Dolayısıyla söz konusu taahhütname başlıklı noter senedi ile taahhüt eden Musa Daloğlu'nun tek taraflı irade açıklamasının yorumlanması nihayetinde iradesinin taşınmaz mal bağış vaadi yahut taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapmak olmadığı anlaşılacaktır. Şöyle ki; taahhütname başlıklı noter senedinin düzenlendiği 1989 yılında yürürlükte olan eski Borçlar Kanununun 237. maddesi taşınmaz mal bağış sözleşmesinin şeklini, 238. maddesi de bağışların vaadi ile bir taşınmaz mal yahut taşınmaz mal üzerindeki ayni hakkın bağışlanması taahhüdü şeklini hüküm altına almıştır. Bağışlama vaadi bir kimsenin diğerine ivazsız olarak malının tamamını veya bir kısmını temlik etme taahhüdünde bulunmasını öngören bir sözleşmedir. Bağış vaadi sözleşmesi tek tarafa borç yükleyen bir sözleşme olsa da iki taraflı bir sözleşme türüdür. Bu sözleşmenin yapılması ile yerine getirilmesi aynı zamanda olmamaktadır. Bağış vaadi sözleşmesi sözleşme yapma vaadi (önakit) olmayıp bizatihi sözleşmenin kendisidir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.10.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ikinci kademedeki talebin kabulüne dair verilen 04.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, davacı şirket ile dava dışı şirketi temsilen davalı arasında imzalanan (ticari nitelikteki) gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan müdahalenin men'i ve alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ Mahkemenin nitelendirmesine göre asıl ve birleşen davalarda uyuşmazlık; geçerli satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ...gün ve 97-326 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2015 NUMARASI : 2013/299-2015/9 Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/05/2014 NUMARASI : 2013/186-2014/286 Uyuşmazlık, noterde düzenlenen geçerli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1970 KARAR NO : 2022/183 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2016/141 ESAS, 2019/464 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen bağışlama sözleşmesinden kaynaklı alacak davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1970 KARAR NO : 2022/183 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2016/141 ESAS, 2019/464 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen bağışlama sözleşmesinden kaynaklı alacak davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan damga vergisinin 1/2' sinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamasından dolayı hükümsüz olduğunu, hükümsüz sözleşmeden vergi borcu doğmayacağını, davacının ödememesi gereken vergi borcunu idari yargı yoluna giderek iptal ettirme imkanı varken ödemiş olmasının kendi kusuru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....