu için ödediği bedellerin, Motorlu taşıt vergileri , taşıt sigorta pulları ve hurda araç bedeli için toplam 5.042,59 YTL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine savunmuşlardır....
Mahkemece; açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davacı tarafın 16.11.2006 tarihinde davalı taraftan 44.987.23TL bedel ile satın almış olduğu aracın iadesi ile, davacı tarafın talep etmiş olduğu 44.337.23TL ve tamirat için ... olduğu 1.520.45TL miktarın davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının davalıdan satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı, ödediği bedelin iadesi talepli bu davayı açmıştır. Ancak araç davacı elindeyken trafik kazası geçirmiş ve meydana gelen hasar tamir edilerek giderilmiştir....
Mahkemece, dava konusu ürünlerin arzu edilen faydayı sağlamayacağı gerekçesi ile bedel iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ne var ki, dosya içinde mevcut12/2/2014 tarihli bilirkişi raporunda, mevcut ayıpların düşük bir maliyetle giderilmesinin mümkün olduğu bu noktada toplam bedel üzerinden 3630,00 TL bedel indirimi yapılabileceği belirtilmiştir. Öyleyse, Davalının kusurları giderme çabaları, davacının ise ürünleri teşhir ürünü olduğunu bilerek satın alması karşısında artık davacının seçimlik haklardan yalnızca bedel indirimi isteyebileceği dikkate alınmalıdır. Mahkemece bu husus gözardı edilerek bedelin tamamının iadesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 3-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Takdirde Alacak (Rayiç Bedel İadesi) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 25,20 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 27.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....